yurdum gençliğinin ve kamuoyunun her 1 mayıs ta gerçekleştirdiği olay. temcit pilavı gibi önümüze sunarlar bu yaftalamayı bu apolitik toplum ve insanlar.
oysa bilseler o taşların fırlatıma sebeplerini... yada o bankaların camını kıran gençlerin neden attıklarını, bu itaatsizliğin kendilerine bir yarar getirip getirmediği hakkında bir kaç soru sorsalar bu taş atanlara.
sorsak biz bu provokatörlere laf söyleyen insanlara, tamamı bankalardan şikayetçidir. mutlaka ya kendisi ya da yakını kredi kartı konusunda müzdariptir bu işten. aslında bu
anarşi onun da içinden geçer ama bunu yapmaması gerektiği öğretildiği için haksızlığa boyun eğer. fakat gel gör ki onun yapmak isteyipte yapamadığı bir eylemi başkası yapınca onu teröristlikle suçlar!
sizlere cemil meriç in güzel bir sözüyle veda ediyorum;
'her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallı insanlarım: karanlığa o kadar alışmışsınız ki yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi! düşüncenin kuduz köpek gibi kovalandığı bu ülkede, düşünce adamı nasıl çıkar?"
burada gösterilen davranış devlet malına gösterilen düşmanlıkla alakalıdır. dolayısıyla devlete olan düşmanlık.
insanların hakkını araması güzel bir şey. ama bu anarşiyle olacak şey değil. sen hakkını taş atarak ararsan olmaz bu iş. git istediğin kadar cam çerçeve indir ya da kaldırımları falan sök. çözüm mü?
polis kimdir ayrıca? senin benim komşum bunlar ya. aynı yerde yaşıyoruz, alışveriş yapıyoruz, piknik yapıyoruz vs. onlara taş atınca ne oluyor? bu tamamen sembolik bir şey.
sol jargonda anlamlandıramadığım bir "isyan kültürü" var. devleti sembolize eden her şey düşmanı da sembolize eder. ve bu yüzden taş atılmalıdır, molotof atılmalıdır.
"şerefimle ölüyorum selam sana mahir, deniz!"
bu mudur? hayat bu kadar değersiz mi?
yok arkadaş. hak aramak bu değil. yırtınsalar olmayacak. olmuyor da.
normal sartlar altinda provakatörlükle suclamak degildir. provakatör hic degildir.
güya isci bayramini kutlamasi gerekirken, nevalesiyle beraber tasinida getiren, kamu malina zarar veren olsa olsa anarsittir, teröristtir.
herhangi bir kaos ortaminda veya benzeri durumlarda, kamu malini parcalayan, yagma edene guvenlik güclerinin vur emri vardir. lakin polisimiz insaflidir ki, yüzüne,kafasina tas gelmemesi icin kendini savunmaktadir sadece. bazi eblehler bunda bile polisi elestirmekte hatta bunu yapanlari savunabilmektedir.
medya bu anarsitler üzerinden ajitasyon calismalari yaparak nemalanmakta ve ortaligin dahada karismasi icin körüklemektedir. amac daha fazla fotograf, daha fazla haber, daha fazla tiraj, reyting ve en nihayetinde para.
bankaya olan kredi karti borcu yuzunden atm leri parcalamak, camlari indirmek bunu yapanlari mesru kilmaz. bu sekilde olayi masumane gösterme cabasi gülünc olabilmektedir.
neymiş o bankaları hiç birimiz sevmiyormusuz da ama taş atamıyormuşuz çünkü biz korkagız ama o kahraman intikamını alıyor di mi? ahah böyle olay olur mu yahu?
sen zorla barbarlıkla ne yapmaya çalışıyorsun? hakkını böyle mi arıyorsun? bankaya taş atmak ve polise taş atmak bu mu yani sizin savunduğunuz değerleri savunurken kullandığınız arguman?
neymiş bende bankaları sevmiyormuşum ama buna cesaret edemiyormuşum o kardeşimiz yapmış..
süper fikir. bakkala da borcum var. kazıkçı da şerefsiz. akşama bir malafat kokteyli atayım dükkanına. (hask. tr. Mustafa ya da borcum var lan. severim de keratayı. ama ne olacak şimdi? neyse yarın da onu vururum.)
Cahil zihnin hezeyanıdır.
sınıf çatışmasıdır. provokatörlük olmayan bir eylemdir. Bariz bir şekilde bellidir ki, bir kolluk kuvveti olarak polis, burjuva sınıfının egemen olduğu devlette o sınıfı koruyan bir araçtır. Burada çarpışılan polisin kime hizmet ettiğine bakılarak değerlendirirmeli.
Haa sen provokatörlük dersin tabi, senin sınıfına, senin ayrıcalıklarına karşı mücadele eden kişilere provokatörde dersin teröristte dersin. Taş falan atmasa dahi dersin bunu.
bu bir gün yapılıp biten eylemler kapitalist sisteme bir zarar vermez, sadece mücadeledekilerin güç gösterisi olarak kalır. Geçen yakın zamandaki Yunanistan gösterileri, ingiltere'deki g20 zirvesi öncesinde ve sırasında olduğu gibi kalır maalesef.
yanlıştır. şehir eşkıyalığına ne zamandır provokatörlük denilmektedir sorulması lazımdır.
cebinde sapan ve polise fırlatılmak üzere çelik bilyeyle gelen zibidi makatında polisin copuyla geri dönmeyi de haketmiştir aslında ama polis yediği taşların etkisiyle kendini kaybeden birkaç ferdi dışında yasalara uymakta ve bunu yapmamaktadır.
provokatörlüğün anlamını bilmemekten kaynaklanmaktadır. asıl provakatör 1 mayıs'tan 1 hafta önce 1 mayıs tarihine kadar her gün tv lere çıkıp "ortalıkta canlı bomba dolaşıyor", "taksime girerlerse turizm batar"... diye bik bik bik öten ve insanları 1 mayıs'a karşı korkutmaya çalışan zibidilerdir.
