üç kağıtçı, molotfçu, otobüs taşlayan, bir kızı diri diri yakan kekoların üzülmesini beklemediğimiz ölümlerdir.
bu beyinsizlere hiç bir şey anlatamazsınız bunların bencilliği tavan yapmıştır. koca bir teşkilatın içerisinde yaşanmış hadiseleri tüm bir teşkilata yüklerler.
sonra bu tip herifler tüm kürtler pkk lı dendiğinde kızarlar... "öyle deme amu koim benim kört arkadaşlarımda var"... lan oğlum sizin beyin nasıl çalışıyor lan bir anlatın hele yoldaşlar bizde bilelim!
bu akşam van da bir polis memuru şehit oldu! hayırdır nedir derdiniz? polisin kötüsü var, tıpkı insanın kötüsü olduğu gibi. sizin analiz yeteneğinize sokayım! olmayan analiz yeteneğinize.
şimdi şöyle oluyor. polis ve ordu dediğimiz, halktan bağımsız silahlı kişiler kamu gücünü meydana getiriyor. ama biz marksistlere göre kamu gücünü meydana getiren, toplumun düşman sınıflara bölünmesidir. ilkel topluluklarda ordu yoktur ve herkesin bireysel silahlanması sözkonusudur. sınıflı toplumlara geçince, uzlaşmaz sınıf çelişkileri herkesin silahlanmasını olanaksız hale getiriyor ve sınıflar arası savaşım devlet denen bir kurumu doğuruyor. ordu ve poliste bu devletin zor güçleri. haliyle her devrim, lenin'in dediği gibi bir devlet aygıtını parçalarken, ari durumda yani saf durumda sınıflar savaşımı örneği sergiler. ezilen sınıfın kendine ait bir müfreze kurma, ezen sınıfınsa ezilen sınıfı baskı altına almak için özel bir örgüt kurma (polis,ordu) gereksinimi buradan doğuyor.