eğer amerikan polisiye filmlerinden bahsediyorsak şunlardır;
(bkz: sosisli.)
birden ortaya çıkıp olayı devralan federaller.
lanet olası federaller.
zenci torbacılar ve kadın satıcıları.
zenci suçlular.
tüm newyork polis departmanını peşinden koşturan, bütün departmanla taşak geçen zeki ve karizmatik beyaz suçlu.
canlı bomba veya bombacı müslümanlar.
kadın ve erkek polis partnerlerin aşk yaşaması.
kadın ve erkek polis partnerlerin birbirlerinin hayatını kurtarması.
esas oğlan yürürken arkada meydana gelen ve ona hiçbir etki yaratmayan patlama.
patlama sonrası takılan güneş gözlüğü(sabah,öğle,akşam farketmez.)
bir bomba imhası sırasında bomba imhacının cool ve esprili bir şekilde bombaya müdahalesi.
çatışmadayken yapılan espriler, çatışılan suçluya laf sokmalar.
daha birsürü sayarımda sözlüğe ayıp olur.
olaylar başlar, gelişir ve bittikten, herşey yatıştıktan sonra filmin sonunda, ekrana o şehri gece ışıklarıyla kuşbakışı gösteren, yavaşça yükselen bir görüntü gelir, bu manzaraya pop-rock ballade bir parça eşlik eder. yani bu şehir her türlü pisliğine rağmen yaşamaya değer filan gibi bir hisle veda eder film bizlere, hayat devam etmektedir, siren sesleri duyulur hafiften. seviyorum dostum bu lanet olası pislik yuvasını.
polis departmanında pis işlere bulaşmış, rüşvet yiyen eski kaşar bir polisin bir takım kanunsuz işlere karışması ve bunun sonunda olaya uyanan dikkatli, idealist genç bir polisle hesaplaşmanın kaçınılmaz oluşu.