durduk yere mi yapıyor acaba onu? siz çok ilginç insanlarsınız gerçekten. bazen diyorum sizin gibilere müstehaktır karmaşa ortamı. gözünüze inen perde büyük bir yıkımla kalksın da görün neyin nasıl olduğunu. bazen böyle düşünüyorum. sonra diyorum ki bu gibi etraflıca düşünmekten yoksun insanlar yüzünden biz neden zarar görelim? görüyoruz işte. düşünmek güzel şey, arada deneyin.
gelecek günlerin ışığı. çünkü insanlar polis coplarından değil, isyan ettirilen öğretmenlerden okuma yazma öğrenir.
ve yine diyorum, devlet dersinde çocuklar ölmesin diye kaldırım taşlarını kaldıracak kudreti kendinde bulan öğretmen, baş öğretmendir. çünkü bu devlet bu yasalar sırada oturan çocuğun da başına ekşimesin, böyle önlükler içinde bayraklar altında onun bunun köpeği etmesin demektir kaldırım taşı.
polis dediğin ne ki? herkesin dilinde devletin polisi, devletin polisi diye bir laf. devlet dediğin ne ki? devlet senin mi? bu yasalar, bu kanunlar gerçekten korur mu seni? mesela sen, patronuna açlıktan öleceğiz biraz zam desen, patron sana tokat atıp yollasa evine, dişlerini sıksan da çocuklar açlıktan ölecek diye bir şey söyleyemesen; hangi yasa, hangi devlet korur seni?
o polisler hepimizi birer birer alıp götürür bir gün. kayboluruz, kurtarırsa biz demiştik diyenler kurtarır bizi. polis hiç bir yangını ateşlemeden söndüremez. polis dediğin, devletin, yasanın yani arkadaş sen adına senin olanın elinden alınmasının koruyucusu.
durduk yere kendisine vuran polise karşı kendini savunan öğretmendir. yersen tabi.
edit: bunu eksileyen yobazlar var ya. oğlum hanginiz inanıyosunuz sokaktan geçen adama polisin daldığına? her yapılan eylemde polis eylemcilerin arasına dalıp dövüyor mu onları? beni niye coplamıyor polis? eylemde olay çıkmasını önlemek için orda olan polise kaldırım taşı atanı da savunmayın artık. at gözlüklerini çıkarın da bi objektif bakın bi şeye de.
