yaşmış,yaşanan,yaşanmaya devam edecek olay.
aylar sonra gelen edit: inkar eden arkadaşların dikkatine,
--spoiler--
idil biret konserini basan alperenleri polis ikna etmeye çalıştı
--spoiler--
oysa işçi bayramında bayan bir eylemcinin başına tekme atan da aynı polis. sebebini sormuşlar neden vurdun bir bayana diye, cevabı, 'çok solcuydu' olmuş. Beşiktaş taraftarı şampiyonluk kutlarken biber gazlarıyla taraftarın anasını ağlatan polisimiz, yobazlardan rica ediyor ayrılmalarını. bi de utanmadan 'alperenler burada şarapçılar nerede' diye bağırıyor yobazlar.
türk polisine güvenim an itibariyle sıfır'dan eksilere düşmüştür. rüşvet yiyen, ayrımcılık yapan bir polis teşkilatının olduğu ülke adam olamaz.
polis, devlete bağlı bir kurumdur. devlet, hükümet tarafından yönetilir. hükümet'in zaten ne olduğu bellidir. o yüzden, pek de şaşılmaması gereken bir durumdur.
şimdi böyle bir söylemi nasıl değerlendircez?yani şimdi polislerin kendi inançları doğrultusunda hakeret ettiğini söylüyorsunuz.yani şeriatçı bir polis kalmış solcu olduğunu görmüş ve solcunun birini dövmüş..eee sonra yarın birgün başka bir olayda solcu bir poliste kalkacak şeriatçı gördüğü adamı dövecek?
yani şimdi kalkıp örneği tek taraflı veremezsiniz..böyle birşey yaşanıyorsa her ikisinin de olma ihtimali var demektir.ve ''polisin şeriatçıya dokunmayıp solcu dövmesi'' de ''solcuya dokunmayıp şeriatçıyı dövmesi '' de ayıptır, yazıktır, günahtır, saçmadır..!her ikisi için de böyle birşey olmamalıdır..
heralde kayiracaz yok bi de herkese esit davranalim .. hic solcuyla seriatci(asli sagci idi) bir olur mu lan ? ne bicim kafa var sende ak. diyordu polisin biri bu durumu sorgulayan bir diger polis kankasina. (bkz: bizzat ben duydum, bizzat ben gordum.)
bir kere daha olup biteni yalnızca televizyonlardan izleyip, olabildiğince bir sol düşmanlığı üzerinden kurgulayanların dışarıya çıkmasına neden olmuş durum. bazıları hatırlamaz ancak 90'lı yılların hemen ortalarında ülkenin pek çok yerinde meşru bir kamu emekçisi hareketi vardı. bu hareket yalınayak, kara kuru insanların yarattığı bir hareketti. değil molotof kokteyli, taş atamayacak adamların çoğunluğundaydı. ancak bu hareketin her eylemi polis tarafından orantısız bir güçle dağıtılırken, açık açık şeriat isteyen, üniversitelerde ilerici öğrencileri bıçaklayanlara polis saygıda kusur etmezdi. şimdi yurdumda ne değişti de, "onlarda kaşınmasın?" deniliyor. yok efendim öyle yağma, ya insan biraz tarih bilsin yada bu bilgisizlikle konuşmasın. tabi sol düşmanlığı beyninizin her kıvrımını ele geçirmediyse tarihi öğrenin biraz diyebiliriz, yoksa yeminli bir sol düşmanıysanız zaten bu tarz şeylerden rahatsızlık duyacaksınızdır.
normal olarak karşılanması gereken durumdur. mevzu bahis olan kişi polis olunca, solcu dedinmiydi kanı kaynar, adrenalin patlaması yaşar, şeriatçıyı tehlike olarak görmez. " amuğa goduuum anarşiki " diyerekten girişir, şeriatçıya ne diyecek allah kitap ortak dayak olmaz, iter, dürter ama kolay kolay dövmez. solcu dövmek zaten bir aktivite olmuş, sektör olmuş.
şimdiye kadar şeriatçıların sokaklarda parke taşları söküp dükkanlara, evlere fırlattığı görülmediğinden son derece uygun olan davranıştır. solcu göstericilerin ellerinden taş, sopa, hatta molotof eksik olmadığından dövülmesi gayet normaldir.