cehennemlik bir münafıktır kendisi. eğer cenneti istiyorsa bana dokunması gerekmektedir. beni ellediği takdirde cennetin kapısını açabilir, kucağıma oturması durumunda ise abuuuvvv.
pmyo sorularını abilerinden almış efendim kendisi. 15 saniyede sınav mınav hepsini geçip baş komiser oldu başımıza, ee tabi abilerinin rüyalarında gördüğü soruları arkadaşına verip kadrolaşmayı da hemen yarattı o 15 saniye içinde, bi anda dances with wolvesde komiser olarak yanında göreve başladı hemen.
Adam türkiye' nin durumunun özeti gibi bişey soru çalma, kadrolaşma, görevde usülsüzlük hepsini film şeridi gibi geçirdi dün gece gözümüzün önünden.
polemiğe girdiğinde "haklısın" denmesi gereken yazar. harika bir kız arkadaşı ve insana zamanı unutturabilecek, güzel bir muhabbeti var. hep görüşelim yazarıdır efendim.
türkiye şartlarına göre fazla akıllı ve kültürlü bir kadın.
saldıranı çok olacaktır haliyle. herkesin onu anlamasını bekleyemeyiz. sonuçta türkiye'de okumuş cahilden bol ne var?
ilk zirvemde beni ilk karşılayan kişi olarak kişisel tarihime geçmiş yazardır. saygıysa saygı, sevgiyse sevgidir. bir daha olsun bir daha sana sorarım sözlükle olan ilginizi. tanışıldığı için memnun olunulmuş kişidir.
her şeyden önce kesinlikle kibar yazar. bazen yazdıklarının tam tersi düşüncede olsam da tebrik edesim geliyor bu yazarı. işte ediyorum da .
elini uzatsa öper başıma koyarım.
arda turan'ı her koşulda eleştirmeye, yerden yere vurmaya hazır olarak bekleyenlere sille'nin kralını vurmuştur. hani üzerine başka hiçbir şey söylemeye gerek bırakmamıştır. helal olsundur.
3 ay önce tesadüfen girdi bu adam hayatıma ve o günden bugüne bakıyorum hiç bişey yapmadan çok fazla şeyi değiştirmiş hayatımda. bi kere sakinliğin kişiyi her zaman kazançlı çıkartacağını bu adamdan öğrendim ben.
bu adamın ağzından çıkan her sözcük bir film repliği, her tavır ve tutumu başlı başına bir sanat eseri resmen.
bir mülakatla başladı hikaye. mülakatta sivilde de bu kadar ukalaysan, pazartesi gelip işbaşı yap dediği anda ne cins bir adamla karşı karşıya olduğumu anlamalıydım ama nereden bileyim ben.
şirkette sorun çözücü diyoruz, sivilde dert ortağı. siz anlatın o dinlesin; o anlatmaya başladığında siz de dinlerseniz iyi edersiniz.
garip bir şekilde çekiyor insanı kendine. bazen çok şey söyleyerek, bazen tek kelime etmeyerek çekiyor. çözemedik biz bütün şirket olarak. ne vakit üst yönetim toplantısı yapılsa parmakları arasındaki ajandasına eşlik ediyor dudakları arasındaki çav bella.
canınız azıcık sıkkın olsa, gözlerinizin içine birkaç saniye baktıktan sonra anlıyor canınızın sıkkın olduğunu.
garip bir şey var arkadaş bu adamda. iki günlük haftasonu tatilinde dahi yokluğunu hissettiren.
ben aslında ona bağlı bir şirket çalışanıyım. kendisinin deyimiyle bu sikik rekabet ortamının oluşmasındaki yan rolüm. ama olsun bu adamla kapitalizme hizmet etmek de ortaköy'de bir geceyarısı şarap şişelerini kafaya dikmek de ayrı bir güzel oluyor.