a devleti, b devleti,c devleti gibi çeşitleri olan devlet türlerinden bir örneği.
kendimiz tarafımızdan oluşturulan şeyleri ulu bir değer haline getirmek tıpkı insanın kendisinden tanrıyı oluşturup sonra da kendini cezalandırması gibi.
ilginç sanki..
konu hakkında bilgi sahibi olunmadıgı takdirde kolluk kuvveti anlamındaki polisin egemen oldugu yönetim biçiminin anlaşılacagı devlet biçimidir.
polis devletinin günümzdeki kolluk kuvveti olan polis ve polislik meslegıyle dogrudan ilgisi yoktur. buradaki polis yunanca'da şehir anlamına gelen polis kelimesinden gelmektedir. 17 ve 18. yüzyıl avrupasında her polis yani şehir, kendi başına bir devlet idi ve bu devletlerde yönetim hukuka baglı degıl, yöneticiye baglıydı. egemenliği kullananlar, yani idare edenler karşısında hiçbir güç yoktu ve bu idareciler kanuna, yasalara baglı olmaksızın keyfiyetle yönetimde bulunuyorlardı. yöneticinin emirleri birer hukuk kuralı sayılır, halkın kayıtsız şartsız bunlara uyması gerekirdi. bu yönetim şekli de polis devleti adını almıştır.
yani bu bağlamda polis devleti sanılanın aksine kolluk gücü olan polisin egemen olup, zorbalık yaptıgı bır devlet değil, yöneticilerin halka karşı sorumluluklarının bulunmadıgı, hiçbir hukuki kaideyle halka baglı bulunmadıkları mutlakiyetçi bir yönetim biçimi anlamına gelmektedir. günümüzde idarecilerin egemenlik haklarını kullanırken kolluk kuvvetlerinden yararlanıyor olması polis devletinin yanlış anlaşılmasına sebebiyet verebilmektedir.
dünün askeri bugünün polisidr. bu kadar açık ve net. asker baskısı diye zırlayanlar polisi o kadar güçlendirdi ki polis artık hükümetin askeri oldu. öğrenciler eylem yapar sanki karşısında yunan askeri varmış gibi saldırıyorlar, o yüzlerinde ki kin nedir? bu kadar mı düşmansınız? bu kin hiç hayra alamet değil. yahu adam öğrenci, adam emekli, adam işçi bırak ne diyorsa desin bu saldırma içgüdüsü nedir? nasıl eğitiliyorlar bilmiyorum ama bir eğitim yok. önüne gelen polis olmaya başladı. o kadar çok polis alımı oldu ki son 10 yılda hükümet kendi askerini kurdu. bugün askerden soğutanlar bu yaptıklarıyla yarın polisten soğutacaklar. teröristler eylem yapar tık yok öğrenci eylem yapar hemen saldırı. görmez kmse bunları doğaldır. müstahaktırda.
bir an önce önüne geçilesi bir durumdur aksi takdirde demokrasiyi ağzından düşürmeyen iktidarın en büyük savunma sistemi rejime her koldan sinecek ve en büyük savunma sistemlerini ölümsüzleştirecekelrdir.
Almanyadır. Polis devleti, vatandaşların sike sike her kurala uyduğu devlettir. Kırmızı ışıkta geçmek yürek ister. Arabalar bisikletlere yol verir. Motor kullananlar terör estiremez. Türkiye bir polis devleti değildir. Polis devleti, polisin kurallardan bağımsız olduğu ve kendi vatandaşını dövme&öldürme hakkına sahip olduğu devlet demek değildir.
bugünlerde kendini iyice gösteren oluşum. polis ve halkı karşı karşıya getirdiler ya pensilvanya da ikamet eden polislerin piri hükümetin gizli ortağı rahat uyuyabiliyor mu acaba? (bkz: yeniçeri vs polis)
malum tanımlama, dikkat köpek var benzeri bir ruh haline büründürdüğü için tanımsız ve anlamsız bırakılmıştır. ülke sınır kapılarında ve hava alanlarında zorunlu hale getirilmelidir ki gelenler nasıl bir ülke ile karşı karşıya olduklarını bilsinler. ülke halkı içinse ne yapsak boş. bu gerçekle yaşamak zorundalar.
ondan bile daha kötü durumdadır. polis kimin borusu öterse onun yanında olduğunu son bir sene icinde fazlasıyla kanıtladı... türk polisinin ne karizması ne de güvenilirliği kaldı..
Bugünkü şartlar da en az gerekendir. Neden gereksin? Polise her geçen gün daha fazla iş düşmesi toplumların huzursuzluğundan kaynaklanırken, polis şiddeti nasıl çözecek bu kördüğümü? Devlet yıllardır terör uyguluyor zaten polisi ve askeri vasıtasıyla. 12 eylül ve sonrasında cezaevlerinde yapılan işkenceler ayrılıkçı oluşumları tetiklemedi mi? 1990'lar da güneydoğuda her köşe başında pkk lı oldukları gerekçesiyle insanlar öldürülmedi mi?
ne oldu sonra, olay çözüldü mü? bütün bunlar bizi içinden çıkılamayacak ve politika üretmeyecek duruma getirmedi mi?
Bu kadar şeyden sonra polis devletinin gerekip gerekmediğini tekrar sorgulayın bence. insanları dinleyip, gerçekten onların rahatı için çözüm önerileri üretmedikçe, insanlara iyi niyetli davranmadıkça insanlar sonucunda ne olursa olsun buna itiraz edeceklerdir. Böyle sakat düşünceli devlet adamları da sorunu gücün çözeceğini zannederek huzursuzluğu körükleyeceklerdir.