charon adlı bir yoldaşı ve iki ayrı küçük uydusu olan, bir zamanlar en uzak gezegen olarak kabul edilirken, yakınlarda rütbesi gezegenden gezegenimsiye düşürülen, en uzak gezegenimsi unvanını da, kendisinden daha uzakta keşfedilen quaoar, sedna gibi gezegenimsiler nedeniyle kaybeden, charon'la birlikte ikili sistem olarak anılan, mutlak sıfıra yakın sıcaklığa sahip, kaya ve buzdan oluşan gök cismidir.
güneş sisteminin en dışında ve en küçüğü olan gezegen olarak öğretilmesinden dolayı insanların içinde hep o ezilmiş ve horlanmış küçük çocuğun yerine konan gezegendi. bir de gezegen ünvanını aldılar elinden. yani dünya'nın gezegenlik ünvanını alsalar koymazdı bu kadar insanlara. düşene bir tekme daha atılmış oldu. bütün insanlık plüton tekrar gezegen olsun diye birleşebilir. milyonlarca ideolojinin yapamadığını bu küçük pembe kaya parçası yapabilir.
seni seviyoruz plüton. cüce gezegen de olsan kalbimizde yerin ayrı.
bence gezegenlikten çıkarılışının altında bir bit ineği sezdiğim güneş sisteminin bir parçası.
belki de nasa seneler evvel gizlice bir uzay aracı gönderdi, o araç plüton'a ulaştı ve acayip şeyler keşfetti, belki orada hayat var, belki de başka birşeyler var, nereden biliyoruz, "güneşe bu kadar uzak bir yerde nasıl hayat olur?" demeyin, güneş sisteminin en uak noktası, belki komşu yıldız takımından ısı ve enerji alıyor veya bizim bilmediğimiz birşey.
durduk yerde neden gezegenlikten çıkarıldı, ya gözden kaybolmuş olması lazım(ki çok gelişmiş teleskoplarda halen görülebilmekte) yada dediğim gibi bunlar gizemli birşey buldular bunu örtmek için "gezegen değilmiş yanılmışız" dediler, o plüton ve civarında birşeyler var, şu mayaların marduk kahaneti aklıma geliyor, acaba marduk plüton'un oradan mı gelecek, 2012 ye de az kaldı, bakalım görecez, şu plüton'dan birşeyler çıkacak, dur bakalım...
gezegenlikten çıkartıldığı zaman, bir arkadaşla beraber kaleme alınmış, yıllar sonra ortaya çıkınca sözlüğe konulmasına karar verilmiş olan bildiriyi yayınlıyorum:
Büyük gezegenlerin hegemonyasına son
Plütona özgürlük!
Bilindiği üzere 15,21 Ağustos tarihinde bir araya gelen Uluslararası Uzay Birliği aldığı yeni bir kararla yıllardır gezegen olarak öğretilen ve bilinen Plütonu gezegenlikten çıkardı. Alınan bu karar bilimsel olmaktan çok siyasi bir karardır. Emperyalizmin hizmetinde olduğu bilinen Uluslararası Uzay Birliği, ABDnin dünyadaki egemenliği ele geçirdikten sonra uzaya da el atmasını sağlayacak NASA ile birlikte bu kararı almış ve Plüton şahsında tüm küçük gezegenlere karşı bu saldırı hayata geçirilmiştir.
Yıllardır okullarımızda gezegen olarak öğrendiğimiz Plütonun gezegenlik konumu bir anda alınan kararla değiştirilmiş, Plütonun gezegenlik hakkı adeta gasp edilmiştir. Yapılan bu saldırı Plüton şahsında tüm ezilen gezegenlere yöneltilmiş bir saldırıdır. Çünkü bilindiği gibi Plüton, en son bulunan, en küçük ve aynı zamanda güneşe en uzak gezegendir. Sırf bu konumundan kaynaklı yıllardır aşağılayıcı bir tutuma maruz kalmış ve hor görülmüştür. Ama buna rağmen gezegenlik tutumunda ısrarcı olmuş ve bu kimliğine leke sürdürmemiştir. Ancak yıllardır sürdürülen saldırıların ve uzun süren tecridin ardından yapılan bu son saldırı Plütonu hiç ummadığı bir anda yakalamış ve direngen bir tutum almasına rağmen saldırıyı püskürtmesini şimdilik olanaksız kılmıştır.
Güneş Sistemindeki bu eşitsizliğin kaynağı Dünyamızda da eşitsizliklerin kaynağı olan emperyalist-kapitalist sistemdir. Emperyalist güçler, Dünyada muhalif ve ezilen güçlere karşı uyguladıkları baskı ve şiddet politikalarını bugün Güneş sisteminde Plütona karşı uygulamaktadırlar. Ama bugüne kadar resmi Güneş sistemi ideolojisi ve yaşantısının dışında kalabilmek için yükselttiği direniş bayrağı ve sürdürdüğü haklı mücadelenin Plütonda biriktirdiği militan ruh er geç egemen Güneş sistemi ideolojisini yıkacaktır.
