polis

entry787 galeri88 video19
    85.
  1. duygusal bi gününüzdeyseniz izlememeniz gereken film. o kadar ufak ayrıntılara bile duygu yüklemişler ki insan hiç ummadığı bir yerde bile başlıyor hüngür hüngür ağlamaya.. haluk bilginer'in harika oyunculuğuyla her duyguyu yakalamak mümkün. özellikle fonda çalınan klasik müzikler ve diğer müzikler konseptle harika bir ahenk yakalamış.. izlenmesi tavsiye edilen filmlerden.
    5 ...
  2. 84.
  3. --spoiler--
    şimdi mafya amcalar bizim musa rami abimize aile fotoğrafını göstererek birini seç diğerlerini birer birer öldüreceğiz derler. musa rami ise çok etkileyici bir tonda küçük oğlum haluk, haluğu öldürmeyin der. mafya napar tabi ki ilk önce küçük oğlu haluğu hem de musa rami'nin gözü önünde öldürür. o an hakikaten vay be demiştim. bu film bence harikaydı çünkü neden, sanki ben de musa ramiyle beraber cami duvarlarına kafamı vuruyordum, ben de musa ramiyle namaz kılıyordum sanki benim de ağzımdan kan geliyordu ve sanki ben de fundaya evlenme taklif ediyordum. işte öyle bir film, adeta musa ramiyi yaşıyorsunuz. kesinlikle tavsiye ederim.
    --spoiler--
    7 ...
  4. 83.
  5. son zamanlarda türk filmi kalıplarını zorlayan tek filmdir, evet filmde çok kişi ölmüştür ama yönetmen usta bir şekilde izleyicinin dikkatini ölenlerin yasını tutma modundan çok musa ve funda'nın aşkına yöneltmiştir, ve şunu diyebilirimki evet çok zor bir meslektir polislik hepsine allah kolaylık versin.
    2 ...
  6. 82.
  7. toplumda asayişi ve anayasal düzeni korumak adına devletin kolluk kuvvetlerinden biridir.Görevi ceza vermek değil, suçluyu bukul adli kurumlara teslim etmektir.Bu görev tanımından sonra kısaca profillerine bakıcak olursak;
    tamamına yakını ezik memleketin çürümiş tipleridir. bari bişi olamadıysan polis ol diye atasözü bile vardır. devletin kendilerine verdiği yetki salahiyetinden çok kendi kendilerine verdikleri yetkilerle dünyayı kurtardıklarına inanırlar. Sistemin yılmaz bekçileridir. izm'in ne olduğu önemli değildir, zira düşünmemeleri için beyinleri alınmıştır. Aslında tek tek incelendiklerinde çok azı cesur ve dobradır. Üniformaları sayesinde caydırıcı olduklarını unuttukları anda yani mesai dışında götlerinde korkudan uçuk çıkar. Nereye gitseler işlerini gördürebilmek için ben polis memuruyum diye ya bağırınırlar yada telsizlerinin sesini sonuna kadar açarlar. Bu durumda da mevcut yalakalardan biri varsa ortamda abi hangi karakol diye söze başlar. Yurdmun hırsız ve kapkaç bekçilerinden öteye gidemezler.Trafik polisleri hakkında yazmıyorum bile zira o kadar vaktim yok. devletin verdiği maaşla basit bir devlet memurudurlar. O yüzden suçlu yakaladıklarında kahraman denmesine gerek yok, mesela siz başka bir devlet dairesinde iş yaptırdığınızda karşınızdaki memura kahraman diyormusunuz ? Neyse kısaca bi sürü odunun yer aldığı kurum.
    1 ...
  8. 81.
  9. türk sinemasının halet i ruhiyesini görmek için izlenilmesi gereken bir yapım. senaristlerin değişik ve denenmemişi yapma arzusu ilerisi için sevindirici.

    film ise çok daha güzel yapılabilirdi.

