Cuma sabahı işe giderken başıma gelen ve bu ülkedeki adalete olan inancımı tamamen yitirmemi sağlayan olay.
Sabah işe giderken iki şeritli bir yolda sağ şeritten yavaşça ilerliyordum, tam kırmızı ışık yandı yaklaşık 20 metre önümde ve bende durmak üzereydim, en fazla 5 km hızla gidiyorum. O an sol şeritten aniden hiç sinyal bile vermeden bir polis aracı pat diye önüme kırdı ve benim aracımın sağ ön kısmı yandaki kaldırıma çıktı olayın şiddetiyle.
Ben donup kaldım, arabamın kapısını açıp inmeye çalıştım ama kapı kasıldığı için açamadım. Polisler indi gelip açtılar. Sağlıkla ilgili bir problem olup olmadığını, ambulans çağırmaları gerekip gerekmediğini sordular. Bende iyi olduğumu belirtip hemen inerek arabama baktım. Polisler tutanak ve rapor felan tutmaya gerek olmadığını, zaten tutarsak da benim kaybedeceğimi söylediler. Bende kabul etmedim, kaza masraflarımı karşılarsanız tutmayız dedim. Ancak kabul etmediler, bende rapor tutalım dedim. Daha sonra hemen telefonla trafik polisi memurları çağırdılar. Yakın arkadaş oldukları zaten gelir gelmez ettikleri muhabbetten belliydi. Bu arada bana çarpan polis arabasının muayenesi bile yokmuş, bunu da aralarında ettikleri muhabbetten duydum. Hatta memur arabanın herşeyinin eksik olduğunu, bu şekilde hayatta geçemeyeceğini bile söylüyordu. Birde raporu dolduran memurlar sağını solunu bilmeyen tiplerdi. Nasıl polis oldular diye o kadar çok şaşıra şaşıra izliyorum ki her hareket ve tavırlarını. Sağını solunu bilmeme konusunda ciddiyim, yemin ediyorum adam neresi sağ neresi sol bilmeden birşeyler gösteriyordu.
Herneyse kısacası raporları doldurdular ve bana yarın sabah yani cumartesi sabahı emniyet müdürlüğüne gelip rapor sonucunu al dediler. Bende bu sabah gidip aldım ve bir baktım yüzde yüz suçlu göstermişler beni. Arkadan vurduğum için suçlu yazmışlar. Yahu tamam normalde arkadan vuran suçludur ancak öndeki malsa biz ne yapalım? Adam sol şeritten gelip aniden önüme kırıyor ve ben o an onun arkasında olduğum için ben suçlu çıkıyorum. Anasını satiyim böyle kuralın.
Emniyette raporu bana veren memurla konuşup durumu izah ettim ve kazayı çektiğim fotoğrafları gösterdim. Fotoğrafta bile o kadar belli ki polisin suçlu olduğu..
Bana yapacakları hiçbir şeyin olmadığını, itiraz için mahkemeye başvurup dava açmam gerektiğini söyledi. Bende hemen avukatımı aradım, durumu anlatıp hem raporun hemde kazanın resimlerini gönderdim. Geri aradı ve dava açsak bile elimizde video olmadan başarılı olamayacağımızı, devlet aracı ve memuruna açılmış bir dava olduğu içinde kazanma şansımızın neredeyse olmadığını söyledi.
Bende bir umut belki etrafta olayı gören kamera vardır diye çıkıp tekrar olay yerine gittim. Zaten kaza kanal d binasının alt girişine yakın bir yerde olduğundan hemen kanal d ye girip içerideki bazı kişilerle konuşup başıma gelen olayı uzun uzun anlatıp, rapor ve fotoğrafları gösterdim. Onlarda zaten sabah kazayı görmüşler ve saolsunlar bana yardımcı olabileceklerini söylediler. Pazartesi günü bilgi işlem ve kamera kayıtları ile alakalı yetkili kişi gelecek dediler ve pazartesi sabahı çağırdılar. Çok ilgilendiler saolsunlar.
Pazartesi günü gidip kamera kayıtlarını inceleyeceğiz. Umarım açıları tam kaza anını görecek şekildedir ve kanıt olarak kullanabilirim.
Bu son olayla birlikte ülkedeki adalete olan inancımı ve polislere olan güvenimi fazlası ile kaybetmiş bulunmaktayım. He tabi buda onların umrundamı? Değil.
