Kışın vurulacağınız grip aşısının garip bir şekilde etkilerini hafiflettiği alerji. Ben bu kış denedim ve şu ana kadar hiçbir sıkıntı yaşamadım. Normalde şu aralar evin dışına çıkamamam lazım.
Polenlerin yoğun uçuştuğu şu zamanlarda göz yaşarması, yorgunluk, burun tıkanıklığı ve kaşıntısı ardından gelen hapşırık. ilaçlarla biraz daha iyi gibiyim. Ama bir an önce geçmeli polen zamanı.
klinik klinik gezmeme neden olup gereksiz bir sürü tetkik yaptırmama neden olmuş alerji. sinüzit benzeri nazal konjesyon yaptığı için de nefes alıp vermemi zorlaştırıp muhtemelen hemoglobin düzeylerimi periyodik aralıklarla artırıyor. üç ayda bir kan veriyorum o yüzden. sadece kış döneminde polen olmadığından sanırım, hemoglobin seviyem aynı kalıyor. aylardır süren sıkıntıları sinus rinse kit denilen burnu suyla yıkamaya yarayan zımbırtı, aerius ve sudafed ile çözdüm. burunu yıkamak burnunuza, yani filtrenize biriken polenleri oradan uzaklaştırmaya yarıyor. burnunuza su çekmekle aynı şey değil tabi onu söyleyelim. suyun bir burun deliğinden girip, diğerinden çıkması gerek bu kitle. çekip burnunuza suyu bırakırsanız polen burun tabanına birikir. sanırım mantığı böyle. özellikle burundaki daralma hissini sudafed ortadan kaldırıyor içindeki efedrinle. sudafedi reçetesiz, doktor kontrolünde olmadan almayın. onun haricinde dışarıya çok çıkmamak gerek sabah saatleri diyorlar ama nasıl çıkmayacaksın mecbur çıkıyorsun. çünkü sabah saatlerinde polen havada çok oluyor. paket gıdaların içerisindeki koruyucu maddelerin de bu tür alerjileri tetikleyebileceği söyleniyor ama ne kadar doğru bilmiyorum. onun haricinde çok fazla antibiyotik kullanmayın benim gibi sinüzit sanıp da, böylece yararlı bakterileri de vücutta bitirmiş oluyorsunuz ki bana göre bu da alerji hassaslığınızı artırıyor. probiyotik yoğurtlar alerjiyle mücadelede elinizi güçlendirecektir. karbonhidrat ağırlıklı beslenmeyin, sebze ve meyve tüketin. sigara dumanı olan ortamlardan uzak durun, sigara da içmeyin. dışarıdan geldiğiniz kıyafetleri yatak odasında çıkarmayın ki o polenleri uykunuza da taşımayın. kıyafetlerinizi başka bir odada değişip, oraya bırakın. onun haricinde bir diğer ilgimi çeken nokta saçların polen mıknatısı olduğunu okumumuştum yabancı kaynaklarda, yatarken, ya da dışarıdan gelince saçlarınızı yıkayın. saçınızdaki polenlerle yatağa girmeyin. edindiğim tecrübeler bu yönde. ankara da neden bu kadar polen var onu da anlamadım. bozkır bitkileri kaynaklı mı, çevre düzenlemesi için dikilen ağaçların kalitesizliği ile mi alakalı, çimlerin son yıllarda yaygınlaşması ile mi alakalı, onun yanıtını henüz bulamadım. sağlık sistemimizde size bunları oturup anlatmazlar, ilacı yazıp yollarlar en kolayından. mesleğine ancak benim gibi merak duyanlar bu bilgileri sizle paylaşır. bilgi güçtür. aylarca edindiğim tecrübeler bunlar.*
ulan sadece bende oluyor saniyordum, baskalarinda da oldugunu gorunce sevindim. hapsirmaktan ve burnumun kasinmasindan olmek uzereyim. hayattan sogutan bir hastalik.
astım hastalığına da ilerleyebilir. alerjisi olan insanı bahar aylarından sogutan hastalıktır. insanlar ağlıyor musun diye sorarlar. gözleriniz arı sokmuş gibi olur. burnunuz sürekli kaşınır. ve hapşırmak isteyip de hapşıramayan insanın hissettiklerini 2 3 ay boyunca sürekli hissedersiniz.
yaklaşık 3 senedir çektiğim vaka. gözlerim çıkacak düzeyde kaşıyorum ama hala dinmiyor. ilaç takullanmak istemiyorum bildiğiniz doğal bir çözüm var mı ?
