Hakkında pek bilgi sahibi olmadığım fakat şiirlerini beğendiğim evsanevi şair.
Bir kaç şiir'ini paylaşmak isterim.
(copy paste)
Son Elveda
Duvardaki yarıktan sızan güneş ışığı
Aydınlatabilir mi ruhumu?
Silebilir mi gözlerimden akan yaşları?
Onarabilir mi kırılan onurumu?
Ya beynimdeki sorular?
Tek istediğim bir umut
Kaderim beni sorgular.
Acılı yılların eziyeti gözlerimde
Yalnız,buruk ve ağlamaklı
Boşalttım içimdeki nefreti
içimde kalan son sevgiyle beraber.
Anlamadı hiçkimse beni
Tek avuntum geceler
Sessiz,ıslak ve hüzünlü
Karanlık ruhumun en aydınlık yeri geceler.
Öldürme zamanı bu üzüntülü günü
Belki böylece beni boşluk sever.
Kaderimle hesaplaşacak gücüm yok
Bedenimi saran hiçliği engelleyemem artık!
Ateş bile beni yakamayacak
Ruhum buz kesmiş artık!
Taşlaşmış artık yüreğim
Feri sönmüş gözlerimin
Hayalerim de bile sadece yıkım.
Kabuslar almayacak acısını kaderimin
Yaşlar sel olacak her saniyemde
Durmayacak biliyorum acılar
Silinmeyecek izler bedenimde
Gözlerim kapanacak sonsuza kadar
Umutlar ölecek her nefes alışımda
Çığlığım yankılanmayacak dehlizimde
Üzerimdeki her küçümseyen bakışta
Öleceğim,öleceğim ellerinde.
Şimdi zamanı artık
Küçük düşür, sayma beni
Kapat duvardaki yarığı
Kus üzerime bütün kinini
Söndür aciz bedenimi saran ışığı
Gölgelerde bile yaşamamalıyım
Arkamda hiç bir şey kalmamalı
Sadece yerdeki kanlı gözyaşlarım.
Unutma sakın bu mutlu anı
Son elvedam olsun elimdeki gül
Kokla, okşa ve sev
Tıpkı gözlerimin herşeyi inkar edip
Seni sevdiği gibi...
******************
Hayatın Anlamı
Çiçekler kokmaz gibi gelir hani
Gözlerin görmez, kulaklarin da duymaz.
Sadece rüzgarin yüzüne çarpisini hissedersin.
Ayaklarina hakim olamazsin hani
Seni alip huzura götürüsünü seyredersin.
Insanlara uzanirsin ama kimse seni farketmez,
Haykirmak istersin sesin kisilir,
Yalvarirsin ama kimse seni istemez.
Iste o zaman hayatin anlamini anlayacaksin
Ve o günün gelmesi için diz çökeceksin.
Sen de gölge olacak, bir bedene saplanacaksin
Ve kabus olacak her saniyen
Tipki benim sen, senin de ben olman gibi...
**************
Nefretin Çocuğu
Nefretin çocuğuyum ben
Nefretten başka bir şey görmedim ki!
Sevgi masalları dinlerim ben
Sevgi nedir bilemem ki!
Sevemedim hiç kimseyi
Hiç kimse beni sevmedi ki!
Göz yaşlarım dinler beni
Başka dostum olmadı ki!
Aradım sevgiyi her yerde
Sevgi masalları çınladı içimde.
Kapılar kapandı yüzüme
Duvarlar yıkıldı gözlerimde.
Lanetlenmişim bir kere
Kutup rüzgarları ısıtmış yüreğimi
Asi olamam ki kaderime
Karanlık avutur bedenimi.
Dört duvarla çevrili hayatım
Karanlık kuytu bir köşesinde yalnızım.
Sevgiye uzanmaz oldu ellerim.
Bırakın! Artık kırılmaya dayanamam .
Nefretin çocuğuyum ben
Bırakın sadece nefret sevsin.
Söküp çıkarın kalbimi bedenimden
Nefret kalsın o günlerden.
Kendimden bile nefret ederim ben
Ezin,parçalayın,yakın beni.
Ne de olsa,
Nefretin çocuğuyum ben.
******************
Her Şey Yalan
Boş gözlerin sebebini soracak gücüm yok
Bitkin bir şekilde yıkılan bedenim suskun
Gözlerim gene hayaller için kapanacak
Acılardan uzakta bedenim yorgun.
Hayallerin kalesinde yükselen güneş
Parmaklarımın arasından akıp gider
Benliğimi yer yüzünden silen yanış
Ya da ölüm gök yüzünden düşer.
Bulutların arkasında beliren karartı
Kargaların sağır eden çığlıkları gibi.
Merdivenlerde ürpertici ayak sesleri
Hiçlikten başka kaybedecek bir şey kalmadı.
Uğultuların arasındaki inleyen sesler
Onları takip etmem için zorluyorlar
Duvardaki tablo anlatır acının gözlerini
Gölgeler kaçar, beklenen ölüm ayini.
Her attığım adımda beynimden bir anı silinir
Gözlerimden ise acının ruhu boşalır.
Sallanan koltuğun ölümü hissettiren sesi
Önüme açılan her kapıda hayaletlerin parmak izleri.
Bastığım her taşta benden önceki kurbanların yalvarışı
Ve etrafımda dönen sevginin haykırışı
Beni kolumdan yakalamaya çalışır.
Boş gözlerle ayaklarım yerden kesilir
Arzulu çağırışlar ağlamaklı çığlıklara döner
Sessizliğin her yere çöküşü sonu müjdeler
Yolculuk, gözlerden damlayan bir çift yaşla biter
Cansız beden boşlukta süzülerek yere yıkılır
O ana tanık beyaz güvercin kanatlanır
Bir kere bile arkasına bakmadan uçup gider.
..............
HER ŞEY YALAN!
Sevgi bile...
Yerdeki bedeni hiçbir şey kurtaramadı
Çıldırtan gülüş bütün her yeri kapladı
Bütün her şeyimi elimden söküp aldılar
Hiçbir umut beni kurtaramadı.
Yalanlar arasında boğularak gittim
Kızıl gözlerde galibiyetin kahkahasını hissettim.
Karanlık içimdeki boşluğun yerini aldı
Gözlerimdeki bir çift yaş soğuk taşların üstüne düştü
Ama birden bir el bütün karanlığı yararak elimi tuttu
Ter içinde gözlerim açıldı.
Sarıldım kurtarıcımın dizlerine
Rüzgarda uçuşan saçları gerçeği hatırlattı
Her şey yalan değil sözleri döküldü dudaklarından.
Hayallerin kalesi mahkum etmişti beni yalanlarına
Göz yaşlarına boğuldum mutluluktan
En sonunda surlar yıkıldı kalbimde
Sevgi ışığı parladı içimde
Dilim alışkan değil sevgi sözcüklerine
Ama gözlerim susmayacak biliyorum
Seni seviyorum diye haykıracak...
Ama kısa bir süre sonra ayrılacağız
Belki de sonsuza kadar...
Ve hayallerin yalanları tekrar öldürecek
Ama gene de kalbimdeki izleri
Hiçbir şey silemeyecek...
inan...inan...