*basın açaıklaması yapan insanlara "burda basın açıklaması yapamazsınız" (basın açıklaması yapmak yasal bir haktır engellenemez) deyip gaz bombaları biber gazları maarifetiyle ortalığı savaş alanına çevirmeleri,
*insana saldırmaları,
*-kaaaask giy!
emrine kim söylerse söylesin itaat etmeleri
*hakkını arayanların haklarını alamamaları için çabalamaları
.
.
.
çoğumuz geçmişte bir kere bile olsa polisin çok yanlış bir davranışıyla karşılamış ve bu bizi kinleştirmiştir. ama bunu bu meslek grubuna özdeşleştirmek çok yanlıştır.. her meslekte, doktorlar arasında, mühendisler arasında bürokratlar, politikacılar vs..arasındada mutlaka çürük yumurtalar vardır.... ama polislik gibi çok büyük özveri isteyen bir mesleğe bu şekilde tanımlamalar yapılması çok yanlıştır...zira en kin kusanın bile yarın başı derde girdiğinde ilk koşacağı insan olacaktır polisler, polislerimiz...
aralarındaki, rüşvetçi, ahlaksız, tecavüzcü, amir yalakası, soyguncu azınlığı temizleyememiş olmaları onların sevilmemesi için yeterlidir. gerçi bu durum her sosyal topluluk için geçerlidir, sözlük bile olsa.
kızılay'da gelen geçen kadınları gözle sözle taciz etmeleri de nedenlerden biridir. üniforma var üzerinde, üniformanın üzerinde de bayrak var be kardeşim.
üniversite öğrencilerinin yaptığı mitinglerde coplar havada uçuşurken, kız erkek dinlemeden önüne gelene acımasızca vururken, her birini yaka paça yakalayıp ekip arabalarına bindirirken, gözaltına aldıktan sonra da neler yaptıkları meçhulken, türbanlı bütün mitinglerde elleri arkada sonuna kadar film seyreder gibi seyretmeleri.
seyretsinler tabii ki, en güzelidir seyretmek. ama her zaman ve her yerde seyretsinler..
özellikle 80'li yıllarda nezarete alınan insanların nezaret sonrası gezete ropörtajlarında ifade ettikleri koka kola şeklinde sıçabilme özelliğinin sağlayıcıları olmuşlardır. yine aynı dönem nezarete alınıp ta koka kola şişesi şeklinde sıçmayanların ise mutlaka traktör tekerleği içerisinde merdivenlerde geçen bir seyahati olmuştur. oda yoksa mutlaka bir filistin askısında bayılmışlığı elektrik verilerek tekrar ayılmışlığı vardır.hepsi öyle olmamakla ve içlerinde gayet değerli insanları da barındırmaları ile beraber üç beş kuruşa tenezzül edip, esnafa para ödememek için yada 100 liralık işi 1 liraya yaptırmak için elinden geleni ardına koymamayı marifet sananlarda ne yazıkki vardır.
her toplumda olduğu gibi polislerin de içlerinde kahraman ruhlu ve altın kalpli olanları da yüz karası olanları da vardır. hepsini topyekün karalayamayacağımız gibi hepsine topyekün mükemmel insandırlar gibi bir yakıştırma da yapamayız.
1)her işi rüşvetsiz yapmadıkları için
2)sorgudaki kişileri ceyranda bıraktıkları için
3)basın suçluyu bulun diyip üstlerine gittiği zaman suçsuz suçluyu buldukları için *
4)kendılerini ünüformanın içinde tanrı zannettikleri için
5)daha birkaç gün önce canı sıkıldığı için 20 yaşındaki genci kafasından vurduğu için
6)kendi görüşlerinin halkın görüşleri zannettikleri için
(bkz: yaz yaz bitmez benden bu kadar)
aslında devletin çalışanlara insan gibi bakmamasından kelli(bütün çalışanlar için geçerlidir neredeyse) bir çoğunun insanlığı unutmasından ötürü oluşan sebeplerdir. devlet adam olsa polisi de adam olur, işçisi de, patronu da, memuru da, vatandaşı da, öğrencisi de... her şeyi de...
gece evinizde rahat uymanızı sağlamaları.
siz ossura ossura uyurken onların kan çanağı olmuş gözleriyle etrafı süzerek asayişi sağlamaları.
gece kordonda gezen aileye musallat olan şerefsizleri şubede ezmeleri.
kıçımız sıkıştığında 155 nolu telefonu aradığımızda şip şak olay yerine gelip olayı halletmeleri.