aklıma fransız kökenli sosyalist bir filozofun hikayesi geldi. özet geçeceğim;
--spoiler--
bu arkadaşımız kaçakmış, fransız ordusu cezayir'de olduğunu tespit etmiş. anında arama başlamış. bulduğu yerde öldürülmesi talimatı verilmiş.
ertesi gün bir fransız komutan ve 2 cezayirli askerin olduğu bir araç bu adamı bulmuş. adam kaçmaya başlamış. komutan askerlere ateş emri vermiş. askerler ateş etmemiş. 2-3 defa aynı şey tekrarlandıktan sonra adamımız kaçmayı başarmış. askerler de silah bırakıp istifa etmişler. 1-2 gün sonra askerlerle bizim filozof karşılaşmış. adam, "beni neden öldürmediniz" diye sormuş. bunun üzerine askerlerden birisi şu cevabı vermiş;
polisin ne olduğundan haberi olmayan öküzün yapacağı iştir.
polisin görevi yasaları uygulamaktır. yasalara aykırı emirleri uygulayan polis de emri veren kadar suçludur (polisin görev tanımında bulunmaktadır.) "çadırları ateşe ver" diye bir emri uygulayamaz, görevi gereği uygulamamalıdır.
polislikte askerlik gibi bir emir komuta zinciri olmadığını, polisin asker gibi verilen her emri sorgusuz sualsiz yerine getirmek zorunda olmadığını bilmeyen dingildir. olsun ulan! biz senin de evladının geleceği için savaşırız.
önemli olan vicdanını dinleyebilmektir, istifa eden polisler emir kulu değil mi diye sorulması gereken aklı olan düşünen ama yeterli düşünemeyen kişi düşüncesidir.
