sözde statükoya karşı çıkan akp nin, nasıl takiyyeci olduğunu; nasıl kendi statükosunu yaratma çabasına girdiğinin göstergesidir.
herkes neyin ne olduğunu, kimin ne mal olduğunu yavaş yavaş görüyor. demokrasi ve özgürlük laflarıyla ancak teröristlere demokrasi ve özgürlük götürüp; interneti yasaklayan, tv deki dizileri filmleri cayır cayır harcayanlar, devlet içinde çeteleşip vidyo, ses kaydı vesair gibi şeyleri ortaya dökenlerin ne olduğunu görüyor.
akp'nin kolluk kuvvetlerini nasıl da kullandığının göstergesidir.
Pankart sırf birilerinin hoşuna gitmiyor diye gecenin bir saatinde bilmem kaç kişiyle indirilmez efendim, yasal dayanağı falan da yoktur bunun.. Demokrasi diye atıp tutan akpli şahısların demokratik bir tepki olan pankart asma olayında nasıl da demokrasi düşmanı kesildiklerini bir kez daha görmüş olduk.
devlet memurlarının iktidarın kafasına göre at koşturduğu ülkemizde gayet normal karşılanması gereken durumdur.
sonuçta hukuksuzluğun alıp başını yürüdüğü bu dönemde, yasal dayanak olmadan, hiç bir şuç unsuru içermediği halde, sırf başbakanına laf atılıyor diye, yalaka * bir valinin, pankartı indirin diye polise, devletin memuruna emir vermesi durumu çok daha normaldir. aman recepim kızmasın, tayinim çıkmasın korkusudur. ama daha ilginç olanı da, aydın belediyesi tarafından reddedilen itfaiye aracı isteğinin, aydın' ın tek akpli belediyesi olan sultanhisar belediyesi tarafından hizmete tahsis edilmesidir. aman recep bey' e laf edilmesin, padişahım çok yaşasın, laf edenin başı vurulsun, şak şak şak şak!