korkulu rüyam, gülen bahtım olan alerji türü. yeşillik alanlara çıkma, eve ofise tıkıl, dışarda şapka tak, eve gelince saçları yıka, kıyafetleri yatak odası harici başka odaya as, git yatağına uyu. kısaca bunlar. rüzgarlı havalarda evin penceresini de açmayın, siz de dışarı çok çıkmayın. biraz namümkün şeyler ama işte durum bu. ilaç sevmiyorum.
hafif alerjilerden birisidir ve ilaç kullanıldığı sürece rahatça nefes alabilirsiniz. Allah bütün alerjik insanlara şifa versin, kolayca nefes alabilmeyi nefes alabilmeyi nasip eylesin ve ağırlaşmasıp ilaçların kısa süreli etki ettiği veya hiç etki etmediği durumdan korusun inşaallah. ağız açık uyuyup nasıl horlamadığımı bilmesem de -doktorları şaşırtan bir durumdu- sabahları susuzlukla uyanması ve yorgunluk yapmasından sıkılanlara hak veriyorum artık.
desmont isimli hap ve nazofix isimli burun spreyi ile kurtulmanın mümkün olduğu alerjidir. buradan bir yazar arkadaş tavsiye etti sağ olsun 2 günde kurtuldum. millet günde 5 defa hapşurunca tırsar bizim 100 üzerinde hapşuruk vardı. ne pis şeymiş lan bu. 2-3 sene önce böyle bir şey yoktu şimdi bakıyorum her 5 kişiden 1 inde kesin var.
bahar aylarından tamamen nefret etmenize sebep olur en basitinden dışarıya bile çıkamazsın, çıksan bile eve geri geldiğinde gözlerini kaşıya kaşıya helak olurlar,hapşırmaktan usanırsınız bazı geceler vücut döker ölene kadar kaşırsın, burun tıkanıklığı nefes alamazsın.
allah belasını versindir bu ibne yüzünden kaç kere dersten atıldım 4 yıllık üniversite 5 yılda bitiyordu anasını satayım hapşuruyorum bitmiyor hapşuruyorum bitmiyor ağzımı kapatıyorum yok burnumu kapatıyorum yok en son hoca siktir git dersten bilerek yapıyorsun demişti.
etrafınızdaki mallar böyle bir alerjinin var olduğunu bilmeyerek size hasta muamelesi yaparlar.
Bence herkesin kulak burun bogaz a görünmesi gerek. Yeni öğrendiğim gercek her 100 kişiden 80 ninde alerji varmış. Burun etleri şişiyor ve nefes almayı zorlaştırıyormuş. Doktor dedi 2 fısfıs 1 ilaç verdi.
yine yeniden sümüklü böceğe döndürmüş olandır. sabah işe geliyorum kör karanlıkta ben dahil her taraftan fırkkk fırrkkk şeklinde burun çekme sesleri ve hapşuruklar ile yarılıyor sabahın karanlığı. 5 sene öncesine kadar böyle şeyler pek yoktu son 5 senedir her 5 kişiden 3 ünde başladı. nedir olm bunun alameti farikası..
her sene farklı bir semptom ile kendini gösteriyor.
özellikle aralık -şubat arası geniz akıntı yada ciltte kaşıntıya varan semptomlar çıkabiliyor.
her dönemin bir poleni var.
2. dalgası da mayıs haziran ayında olacak.
sabah gözünü ilk açışında hapşurmak nasıl bir duygu yaşamayan bilemez,
yaşamayan , yaşamasında isterim...
bu sene havaların iyi gitmesi ile birlikte, mart ayında mayıs havası yaşıyoruz.
ağaçlar çiçeklendi, polenler havada japon avcı uçakları gibi dolaşıp, burnumdan içeri sortiler yapıyorlar.
heryeri bombalayıp yakıp yıkıyorlar. vucüdumda buna karşı taaruzla cevap veriyor.
hapşırma borbardımanları yaşıyorum.
kalabalık bir yerde 4-5 kere üst üste hapşırınca,
kendini patlatacak cihatçı arap gibi bakıyorlar bana,
la olm sadece hapşırdım , merak etmeyin patlatmıcam kendimi.
zor süreç, bu saatten sonra zaten kalabalığa fazla girilmez.
ama o polenleri kuytuda yakalarsam, kafalarını aranın camına sıkıştırıp arkalarına geçip ,
bende onları hapşırtıcam....
atopik dermatitim var.
sabun deterjan kimyasal seylerden hapsuruyorum.
kronik farenjitim var.
is yerinde dun 5 kere hapsurdum.
neyse ki itlaf falan edilmedim.
