son günlerde iyice ayyuka çıkan bir türkiye klasiğidir.
hümanist polislerimizin, haklarını aramak için sokaklara dökülen öğrencilere, işçilere ve benzeri gruplara karşı acımasız bir şekilde şiddet uygulaması artık sıradan bir olay haline gelmiştir.
hem de demokratik ve özgürlükçü normlara dayandığı iddia edilen bir ülkede..
amaç tabi, kitlelerin mevcut yönetime karşı sindirilmesidir.
zaten, söz konusu kişilere, provokatör, anarşist, vatan haini gibi yakıştırmalar yapılmasının nedeni de bu oyunun bir parçasıdır.
hatta bir öğrencinin polis şiddetiyle karnındaki bebeğini kaybetmesini bile meşru görebilecek, olsun en azından bir anarşist daha öldü modunda yorum yapabilecek kapasitede insanların oluşmasını sağlamak da bu oyunun bir parçası.
sokağa çıkanlarla birlikte, halkın tamamına gözdağı verilmektedir.
hakkını arama, ses çıkarma, sus ve iman et.
buraya kadar her şey normal.
tarih boyunca mevcut yönetimler makamlarını sağlama almak için din ve kolluk kuvvetlerini kullanarak insanları sindirmeyi başardılar zira.
lakin ülkemizde özellikle son dönemlerde, polisin kız ve erkek ayırımı yapmadan öğrencileri yerlerde sürüklemesinden, coplamasından orgazm olabilen yurttaşlar er meydanında sahne almaya başladılar.
bu tarih boyunca görülmüş değildir.
nasıl bir psikoloji ve cinsel sapkınlıkları varsa, polis her copu kaldırdığında bunlar ekran başında dürtüleri tarafından uyarılıyor.
muhtelif bölgelerinden sıvı çkması da muhtemeldir.
yoksa herkesi postal yalamakla suçlayıp, kendilerinin cop yalayıcılığına soyunmasının başka nedeni yoktur.
birilerinin şiddete uğramasını meşru göstermeye çalışmanın hatta sevinçle karşılamanın başka bir açıklaması da olamaz.
hangi din, hangi inanış, hangi kültür böyle bir dürtüyü haklı çıkarabilir?
insanın, vahşi iç güdülere sahip bir hayvan olduğu, bencillik ve şiddetin doğuştan var olduğu Darwinizm ile tarih demlerinde yer almıştı aslında.
amma velakin bu adamların darwin görüşleriyle de araları bozuktur.
..
not: bu başlık hiçbir yerden çalıntı değildir.