polis tarafsızdır. istanbul'daki hdp binası baskınında hdpli itleri yakacakken önümüzden kaçırıp götürdüler. şayet taraflı olsa solcuların ajitasyonunu yapacağı bir sürü ceset daha kalırdı geride.
saçmalıktır. polis her zaman daha güçsüz olanın yanındadır. istanbul üniversitesinde odtü'de ülkücülerin yanındayken, selçukta, gazide solcuların yanındadır.
polislik mesleğinin ancak içinde bulununca anlanılacak meseledir. şayet bu meselede gönlünüz kimi seçerse seçsin asıl iş yukarıdaki kişilerde biter. alt kademedeki memurlar kendilerine emredileni ve öğretileni yapar. ama her zaman olabileceği gibi istinalar tabii ki de çıkacaktır. ancak istinalar bu gerçekleri değiştirmez.*
bir ülkücü olarak şunu söylemem gerekir ki ülkücülerde polislerden az çekmedi.bilenler bilirler
fazla anlatmaya gerek yok.ama şurasıda açık ve netdir ki ülkücüler ve sağcılar polise taş atmaz
zorda kalmadıkça da polise mukavemet göstermez.
Fettullahçı "f tipi" yapılanmanın eseridir. kolluk gücü olarak vatandaşın can ve mal güvenliği,huzuru için görev yapmaları gerekirsen 1980 li yıllar da polis okulları, ilerleyen yıllar da akademilerin içerisinde köklü yapılanmalar sayesinde taraf olmuşlardır. 1969 yılında kurulan ve halkın polisi olarak anılacak olan polder, birçok işkence ve haksız muameleye karşı sağ görüşlü polbir eylemlerine karşı durmuşlardır. ihtilal döneminde her iki grup kapatılmış ancak polder mensupları ilden ile en kötü görevlere sürülse de polbir mensupları f tipi yapılanma sayesinde rahat etmişlerdir. f tipi yapılanma günümüz de bile polis okulu öğrencisi olan gençlerin cuma namazlarına gidip gitmediğinin çetelesini tutmaktadır.
saçma bir sanrı olduğunu belgeleyen olaylardan biri şöyle cereyan etmiştir:
siviller istanbul üniversitesi'nde bir nümayiş esnasında bir solcuyu elleriyle göstererek, dilleriyle "bu, bu" demişlerdir. akabinde ülkücü gençlik el ele solcu genci kevgire çevirmiştir ve ellerini kollarını sallayarak uzaklaşmışlardır. solcu genç "ben kolay ölmem" dercesine, girdiği komadan sağ salim çıkmıştır.
taraflı ama bilinçsiz bir polisin marifeti üzerine düşünülecek durumdur.
olay bir üniversitede geçer.
sağ görüşlü ve sol görüşlü öğrenciler arasında geçen kavgadan sonra olay yerine gelen polis bahçede gördüğü ve gözüne kestirdiği öğrencileri gözaltına alır. gözaltına aldığı her bir öğrenci "olaylara karışmadığını" iddia ederken öğrencilerden biriyle polis arasında şöyle bir diyolog geçer;
+ abi beni niye alıyosun? benim bi alakam yok !
- yürü lan işte, direnme !
+ abi valla alakam yok, hem ben anti komünistim
- anti manti komünistsin işte lan, kendin söyledin, yürü!
-vurmayın abi vurmayın sizdenim ben parola; bi çaktım che'den çıktı fidel'den
*ne diyo bu hasan
-hasan abi tanımadın mı beni
*kim bu çocuk harbi tanımadım
-abi ben senin oğlanın arkadaşı börkcan
*ha sen şu bizim oğlanı alkole alıştıran piçsin
-vurun lan buna vur vur midyat kaçmasın nezarete atın bu kızılı.
devrim zamanında polisler bile sağcı ve solcu olarak ayrılmıştır. solcu polis derneğine polder, sağcı polis derneğine ise polbir denilmekteydi. o ne tesadüftir ki(!) sağcı gençlerle polderler, solcu gençlerle de polbirler ilgilenirdi. yani her halukarda öpülen türk genciydi.
