cerrahın eldiveninin mikrop barındırması gibi, kirlilikle, suçla mücadele eden kurumlarda da gri bölgeler vardır. ufak tefek arızalar olur. muhbirlik ediyor diye pezevengin dalgasına taş koymazsın, bulunduğu sokakta kuş uçurtmuyor diye pavyoncunun ufak tefeğini görmezden gelirsin, torbacıları okuyor diye araba patlatanı idare edersin...
ama sorun adli ve adi vak'alar değil.
polisin etnik ve ideolojik silahlı güç haline gelip topluma karşı saldırganlaşması.
pkk'lı teröriste kuzu, normal vatandaşa aslan. deniz fenerciye kaplumbağa hes protestocusuna tavşan...
kendi on numara norm sahibi vatandaştır. o yüzden bir tek polislik müessesesi bozuktur geri kalan belediyedir vergi dairesidir mahkemesidir pazardır çarşıdır saygıdır dürüstlüktür.tıkır tıkır işler bu uygar vatandaşlar tarafından gözetilen uygar ülkede. lan polis kim eminönünde saat satan zenciyi mi polis yapıyolar senin amcanı ötekisinin kardeşini berikinin halasının oğlunu yapıyolar sen ne boksan polisin de aynı bok.
bunu yapan insan yüksek ihtimalle yunustab jop, trafikten tokat, çevik kuvvetten gaz ya da tazziklı su yemiştir. bunlar başına geldikten sonra polise yenlış bakmak, hatta bakamamak mümkündür. nitekim o dayağı yemiş kimse korku ve nefretle dolar. hele bir de suçu yoksa ve yediği dayak baldan tatlıysa deymeyin o kişinin keyfine. bırakın nefret etsin, bırakın korksun.
sadece polisin yanlışlarını gören, o sağ ve din düşmanı insanları eğer polis teşkilatı olmasaydı piranhalarıma paket yem yapardım. canım sıkıldıkça hem balıklarıma atar hem de tane tane kendim yerdim.
polisin sadece yanlışlarını görmek "isteyen" bir zihniyet sorunludur.
ancak ülkemizde maalesef polisin doğrusundan çok yanlışını gördüğümüzden, duyduğumuzdan ve yaşadığımızdan "istemesek" de polisin birilerinin birilerini susturmak, sindirmek ve korkutmak amacıyla kullandığı bir güç haline dönüştüğünü görüyoruz.
hiçbir türk evladı polislerin sadece yanlışlarını dile getirmek istemez ama polis milleti de yaptığı yanlışları bile isteye, insanın gözüne soka soka yapıyorsa, insan elinde olmadan ön yargı sahibi oluyor ve sadece olumsuz eleştirilerde bulunuyor yine elinde olmadan. Polisler arasında çok iyi olanlar da, insan olanlar da mevcut lakin keşke çoğunluk hükümetin dümen suyunda hareket etmese de karakter sahibi, kendi kararlarını kanun çerçevesinde özgürce verebilen, her dönemin adamı olmaya çalışmadan görevini doğru yerde ve doğru zamanda layıkıyla yürütebilen insanlar olsalar diyorum. *
polisin yanlışı şudur: bir polis suç işlediğinde diğerleri ona mani olacaklarına grup halinde suç işlemektedirler. diyelim ki biri akılsızsa hepsi de mi akılsızdır. son olayda da durum budur,izmir emniyetinde dayak atılan kadın olayında da. bir tecavüzcü doktorla kıyas edilemez o şahsi terbiyesizliktir. polisi farklı kılan topluca yapılan ayıplar ve eylemlerdir.
polisin doğru yaptığı olaylar azınlıkta olduğu için genel olarak yanlış olan davranış bütününü gören haklı zihniyettir. ahlaklı, düzgün polis vardı da biz mi denk gelmedik. bu kadar mı kalabalık olur bir kurumda çürükler arkadaş. vatandaş şikayetçi işte var mı ötesi?
ayrıca işte bu entry de özetliyor bu durumu bence. yazanın eline sağlık.
biraz düzeltme ile girebilirim sanırım bu zihniyete. yani bunu inatla ya da art niyetle yapmam. değil polisin hiç kimsenin yanlışını görmek istemem. polisin doğrusunu niye görmeyi tercih edeyim ki? polisin doğrusu dediğin şey onun zaten görevi, profesyonelliği olmalı. erdemi değil. görevini yapmasının neyini konuşalım burada. çünkü yapması gerektiği şeyi yapmak için polis olmadı mı? yoksa bu insanlar polis olurken başka gerekçelerle mi polis oluyor/yapılıyor. şöyle bir haber olmaz her halde "polis bir vatandaşı kurallara uygun olarak göz altına aldı". ama bu gidişle olacak sanki.