kendi iradelerinle hareket edemeyen polisliğin emirlerden ibaret olduğunu kabullenen hiyerarşi ile beyinlerini kullanma yetenekleri alınmış bir meslek çalışanlarını yargılamak saçma geliyor halkı döven polis değil polisin üstü, onunun üstü, üstünün üstü...
bankayı yak, kaldırımları sök, hainlik et, her türlü boku ye, polise molotof-taş at, milleti galeyana getir, provokasyon yap sonra polis copluyor olsun değil mi? ya bir siktirin gidin.
polislerin dengesini kaybedip adam öldüren polislerin beraat ettiği ülkenin liderinin söylemediği ve söylemeyeceği cümledir.
--spoiler--
Nurhak Çartay: 17 Temmuz 2012 günü seyir halinde iken dur ihtarına uymadığı iddiasıyla polisin açtığı ateşle ağır yaralanan Nurhak Çartay yaşamını yitirdi.
Mahir Zorbey: 04 Mart 2012 günü gözaltına alınan Er Mahir Zorbey, polisin iddiasına göre kaçtığı için ve dur ihtarına uymadığı için öldürüldü.
Yeşim Çelik: 20 Şubat 2011 günü Dumlupınar Üniversitesi Öğrencisi Yeşim Çelik internetten tanıştığı, sevgilisi Polis Salih Kayanın tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybetti. Müebbet hapisle yargılanan zanlı polis ikinci duruşmada tahliye edildi.
Şerzan Kurt: 12 Mayıs 2010 günü Muğlada üniversite olayları sırasında polis kurşunuyla yaralanan Muğla Üniversitesi Öğrencisi Şerzan Kurt tedavi gördüğü Dokuz Eylül Üniversitesi hastanesinde hayatını kaybetti.
Aydın Erdem: 6 Aralık 2009 günü Diyarbakırda yapılan bir gösteride kurşunlanarak öldürüldü. Yapılan otopside, Erdemin yakın mesafede ve tek kurşunla yaşamını yitirdiği tespit edildi.
Çağdaş Gemik: 27.10.2008 tarihinde bisiklet sürerken polisin dur ihtarı sonucu durdu. Arkadaşının polise doğru gittiği bir sırada, diğer polis 17 yaşındaki Çağdaş Gemiki başından vurarak öldürdü.
Baran Tursun: 24.11.2007 tarihinde polis tarafından öldürüldü. Polisler, öldürme olayını gizlemek için trafik kazası raporu düzenlendi.
--spoiler--
türkiye'de görülmesi ancak bulgaristan örneğinde olduğu gibi örgütlü halkın sokaklara taşacak tepkisiyle mümkündür.
bir başbakanda onur duygusu yoksa kendi kendine istifa etmez. onu ancak emekçi halkın örgütlü tepkisi götürür.
ama o da ülkemizde maalesef son derece cılız. örneğin bu başlığa yazan yazarların da eminim ki ekseriyeti herhangi bir muhalif siyasal parti veya örgütle ilişkili değildir. hiç bir siyasal faaliyetin içindeyer almazlar.
şimdi bu adamın yaptığı işe " abi orası avrupa orada olur bu işler ama bizde olmaz" diyecek milyon tane gerizekalı tanıyorum. bu milyon tane gerizekalı zamlardan , soru çalımlarından, adam kayırmalardan, yolsuzluklardan sonra sokağa çıkıp tepki verse değil bizim başbakan cumhurbaşkanımız bile istifa ederdi.
biz de nasıl oluyor peki bu işler?
kürt ben dilimi istiyorum der prostestoya çıkar polisin attığı her bomba orospu çocuklarının içinin yağını eritiyor. bazı orospu çocukları sivil halka molotof atar kimse sesini çıkarmaz daha önce yaptıklarına mahsup eder. kimileri zamları geri alın diye meydana çıkar diğerleri aman canım bunlar da anarşikmiş der.
eh zaten toplum pkklı, kürt, türk, sunni, alevi, laz, pomak, dindar, laik, kemalist diye zrilyon tane katmana ayrılmış hepimizi parça parça sikiyorlar kimsede gık yok. haliyle biz sikilmeyi hak ediyoruz.
bize hizmet etmek için başa çıkan başbakanın memurcukları olan polisler bile her gün götümüze jop soksa hak ediyoruz. ne zaman ki dur ulan al o jopu kendi götüne sok bu benim hakkım sen kendine milyon dolarlık uçak alma zammını da al. bana hizmet için ordasın dedik işte o zaman birilerinin yanında değil hakkın yanında oluruz.
işkenceci ve tacizci polislerini önemli mevkilere terfi eden hükümetin bulunduğu bir ülkede halkı büyük şoka uğratan bir başbakanın açıklaması. saygı duyulası güzel insan.