tıpkı öğretmen, hemşire,veznedar ... gibi 657 ye tabii ama diğerlerinden farklı olarak görevi gereği öğretmen, hemşire, veznedar ... döven memurlardır. elbette kendi iradeleri ile bir şey yapmıyorlar temsilcisi oldukları devletin iradesini sergiliyorlar da bu da bir sorun değil mi? devlet kendi öğretmenini, hemşiresini, veznedarını... neden döver (kolluk gücüne dövdürür) ya da öğretmen, hemşire, veznedar... neden dayak yiyeceğini bile bile otoritenin karşısına çıkar onu buna zorlayan nedir?
polis bunu soruyor mu acaba kendine.
görüyoruz ve biliyoruz ki ekonomik sıkıntılar içinde çırpınan onlarca polis var, görüyoruz ve biliyoruz ki çocuğunun okul harcını ödemekte zorlanan polisler var ve buna rağmen "parasız eğitim" eğitim diyen öğrencilerin karşısına çıkıp onları döven ve hatta yasal hakkı olan basın açıklamasını dahi engelleyen polistir.
polis sadece belirli bir zümrenin polisi mi?
hiç bir sorunu yok mu?
elbette ki var peki neden ses çıkarmıyor, birlik olup (örgütlenip demiyorum çünkü yanlış anlaşılabilir) acaba sorusunu sormuyor sordurtmuyor? hiyararşinin bu kadar üst seviyelerde olduğu bir teşkilatta bunu beklemek abes duruyor değil mi? evet öyle ama o hiyerarşinin tepesinde kim var iç işleri bakanı yani bakanlar kurulu yani başbakan yani devlet. peki polis kendine de sorun oluşturan bu devleti sorgulama ve hatta daha güçlü, daha eşit, daha aydınlık günlere gelmesi için neden çabalamıyor?
polis önünde uzun eşşek oynayan gençler, yumurta kadar tehlikelidirler, polis önünde kitap okuyan gençler kadar tehlikelidirler. kimse kusura kalmasın ama polis önünde uzun eşşek oynamak yavşaklık ise yukarı da sayılanlara boyun bükmek kabul etmek hangi şekilde sıfatlandırılır bilemiyorum.
ve yine üniformayı çıkardığında bizim içimizden olduğu apaçık olan polisler üniformayı giydiğinde izinli bir şekilde dövdüklerinin de bizim içimizden olduğunu bilmeli? yere düşen insana vurmayı bırakmalı, insanların neden meydanlarda olduğunu ne uğruna dayağı göze aldığını bilmeli, parasız eğitim, parasız sağlık denildiğinde bu haklardan kendisininde yararlanacağını bilmeli, "parasız çorba"dan daha fazlasını düşünmelidir.
tanım: polis önünde uzun eşek oynayan çocukları yavşak yaftası yapıştırmak, bu yetmezmiş gibi bundan utandığını söylemek.
önemli not: benim başlığımı silene kadar, görmezden geldiğiniz hataları sıralıyorum size yandaş moderatörler.
1- başlık komple hatalıdır. "polis önünde uzun eşşek yavşaklığından utanıyorum"
diye başlık olmaz! formata aykırı. "polis önünde uzun eşşek yavşaklığından utanmak" olması lazım.
2- uzun eşşek yavşaklığı diye bir şey yoktur, anlatım bozukluğu diye bir şey vardır. doğrusu ne olacak hadi bakalım, onu da siz söyleyin "başlığı komple çöpe atacaklarına benim entry'mi silmekle yetinen moderatörler!"
3- eşşek diye bir yazım yoktur, bilin bakalım doğrusu nedir?
çocukların bir kravat, frakla gelmemesinden, polisin önünde düğmelerini ilikleyip onların ellerini öpmemesinden, hatta ve hatta vukuat çıkarıp kimi art niyetli eşhasın ekmeğine yağ sürmemesinden ötürü şiddetle katıldığım(!) süper mantıklı(!) ve zeka pırıltıları saçan(!) protesto ifadesidir. ne o öyle; böyle gösteri mi olurmuş canım? cık cık cık...
mahkemelerde sürünmek istemeyen öğrencilerin zeka dolu protestosuna anlam veremeyenlerin düştüğü durumdur. olayın yavşaklıkla da uzaktan yakından alakası yok hee, bu zeka karşısında düşülen çaresizlikle atılan bir çamur yavşaklık tabiri o kadar.
2 gün önce "siyah ceketimin sol omzu kirlendi" diye ağlayan egomen değil miydi? o çocuklar mahkemelik olmadı mı? 2 yılla yargılanacaklar falan. e bu durumda bu çocuklar hapse düşmemek için uzun eşşek oynamışlardır. amma ve lakin esas önemli olan şey şu; o protestoda bir başka kıymetlimisssin ceketinin sol omzu kirlenmedi. allah' ım mutluluk gözyaşları döküyorum şu anda. çok akıllı bu uşaklar, ceket kirletmiyolar, melisleri ağlatmıyolar. aferin onlara !