polise sempati duymayı sağlayacak bir takım eylemlerden biri.
(bkz: akm den herşeyin indirilip polis bayrakları asıldıktan sonra sloganlarla çekilmeleri)
yani oyunlardan biri. aldanmayın.
görevini ihlal eden polistir. komşular alış verişte görsün polisidir.
oh ne ala memleket, görevi suçlu peşinde koşturmak olan bunun için parasını alan, yeri geldiğinde polise kızan başı sıkıştığında polisi aramasın diyen adamlar geçmiş uslu uslu kitaplarını okuyor.
iyide bana ne kime ne ? ayrıca yaratıcılık yoksunu bir karşı hareket olduğunu da söylemeden geçmeyelim.
Ak Partinin son dönemde sidik yarışı diye tabir ettiğimiz bir kapışma için uyguladığı miting politikalarına ek olarak, duran adama karşı duran adamlar ve kitap okuyan (güya) polisler türemiştir. ne kadar yaratıcı olduklarını bize göstermişlerdir.
buna bile kulp takmışlar. adamlar okumazsa koyun oluyor, okursa okumak cehaleti alır eşşeklik baki kalır diyorlar. e be güzel kardeşlerim unutmayın ki polisler orada kendi insiyatifiyle durmuyorlar. ailelerini geçindirmek için amirlerine itaat etmek zorundalar. günde yirmi saat çalıştıkarı söyleniyor. ki içlerinden biri benim çocukluk arkadaşım. nasıl iyi bir insan olduğunu adım gibi biliyorum. birazda onların yerine koyun kendinizi. bütün terör eylemlerinde ilk hedef onlar oluyor. üniformayla yürürken arkalarından bir kurşun yeme ihtimalleri senin benim bin katım kadar. pkk ile dhkp-c ile holiganlarla, sarhoşlarla, sokak mafyasıyla mütemadiyen uğraşmak zorundalar. çoğu vardiya sistemi ile çalışıyor. yani bir hafta gündüz bir hafta gece çalışlmak gibi birşey. biraz insaf edin acıyın şu insanlara.
"Karşılarında kitap okumak suretiyle polisi tahrik ettiler" demişti boyunsuz muammer paşa.
Şimdi ben gitsem polise iyi tane çaksam, ağır tahrikten yirtar miyim?
bakın, eylemciler durunca polis de durdu. demek ki neymiş? bu çatışmaların bütün sorumlusu eylemcilermiş. polise taşla sopayla girişirsen polis de karşılık verecek tabiki.
eylem dediğin böyle yapılır işte. helal olsun polisimize.