istanbul emniyet müdür celalettin cerrah ' ın söylemiş olduğu sözdür. ancak ;
8 haziran :
taksim polis merkezinde dövülen sezai yakar' ın burnu ve eli kırıldı.
17 haziran:
mustafa kükçe , üç karakol gezdirildikten sonra ümraniye e tipi cezaevinde öldü.
29 temmuz :
muammer öz , kimlik soran polisle tartışınca dövüldü , burnu kırıldı.
10 ağustos:
taksim polis merkezinde dövülüp yola atılan mehmet nezir çirik'in dalağı alındı.
20 ağustos :
festus okey , taksim polis merkezi'nde polis tarafından vurularak öldürüldü.
7 ekim:
19 yaşındaki ferhat gerçek , polis kurşunuyla vuruldu.felç oldu.
23 kasım :
feyzullah ete , polis tekmesiyle öldürüldü.
bu tarihli bilgileri uykusuz derginin bugün haber köşesinden aldım fakat benim de ekleyebileceğim birkaç olay var.
(bkz: afrikalı futbolcunun karakolda öldürülmesi) eminim hepimizin vardır örnekleri.
ancak bunun üzerine 24 aralık tarihinde celallettin cerrah beyefendi ' polis hiç kimseyi dövmez. ' dedi. ve gariptir ki googleda polis kimseyi dövmez yazınca karşımıza ' bunu mu demek istediniz : polis kimseyi sevmez. ' yazısı çıkıyor.
adam doğru söylemiş, polis kimseyi dövmez. dövmek demek üç beş tane vurup bırakmak demektir. bizim polisimiz adama resmen dalar, canını okur, doğduğuna pişman eder.
dövmesinde beslesin mi denilen durumdur. zaten hayat şartları ekseninde kafayı yemiş zavallı polislerimizin günün yirmi dört saati kuş beyinli suça meyilli insan kılıklı kılım zararlılarıyla uğraşması yetiyor zaten. arada yaşta yanıyor devletin sizi hapse atıp 6 yıl sonra pardon dememesine şükredin.
polisin görevi kötüye kullanması gözardı edilemez. zaten bütün gün manyaklarla ve kımıl zararlıları ile uğraştıkları için yıpranma payından erken emelki oluyorlar. ve evet dövmeyecek, besleyecek. gerekli cezayı mahkemeler verecek. herkes kafasına göre adaleti uygulayamaz.
dovmez.
falaka, iskence de bir cesit sevgi tezahurudur aslinda.
her sey bizim egitimimiz icindir, dayak cennetten cikma degil midir? huzur ve devletin bekasi her seyin uzerindedir. vatan sagolsundur.
melektir onlar melek...