ironi sözlüK ALTINDA kurban toplamaya çalışan yazar.
bak arkadaşım, sen belki komunizmi, leninizmi benimseyebilirsin. belki çağdaşlığı, laikliği, modernliği dışlayabilirsin. Hadi tamam nasyolist görümünde komunist takılabilirsin ama sen bizim halkımızın, canlarımızın, vatandaşlarımızın ideolojisiyle oynayamazsın. Ben buna izin vermem.
bak kardeş, faşizme kapılmış milyonlarca gençten yetkili kurbanlar toplayıp leninizm, marksizim akımına bizden üye çekemezsin. ironi sözlüğünü de al git. burada sana kurban murban yok !
Adamdır, adamın dibidir. Sevilir sayılır. Her ne kadar beni hatırlamayacak olsa da, zamanında bir zirvede sohbet edip karşılıklı icmisizdir de.
imza: 93 lü arkadaş.
(#24847484) seviyeli tartışma yapılabileceğine inandığım nadir yazarlardandır.
arzların kendi talebini oluşturduğu konusunda yanıldığını düşünmekteyim. binlerce müzik arasından her yıl bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar müzik popüler olur. bu müzikleri popüler hale getiren dinleyici kitlesidir. beğen/paylaş'tır. dikkatle izlediğim bir şarkı üzerinden örnekleme yapayım. ayşe hatun önal - çak bir selam şarkısı orjinal haliyle yanılmıyorsam mart aylarında kontrol ettiğimde 4 ayda 600 bin dinlenmişti. şarkının remixi yapıldı ve remix haliyle mart ayından bu yana 9 milyonu geçti. bu da ilk versiyonun dinleyici tarafından kabul görmediğini, düzenlemeden sonraki halinin ise tam da popüler müzik kültürüne uygun olduğunu gösterir. popüler müzik kültürü dinleyicinin zevkidir.
"Sınırın öbür ucunda,
Kulaklarım kesik gibi, göğsüm yarık
Bilirsin görünmez surlarla çevrilidir insanlar,
Kendinde hapis sıra gelince dokunmaya.
Yarık göğsünden kan damlamaz yani, başkasının omzuna.
Kendi kanında boğulur, boğulur da doğarsın yeniden,
Dikiş olup, çare olup yaralarına.
Duymaz kulaklarım duvarların arkasını,
Seninkiler duyar mı?
Solup gidiyor dinle, mevsimsiz bir çiçek daha.
Dalgalar vurur, vurur da durur bazı geceler surlarına
Kuşatmış şehrini içeri girmek ister ayaklarım, yalın.
Hissetmek isterim çünkü yalın sevdayı
-eğer varsa gerçekten- koynunda.
Ben biraz rüzgarım, biraz dalga,
Sesim var, sonum; ya çarpmak dağlara, taşlara ya kıyılara.
Gel-git aklım
Anılarımsa yakamoz
Mehtabın sen olduğu akşamlarda.
E biraz da suyum ben karışmış rakıya
Kanına gireyim diye Truva misali bir oyunla
Biliyorum korktuk, korktuk hepimiz
içimizi oyduk da ördük duvarları duyduğumuz her acıyla
Ama korkma kendinden, ben kanındayken
Daha farklı dönecek bu dünya
sözlükteki yegane kaliteli, dost yazar. gözlem yeteneği, yazdıkları, okudukları, beylik lafları, hem ciddiyet hem mizah içeren takılmaları ile abidir, candır.
iki göt kılına cevap bile vermeyecek kalitede ve düzeyde bir adamdır kendileri, öyle boş beleş muhabbete sokup kendi adınızı kıymetlendirme derdindesiniz ama yemez diye tahmin ediyoruz.
kendisine türkçe anlatılanları kavrayamayan yazar. iki kez uyarmama rağmen özel mesajla beni rahatsız eden gereksiz. on yıllık sözlükçüyüm ilk kez birini donuzladım. yolu açık olsun.