Ezilen gezegen Plütona yapılanlar maalesef ki bunlarla da sınırlı değildir. Egemen güçler Plütonu gezegenlikten çıkartmakla kalmayıp ona cüce gezegen diyerek Plüton şahsında tüm ezilen gezegenleri aşağılamış ve güneş sistemindeki ayrımcılığı bir kez daha gözler önüne sermiştir. Buradaki amaç sadece Plütonun gezegenlik hakkını elinden alıp, bunu elit bir azınlığın hakkı haline getirmek değil aynı zamanda bundan sonrasında da küçük gezegenleri kimliksizleştirip kişiliksizleştirerek ideolojik planda da onları teslim alabilmektir.
Biz Küçük Gezegenlerle Dayanışma Platformu olarak Plütona yapılan bu saldırıyı kınıyor ve bu ayrımcılığın bir an önce son bulmasını istiyoruz. Egemen sistem Plütonu istediği kadar gezegenlikten çıkarsın. Plüton, bizim ve tüm ezilen küçük gezegenlerin şahsında eski yerini koruyacaktır. Plütona yönelik bu saldırıyı püskürteceğimizi ve küçük gezegenlerin sesini tüm güneş sistemine taşıyacağımızı bir kez daha haykırıyoruz.
Plütonun gezegen unvanı geri verilsin!
Plüton gezegendir, gezegen kalacak!
Ezilen gezegenler onurumuzdur!
Her yer Plüton hepimiz Plütonluyuz
ilkokul yıllarından beri kendisine sempati beslediğim; güneş sisteminin en yaramaz, en yerinde durmaz gezegeniydi. bugün plutona yapılan, yarın bize yapılır; hepimiz plutonuz abi diye sloganlara da konu olmustur.
ruhuna fatiha
1930-2006
efendim kendisi güneş sisteminin ücra köşesi, hatta bittiği yerde, kuiper kuşağına ait cüce gezegenlerden birisidir, kuiper kuşağında daha onun gibi niceleri mevcuttur. bir gök cisminin gezegen olma şartlarından birisi de komşuluğu denilen etrafındaki bölgeyi diğer gök cisimlerinden temizlemiş olması yada onları uydu yapıp şöyle düzene intizama getirmiş olmasıdır, plüton bu şartı yerine getirememiştir, etrafında ondan daha büyük cisimler bile bulunmaktadır.. napsın bilim adamları plütonun etrafındaki her cüce gezegeni sisteme kabul mü etsin? şimdi nedir bu halkımızdaki duyarlılık, hassasiyet?? kuiper kuşağındaki her bir irice gök taşını gezegen yapıp baş tacı mı edelim? bu mudur? bu halihazırda güneş sistemimizde bulunan gezegenlere ve diğer gezegenlere hakaret değil midir? plüton sadece hakkıyla elde etmediği bir ünvanı kaybetmiştir, o kadar.. napalım o da temizleseydi etrafını allah alaahh..
artık buralardan teleskopla bakıldığıda * - uzaksam günahım ne? küçüksem günahım ne? bana yazık değil mi? diye pankartlar asmış gezengir.iyi bir uzay dinleme cihazıyla '' ben gezegen deyilmiyiiim?, ben cisim deyilmiyim?'' diye ağıtlarını duyabileceğimiz canım gezegendir. bizim gezenimizdir.dış kapnın mandalı yapılmasına itiraz ediyoruzdur.
hakkindaki dedikodulari hic de sikine sallamadigini dusundugum gezegen/gezegenemen. sanki gezegenken yanina ugrayip halini hatrini soran bi adam yerine koyan, "abi buyuksun, digerlerinden her ne kadar seklen kucuk olsan da bize gore su alemin en delikanli gezegeni sensin" diyen olmus ta simdi su kadar isikyili arkamdan bana sunu bunu diyorlar bu terbiyesizler diye icerlesin, gucensin. muhtemelen bilmem taa oralardan bi yerlerden bize gotuyle guluyor, sanli memuriyetini yapmis olmanin gurununu cakmak cakmak parlayan gozleriyle arif olana anlatiyordur.
hakkı yenmiş bir uzay varlığımızdır. uzay ilimcilerine sesleniyorum buradan bu vesileyle; çekin o kauçuk eldivenli ellerinizi ilkokul ezber sistemimizden.
inadına söylüyorum işte; ...uranüs, neptün, plüton.