matematik dersinde işlenen en kıl edici, sinir kat sayısını yukarıya çekici konulardan birisi olarak bilinen, ve de eski tabiriyle ''cebir'' başlığı altında incelenmesi gereken, anlaşılmadığı ve de tekrar edilip, soru çözülmediği sürece, beyindeki tozlu hatların arasından ''geri dönüşüm kutusu''na gönderilip, direkt silinen tırışkadan riyaziyat konusu...
milattan öncesinden beri polinom kavramı üzerinde çalışmalar yapılmış. çözümleri konusunda pek çok araştırmacı çalışmış. W. G. Horner 18. yüzyılda polinomların sayısal çözümleriyle ilgili kendi adina bilinen kurali koymuş. 19. yüzyılda B.Bolzano polinom fonksiyonlarının her yerde sürekli olduğunu kanıtlamış. bu nedenle de günümüzde özellikle fonksiyonların yaklaşık değerlerini bulmada ve bazi diferansiyel denklemlerin çözümünde polinomlarin kullanılması kaçınılmaz olmuş.
Üniversite sıralarında her katlı integralin altından çıkması, her diferansiyelin bağrından kopması için dua edilecek, çözülebilir nitelikteki matematiksel olgulardır. diferansiyeldeki keyfi 'c' değerleri, katlı integrallerdeki mertebelerin yanında durduğunda 2+2=4 kadar basit kalabilitesi yüksektir.
fonksiyon ve bölme işleminin mantığını anlayan öğrencilerin anlamakta zorlanmayacakları konu. çarpanlara ayırmadan sonra öğrenilmesi daha mantıklıyken hangi akla hizmet çarpanlara ayırmadan öncesine konulmuştur bilemiyoruz.