police

    6.
  1. rolling stones üyeleri bir konser öncesi tuvalette kokain çekmektedirler. birden kapıyı açan biri 'polis geldi.' der. kokaini hemen tuvalete atıp sifonu çekerler. aslında gelen polis değil police grubudur...
    3 ...
  2. 13.
  3. kanunun öngördüğü şekil şartlarına tabi, muayyen bir bedelin kayıtsız şartsız ödenmesi için keşide edilen, kıymetli evraklardan sayılan, özel bir havaledir.

    (bkz: kıymetli evrak)
    2 ...
  4. 2.
  5. güzel ve sağlam güneş gözlükleri üreten kanımca en iyi gözlük markalarından biri.
    bir diğeri için (bkz: ray ban)
    2 ...
  6. 10.
  7. 9.
  8. 7.
  9. Özellikle akreditifli işlemlerde kullanılır, ödeme vesaik ibrazında ise sight draft, vadeli ise time draft tanzim edilir
    1 ...
  10. 1.
  11. poliçede 3lü bir ilişki vardır keşideci (düzenleyen), muhataba, poliçe de gösterilen kişiye (lehtar) senetteki bedeli ödeme emri verir
    1 ...
  12. 20.
  13. bir çok ülkede yer alan futbol takımı ismi.
    (Kenya, Uganda, Ruanda, Guyana ve Trinidad Tobago)
    0 ...
  14. 4.
  15. sesa grup tarafından turkiye ye getırılen, tarkan reklamları ıle unlenen kalıtelı ve güzel gözluk markası.bruce wills gözlugu de denılebılır:)
    1 ...
  16. 3.
  17. fr. polis, emniyet, zabıta; polis memuru, güvenlik görevlisi; inzibat; poliçe
    ing. polis örgütü, polisler, polis, polis denetiminde bulundurmak, denetlemek, kontrol etmek
    alm. sigorta poliçesi
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük