Bursa yazarları arasında kulaklara kaçar oldum ile birlikte şamatanın sınırını bilen, kankacılıktan uzak kalabilen yazardır. Kendisini severim. inşallah bir gün kendisi gibi değerli yazarlar artar da yeniden zirvelere gidilebilir.
onun hayatınızdaki varlığı ne şekilde olursa olsun beklenti arttırıyor. dostluğundaysanız, birden insanlar sığlaşıyor sanki. seyreliveriyor o büyük kalabalık. belki düşmanlığında olanlar da vardır. o zaman da aynı şey geçerli. yaptığı şeyi, mayası dolayısıyla iyi yapan insanların sinir bozuculuğu sanırım.
geçtiğimiz günlerde yine yüzünün güldüğünü gördüm, aynı karakterde bir insan olan allahsiz kitapsiz cahil kadin sayesinde. hep birbirlerinin yüzünü güldürüyorlar zaten.
çok beceremiyorum ben onların yaptıklarını. güzel günlerde kıvrak, anlamlı cümleler kuramıyorum. hissettiğimi de yansıtamıyorum çoğu zaman. kaskatı duvar kesiliyorum özellikle özel günlerde.
ama doğduğu gün gibi mutlu olsun dilerim. neşeli kalabalıklar, sevdikleri, serin günler katılsın hep heybesine. ışıklar, çiçekler, güzel kokular ve hırkalar katılsın. sevilsin, sevildiğini de hep bilebilsin. böyle.
öyle tatlı biri ki
kendisine hediye ettiğim, Betty Boop ikili kahve kupalarının birini
bana vermek istedi,
hayır macırım diye bu kadar da yapılmaz ama uzun süre güldük buna,
hala aklıma geldikçe gülüyorum,
hatta birinde dudak var verme dedim,
o zaman sade olanı al dedi ya la hatun,
öyle de sevimli ama bir o kadar da unutkan,
bana hediye kupayı unutmuş, ne çok kupa dedim amk,
yüzü çok güzel kalbi gibi, çok seviyorum onla vakit geçirmeyi,
kalbi nasıl genişse cüzdanı da öyle geniş yavrum,
ne de güzel tip bıraktı bana,
sağol abla,
ay dur, abla demiyim lazım olur.
biraz zamanlar yayınlanmış punkçı kızın başından geçenleri anlatan kitap. kurgusal olarak zayıf uyuşturucu, seks, şiddet anlatan bir kitap işte. ama ablanın kardeşini tacizi aklımda kaldı niyeyse... yazarın adınıda unuttum ya...
haberi duyar duymaz arayıp, daha ilk günden beni ziyaret eden yazardır. sebzeli makarna yapmış, çok lezzetliydi. borcam'ın ben de görüşüp vereyim şunu... *
yanımda olan, can diyebileceğim nadir insanlardan...
yeryüzünün en sevimli insanı desem yeminle çarpılmam ha,
bazı zaman onu dinlerken kafamdan geçen cümle hep şu
' ne güzel türkçe konuşuyor amk '
konuşma tarzına falan baylıyorum, ayrıca sadece
bana salata yapan hatun,
sözlükten kaldırdığım - ilk - hatundur kendisi
bu arada !
başım sıkışınca hemen yazarım,
ve hep aynı cümle ile giriş,
ya senin düşüncelerin çok gerçekçi çok iyi
nabayım ?
her sorumu cevaplar allah razı olsun,
ama en sevdiğim yanı
insan öpmeyi sevmemesi, yavşak sevgililer,
aynı ben gibi,
o yüzden seviyom bunu,
he bi de iyi bir dinleyici ve
sinirliyken yemek yemekten haz etmez, kıps !
Beni hatun, benimse erkek sanıp sohbete başladığımız sonra doğru cinsel kimliklerimizi bulup daha da eğlenceli sohbetlere daldığımız yazar. iş dünyasıyla ilgili Hayallerimiz büyük, umutlarımız zengin, cesaretimiz dolu dolu. tek sorun paramız yok.*...ikimizin de yolu ayrı ayrı açık olsun.*
çok fena ahlaksız tekliflerde bulundu bana,
hala kendime gelemedim,
dindar bir insan olduğumu bilmezmiş gibi,
içmeye çağırdı beni,
zinhar gitmedim, yorgunum dedim,
yorgunluğumu alacak arkadaşları varmış
ay nasıl utandım,
kafamı dizlerimin arasına sokup
kızaran yanaklarımı saklamak için
dolmuşta yaptığım anlamsız hareketlerden rahatsız oldu yolcular,
bilmiyorlar ki benim
böyle şeylerden utanacağımı,
ah pogo ah
ah gönlümün deli kadını !