askerlik yapmayıp, ulaşımı bedavaya getiren, üniformasıyla caka satan polisle 5 sene üniversite okuyup askerliğini yapan, hakettiği değeri ülkesinde görmeyen mühendisin yaşadığı ülkedir.
teknik eğitim fakültesi mezunlarının da mührndis olmasıyla maaşı 800 tl civarlarına düşmesinin pek uzak olmadığı mühendislerin yaşadığı ülkedir aynı zamanda.
makina, endüstri, kimya ve gıda mühendisliği puanını barajı geçmek olarak değerlendirenler olduğunu görmek oldukça hayret elem ve keder vericidir.
polisler genel olarak oldukça itici insanlar. bu iticiliğin sebebi ise şu;
devletin ona verdiği yetkileri kendi yetkileri zannederek sağda solda kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak,
vatadaşlara, "ulan akıllı ol bak istersem seni içeri atarım" tavrında davranmak.
damla gözlükler, dar gömlekler giyerek köşe başlarında artist artist takılmak.
trafik çevirmelerinde eğer kafalarına koydularsa kesinlikle bir eksik bulup çorba paralarını istemesi.
polis araçlarını kendi arabalarıymış gibi kullanmaları.
etraftaki esnafı el pençe ettirmeleri.
bu liste uzarda gider.
ancak çok istisna olsa da çok kibar gerçekten huzur veren polis memurları da var. geçen sene hız nedeniyle trafik çevirmesinde durduruldum. tam hatırlamıyorum ancak hız sınırı 99 gibi bir şeydi ben 100 ya da 101 ile geçmiştim.
beni durdurduğu andan itibaren özür dileyerek, kusura bakmayın radar tespit ettiği için ceza kesmek zorundayım diye durumu açıkladı.
polis memuru bu kadar kibar olduktan sonra bende sorduğu sorulara (ehliyet ile, ruhsatla ilgili) hiç sorun çıkarmadan cevap verdim. her iki tarafta nazik davranarak (özellikle polis memuru) problemli bir olayı gayet güle oynaya hallettik.
şimdi diyebilirsiniz, adamın görevi ceza kesecek, sende ehliyet ruhsat istenildiğinde vereceksin tabi lütuf gibi anlatma diye.
tek bir gülümseme, tek bir kibarlık aslında tüm gerginlikleri almaya yeter. bu senin görevin yapacaksın tabi demek yerine, nazik bir gülümseme tüm dertlerin ilacı olabilir.
umarım tüm polislerimiz ve diğer meslek grupları da yüzlerinden gülümsemeyi eksik etmez.
bu arada polis kadar sokakta caka satamasan da, mühendis olmak ayrı bir gurur ve onurdur. para tabi ki önemlidir ancak mühendis bakış açısına sahip olmak ap ayrı bir zevktir. bunu mühendisler çok daha iyi anlarlar.
ayrıca çalışkan (bakın kendini geliştirmiş dahi demiyorum) bir mühendis elbet, geçte olsa kendine yetecek parayı kazanacaktır. belki daha da fazlasını.
yanlıştır, örneğin (bkz: tedaş) ta sözleşmeli mühendis 4000 tele almaktadır.
uydurma rakamlar üzerinden kişi ya da meslekleri kötülemenin anlamı yoktur. unutulmamalıki polislerde okul okumaktalar.
bütün mesleklere saygımız var, yeterki bu meleket için emek versinler.
akape zihniyetinin ürünüdür. en kısa zamanda devlet memuru olmaya çalışıp en azından 2100 tl civarında maaşa yükselmeyi ve kendi başının çaresine bakmayı gerektirir.
polisin maası iyimis dedirten durumdur. iyi bir polis olunca yirmidort ayda ikramiye verilirmiş. bunca sene oku, muhendis ol, iş garantisi olmadan yırtın dur, patron bi aferin dermi diye gece gunduz çalış, polisle aynı maaşı al. yaptığım bina yıkılsa, biri ölse allah muhafaza, kesin hapis ilk celsede.
devlet memurunun çok değerli olduğu ülkeyi gösteren tablodur efendim, işin ilginç tarafı bu ve benzeri başlık açanlar evvelce memur maaşlarını defaatle eleştirdiklerinide gösterir bu sözlük.
utanç verici. maaşımı soracaklar diye çok korkuyorum. dost meclislerin de maaş konusu açılmasın diye kırk takla atıyorum. herkes beni mükemmel kazanıyor sanıyor ama itiraf etmeliyim ki ben yalnızca 1200 tl alıyorum. 400 kira veriyorum. 100 aidat. 800-900 de taksitlerim var. sonuç mu? rezillik.
düşünüyorum da keşke öğrenci kalsaydım. daha iyi yaşıyordum yahu.