    --spoiler--
    filmin ortasından itibaren acaba haluk bilginer şizofren mi diye düşünüyorsunuz. hatta film ilerleyince "kesin şizofren canım, hatta filmin sonunda bir hastane odasında olur bu." dersiniz. bazı sahnelerin tekrar tekrar çekimi filme hiçbir mana katmamış, en azından bağlayamamışlar.

    sonu gerçekten bir garip, nasıl bitti lan, diye düşünüyorsunuz. ahan da buraya yazıyorum; bu filmin ikincisi çekilecek ve haluk bilginer şizofren çıkacak.
    --spoiler--
    3 ...
  10. 80.
  11. asayiş şubesinin de, çevik kuvvet şubesi kadar azimli olması beklenen köklü kuruluş.
    1 ...
  12. 79.
  13. haluk bilginer'in müthiş bir profil çizdiği vasatın altındaki film. hatta bana sorarsanız kötü bir film. lakin ne umutlarım vardı, ilk ciddi kara film(film noir) olabilirdi ülkemizdeki. olmamış.
    3 ...
  14. 78.
  15. 77.
  16. içinde bir çok filme, karaktere hatta sinema tekniğine gönderme yapılan absürd bir film. Ancak güzel olmasının sırrı da zaten absürd olması. Türkiye'de daha hiç görülmemiş* tarzda bir film denemesi olması da filmi ayrıca çekici kılıyor.

    spoiler

    Filmin orta yerinde bir yerde, Musa Rami yürürken bir taksicinin ısrarla ''Bana mı dedin, bana mı dedin''* sahnesi çok hoşuma gitti. Burada taxi driver'a gönderme yapılmış, hem de acaba filmin orta yerinde böyle bir şey koysam izleyici sıkar mıyım korkusu olmadan. Bu pervasızlık hoşuma gitti*.

    Diğer bir etkilendiğim sahne ise, gerek mafya adamlarının silahlarını Musa Rami'ye doğrulttukları sahne* ve başkomiserin sürekli etrafında dolaşan polis ya da detektifler. O Japon filmlerinde gördüğümüz salak insan modellerine güzel bir gönderme olmuş.

    spoiler
    8 ...
  17. 76.
  18. "bir gün bi şölene davet edilirsin sonra bir bakarsın ki yemek listesinde senin adın var" cümlesiyle olayı bitiren film.
    5 ...
  19. 75.
  20. 'gençler hayırdır' lafıyla hatırlanan memur.
    4 ...
  21. 74.
  22. her şeye rağmen olmamış bilader olmamış diyeceğim filmdir..

    --spoiler--

    haluk bilginer oyunculuğyla yine her zamanki gibi on numaraydı... *
    hatta bir kaç sahnede al pacino izlermiş gibi hissettim kendimi

    müzik açısından kesinlikle sınıfta kalmış bir film... elimde iyi bir ses sistemi olmasına rağmen konuşmalarla müzikler sık sık birbirine girdiler. sevmedim. ayrıca seçilen müziklerde de hoş bir orjinallik falan yoktu.

    çekimler ve sahne seçimleri gayet güzeldi ellerine sağlık yapanların.

    konu olarak fena değil diyebilirim ama yine de genele bakıldığında kötüydü. absürd bir film yapmaya çalışırken ortaya dibi tutmuş bir sebze çorbası çıkmış.

    en gereksiz sahne piknik sahnesiydi. en muhteşem replik ise :

    ...
    +o denize attığımız adam da mı annesinin yanına gitti
    -o mu ? o anasının şeyine gitti ...

    özgü namal her zamanki gibi olağanüstü bir güzelliğe sahipti. ama oyunculuğuyla değil güzelliğiyle ve saçmalığıyla göz doldurmuş. *
    sürekli çocuk polisi yeleğiyle gezen tip anormal kötü bir oyunculuk sergilemiş .. piyasada adam mı yoktu ? bu adam bu rolü oynamak zorunda mıydı ? demekten kendimi alamadım. *

    çeşitli ufak tefek ironiler ve alaylar filmin seyredilebilirliğini artıran etkenlerden bir tanesiydi.

    bana göre filmin en sonundaki ricası ise son derece gereksizdi tıpkı piknik sahnesindeki zırvalıklar gibi.

