delikli nane. çocukluğumun güzel şekeri. bu hafta bime üçlü paket halinde gelmişti, aldım nostalji yapıyorum. dışarı çıktığımda ağzıma bir tane atıp iğrenç havayı içime çekiyorum, haliyle nenenin etkisiyle ürperiyorum, üzülüyorum, duygulanıyorum, ferah nefesimle küfür ediyorum falan filan.
yiyin gari.
yaz sıcağında ferah bir nefes. efsane bir tat. bir çocukluk hatırası. bir "anneeee polo alalım mıııııı" seslenişi
deneyin, delikli naneden kurtulamayacaksınız.
edit: la biraz kassam reklam yazarı neyim mi olsam, ne yapsam.*
editz: ne yapsam ne yapsam bir hamak alıp sallansam, kurtulurmuyum bunalımdan hamakta sallansam?
iki takım arasında top ve sopalar yardımıyla at üzerinde oynanan açık alan oyunudur.
küçük bir topu uzun sopalar yardımıyla rakip kaleye atarak sayı kazanılmaya çalışılan "polo" oyununda, oyuncuların hem ata binme, hem de topa vurma becerilerinin çok iyi olması gerekir.
"efsane geri döndü" sloganıyla tekrar hayatımıza giren şekerdir. mentostan daha keskindir, daha etkilidir, daha ferahlatıcıdır. "büyüyince traş olucam" diyebilir.