olsun istersin.
hatta olsun diye yapılması gerekenden daha da fazla üstelersin.
aşktır; değer verirsin, ödün verirsin, sevgiden de öte saygı gösterirsin, olmayacak kaç şey varsa bir araya bile getirirsin.
bakarsın, ne anlattığını anlayabilmiş(?) ne de çözüm için bi şeyler yapma gayretinde.
iştir; sabahlarsın, "olsun" diye ailenden çaldığın zamanı oraya verirsin.
dosttur; hayatta kimseyi dinlemediğin kadar dinler, kendine ayırmadığın onca şeyi "ona" ayırmaya çalışırsın.
sonra olayın içinden kendini çıkartır şöyle karşıdan yaptıklarına bir bakarsın. bakarsın ki her şey başladığın gibi!
olmuyorsa, olmuyordur!
gönlün rahat mı?
elinden geleni yaptın mı?
cidden olmuyorsa zorlamayacaksın.
(can Yücel)
Olur biter,
Geçer gider.
Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var.
Olup bitmeyen,
Geçip gitmeyen.
Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama...
Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna,
Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu
anladığımdan bu yana...
(Cahit Sıtkı Tarancı)
-yukarıdaki dizelerde kendini bulan yazar.-
bu aralar nasıl olduğunu merak ettiğim yazar. kağıttan yaptığı gemilerle uzun bir yolculuğa mı çıktı? yoksa yaptığı gemileri denize bırakamadığı için kasvetli ruh hali, umutsuz bir yaşam mı sürüyor?
"Elbette çok şey beklediğimi biliyorum her zaman da bekledim.Her yeni tanıştığım insandan tanışır tanışmaz neler bekledim.O daha adımı öğrenmeden ben onunla ilgili hayaller kurdum,ümit etmeye başladım hemen.Ve o insan yanımdan bir dakika bile ayrılınca ben öyle yerlere varmıştım ki hayalimde bu ayrılmayı bir ihanet saydım gücendim..."
"sonra sen kendi yolunu çizdin
benim ilkokulda resmim zayıftı, pek bir şey çizemedim
bir işe girdim
beşiktaşta bir eve taşındım, ve sigarayı bıraktım
bulaşık makinam var,
alttan iki dersim var,
bir kitap projem var,
ve sen yoksun..."
onuncu nesil yazardı.
güzel yüreği olan bir insan.
sözlükte olmasını istediğim kişilerden biriydi.
gitmiş, yeni farkettim.
hayatı boyunca tüm mutluluklar onun olsun insanlarındandır.