demokrasinin ülkeme 2 beden bol geldiğinin kanıtıdır. abd'de polis hayati tehlike "hissederse" öldürme yetkisine sahiptir. avrupa'da polise çakı çekerseniz, polisin öldürme yetkisi devreye girer. ingiltere de polise yapılan her hareket kraliyet ailesine yapılmış sayılır ve her türlü yetkiye sahiptir. ülkemde ise polisin arabası dilendiği gibi taşlanabilir, polis rahatlıkla tartaklanabilir, söyledikleri ise hiç kaale alınmaz. çünkü yetkisi yoktur. yasalar 80 den sonra değişti ama bu halk değişmedi be kardeşim.
demokratik tepki denilen şeyi yakıp yıkmak zanneden gerizekalılar, size üniversite diploması değil bu ülkede nefes almak bile fazla.
edit: eksi oyların maşallahı var. böyle algı sorunu olanlara karşı anlatayım hemen. IMF yi protesto edeceksen önce gider valilikten izin alırsın, sonra alırsın eline pankartları toplarsın adamları, sonra da gider slogan mı atıyon ne bok yersen yersin (hem bunu yaptığında kar maskesiyle yüzünü örtmen de gerekmez salak). ama imf yi protesto edicen diye burger king taşlıyosan sen gerizekalı nın en önde gidenisin. türkiye'deki herhangi bir burger king de çalışan bir tane amerikalı gördün mü? orda çalışan adam evine ekmek götürüyo. o amerikan malıydı diyelim, özürlüler derneğini taşlayan var ya. off off.
su katılmamış orospu çocukları. ah polislerin yerinde olcaktım training day'daki denzel abimiz gibi slow motionda çıkartıcaktım ceketimin içinden silahları bi sağdaki ibneyi bi soldakini teker teker indircektim... valla yapardım bunu. bu yüzden polis değilim heralde.
bir de bunlar bu ülkenin aydın insanları olacak bu vatana yararı dokunacak kişiler olması gerekirken bu kadar dar görüşlü insanlar topluluğu gençliğin ne kadar karanlık bir çağ yaşadığını göstermektedir.
(bkz: trafik polisi)
(bkz: limitsizsiniz)
bu kadar gözü dönmüşlük olur ancak. ha bunlar da savunulacak bir şeyleri farkettirdiler diye. lan öküz olan bitenin farkında olmayan var mı?
üniversiteli adam boş zamanlarında gider batak oynar, okey oynar, ps atar. bilemedin bi kız arkadaş yapar. sinemaya gider, gezer, tozar, sevişir. vize zamanı da azıcık ders çalışır.
lan polis arabasına saldırmak da nerden çıktı bre zıpçıktılar...
kırdıkları camlar, taşladıkları arabalarla kapitalizmi taşlayıp onu yaraladığını zannederken insanları iyice kapitalizmin kucağına oturttuklarının farkında olmayan sülük beyinlilerdir.
burger king'in camı kırılınca polis arabası hasar görünce zaten türk imalatçıların camları ve yedek parçaları kullanılıyo di mi amına koduklarım.
(bkz: #6219733) nolu entry de anlatılanlar eğer türkiye'de olsaydı bu çapulcuların kaçının götü yiyecekti merak ediyorum. tabi adam sana ateş açamıyo ya, elinden ne geliyosa yap. hatta havai fişekle helikopteri vurmaya çalışıp sonra çılgınlar gibi bağır.
bağırmak istiyosan gel şöyle altıma, öyle de bağırırsın. kondomda kullanmam kapitalizme destek vermemiş oluruz hem böylece. ne dersin?
etin kilosunu 30tl'den alsak, bu öküz dediklerimizde ortalama 80 kilo desek, 2400tl'lik öküz olduklarını buluruz. bunların etini dağıtsak 20 ailenin karnını doyururuz, 20 kişinin sevabını kazanırız. öküzün eti yeniyoda bir işe yarıyor.
köle olmayalım diye kukla oluyorlar. sorsan biz aydın gençleriz derler. polisin ne günahı var devletin parasıyla yani senin paranla alınan arabanın ne günahı var o.ç. bir ideoloji bu kadar mı insanı saçmalatır anlamak mümkün değil.
yasanan olayi tasvip etmemekle beraber; yazilan ahkamlarin ortalamasi alindiginda ortak gorus olarak dile getirilen "polisin ne gunahi var" yaklasiminin, gecmis olaylarda yasanan kol bacak kirmalari, yerde yatan genc kizlara ucan tekme atmalari gozonune alarak yeniden gozden gecirilmesi gerektigini dusunuyorum. polisin kiz arkadasini pandikledigini vb goren genc dimaglarin travma yasayacagi ve polise ve onun arabasina saldiracagi aci bir gercektir.
(bkz: yetişin dostlar biz avrupalı olduk)
demek geliyor insanın içinden. ama malesef ki avrupa'da böyle bir durumda polisin eli kolu bağlı oturacağını hiç zannetmiyorum.
bizi avrupa birliği uyum süreci adı altında pısırıklığa alıştırıyorlar. kendileri veriyor odunu. biz de elimiz kolumuz bağlı oturuyoruz. ayıp bize. askerin, polisin elinden yetkisini aldılar kimse ağzını açamadı.
hatta iş öyle bir seviyeye geldi ki kokoreçimizi bile elimizden alıyolardı. hadi onu kurtardık. şimdi de başımıza "ne mutlu türküm diyene demek yasaklansın" saçmalığı çıktı. bunların tek sorumlusu avrupa'dır. fazla lafa gerek yok.