    haluk bilginer in oyunculuğu özgü namal ın güzelliği kurtaramamış bu filmi

    --spoiler--


    (bkz: olmamış)
    4 ...
  23. 74.
  24. 73.
  25. kanımca fazla uzun, ses miksajı ve görüntü yönetmenliği vasat, rahatsız bir film. haluk bilginer'in yakarışları ihsan yıldırımvari olmuş ama yine de haluk bilginer'in filmi olmuş bu film. barda ve gemide gibi riskli filmler statüsüne konulabilir, böyle filmler ya izleyiciyi türk sinemasına bağlayacak ya da iyice soğutacak.
    2 ...
  26. 72.
  27. polis teşkilatı'nın kuruluşunun 162. yılı dolayısıyla hazırlanan reklam afişlerinden alıntıdır:
    -polis, kendinden çok toplumu düşünen insandır.
    -höynk???
    2 ...
  28. 71.
  29. taxi driver'a gönderme yapılan filmdir.. bkz: bana mı dedin?
    ayrıca bir sahnede bütün polislerin aynı anda vurularak öldürülmesi fena halde rezervuar köpekleri'ni anımsatmıştır.
    ayrıca filmi izleyenler için bkz: dünya tuhaf
    3 ...
  30. 70.
  31. her ne kadar kalitesiz dövüş sahneleriyle bezenmiş olsa da , türk sineması açısından güzel bir eser..

    --spoiler--
    filmin son sahnesinde , haluk bilginer in kadir inanır ın tahtına da göz diktiğini fark etmeden geçemedik
    --spoiler--

    * *
    3 ...
  32. 69.
  33. beyin kanseri olduğunu ve 2 ay ömürünün kaldığını söylediğiniz bir adamın tepkisinin "kocaman gözleri vardı" olması ne kadar aşık olduğunu gösteriyor, ama karşılıksız kalması kötü.
    4 ...
  34. 68.
  35. haluk bilginerin devlesip ucurdugu izmitli yonetmen onur unlunun ilk sinema filmi.
    2 ...
  36. 67.
  37. çok yavaş akan, basit kurgulanmış, haluk bilginerin bile kurtaramadığı vasat bir film. filmin bitiminde yazılar aktıktan sonra bi sahne daha bekledik ama yoktu. yine de birkaç hoş sahne vardı ama sinemada izlemeye değer mi derseniz bence değmez.
    1 ...
  38. 66.
  39. çelişkiler üzerine kurgulanmış , ve yine kurguda da çelişkiler olan güzel film.
    mesela zaman da tam olarak belli değil filmde.

    dikkat edin komiser rami'nin evine 70'li yılların eşyaları , telefon bile çevirmeli filan. halbuki filmin diğer ögeleri günümüzdeymişçesine. hatun'un arabası , evinin tasarımı. rami'nin olaylara bakışı da zaten günümüz dünyasının anladığı anlamda bir ilişkiler ağı değil. o daha bir gelenekselci bu bağlamda.

    bu filmde iyice anladım ki türkiyenin al pacino'sudur haluk bilginer. evet illa birileriyle kıyas yapma derdinde değilim , ama performansıyla göz doldurması , babacan tavırları , suratının bir yanının hep tebessüm etmesi bu benzerlikleri pekiştiren ögeler.

    not: filmi de 8 ytl öğrenci biletiyle izmemiş birisi olarak yorumsuz geçmeyim istedim. al bir çelişki daha.
    3 ...
  40. 65.
  41. sırf aşağıdaki usta için izlenir. başka da bir şey yok filmde. kurgu, senaryo, mekan seçimi, diyaloglar... hepsi berbat.

    (bkz: haluk bilginer)
    2 ...
  42. 64.
  43. haluk bilginer ile özgü namal'ın başrolü paylaştığı haluk bilginer 'in mükemmel olduğu fakat çok sıkıcı, sadece, sıradan konusu olan ilk yarıda ne zaman bitecek lan bu diyeceğiniz film. çıkan sonuç; boşuna gitmeyin.
    1 ...
  44. 63.
  45. katıldığım bir gösteride elindeki jopuyla üzerimde harikalar yaratan mesleği yapan kişiye verilen isimdir.
    6 ...
  46. 62.
  47. gerçek anlamını gayet iyi özetlemiş bir polisin kendi açıklaması:"devlet içinde devletleşmiş bütünün parçaları".
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük