bugün
- 1 haziran 2024 borussia dortmund real madrid maçı13
- nihavend longa16
- jose mourinho40
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı10
- uzun entry giren erkek12
- en objektif siyasi parti9
- icardi19059
- anın görüntüsü11
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün16
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır13
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak14
- amında oyalanmak istiyorum12
- kizil kara19
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı15
- 1 metre 55 santim balonu ağzına alan kız12
- eskorta 220 bin lira gönderen adam9
- barbara palvin'in aldatılması15
- bu gece intihar edeceğim13
- albay kemal17
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba18
- magicovento cesurluğu17
- aşkım kapışmak8
- erdoğan'ın mülteci sevdası19
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz21
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması14
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu16
- ismail kartal9
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri10
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür15
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi12
- dinci zekası8
- magicovento38
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak30
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
- sözlük kızları sözlük erkeklerine yazıyor mudur17
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
- almanyada hilafet gösterisi12
- 99 098 146 tl satılan saat12
- almanya türkiye emeklilik karşılaştırması11
- atatürkün mason localarını kapattırması13
- atatürk'ün kuran'ı kerim'i tercüme ettirmesi8
Plevne savunması Mağlubiyet ile sonuçlanmasına rağmen dünya savaş tarihine destan olarak geçmiş, ders niteliğinde bir savunma savaşıdır. Teslim olan Osman Paşa ise Rus Çarı ve ordusu tarafından iyi bir şekilde karşılanıp başarılı savunması nedeniyle Ruslarca da saygın bir muamele gördü, şehri teslim ederken Rus komutanlara teslim ettiği kılıcı askerlik kuralları gereği başarılı muharebe çıkaran generallere gösterilen saygının bir ifadesi olarak kendisine geri verildi. Savaş sonunda Osmanlı topraklarına geri dönen Osman Paşa II. Abdülhamit tarafından başarısı nedeniyle saray mareşalliğine yükseltildi.
1877'de rus taarruzunu yavaşlatmak için osman paşa görevlendirilir. paşa plevneyi ruslardan alır ve esas orduyu karşılar. osmanlı askeri üç büyük rus saldırısını püskürtür. savaşın başında rus ordusunu çarın kardeşi yönetirken daha sonra çarın kendisi de bizzat gelir. hatta 2. saldırıdan sonra romanya prensi de rus ordularına katılır. başta üç tarafından sarılan kalenin dört tarafı da sarılınca osman paşa lojistik destekten mahrum kalır. son çare olarak sürpriz çıkış yaparak düşman saflarını yarar. fakat bacağından vurulur, esir düşer. fakat cesareti ve zekası sayesinde rus komutanlardan büyük saygı görür ve kılıcı iade edilir. istanbul'a dönen osman paşa'ya sultan ikinci abdülhamid gazi ünvanı verir.
93 harbi sırasında istanbul'u ruslara bırakmak istemeyen ingiliz donanmasının boğazlara gelmesine zaman kazandırmak için yapılmış olduğu söylenen savunma.
tarihin en güzel yenilgilerindendir.
Maresal osman pasanin, gazilik unvani aldigi savunma savasi.
gazi osman paşa ve askerlerinin, kendilerinden cephane ve sayı bakımından kat kat büyük olan rus ordularını defalarca kez yenerek muhteşem bir kahramanlık örneği gösterdiği savunma.
inanması güc ama bizim atalarımız yapmış bu savunmayı,osman paşaya gazi ünvanının verildiği aslanlar gibi savaşa savaşa yarma harekatının yapıldığı savunmadır,kacma değil.
Süleyman şah türbesi'nin olduğu topraklardan kaçan sözde Osmanlıcı akpli zerzevatın bir kez daha okuması gereken direniş.
stratejinin , disiplinin , cesaretin , askeri dehanın ; yokluğa , şartlara , sayılara yenik düştüğü ama asla boyun eğmediği tarihi bir dönüm noktasıdır.
Kürşad'ın 40 çerisiyle çin sarayını basıp , yüzlerce çinliyle tek başına son savaşını vermesinin ardından son nefesini verdiği anı tanımlayan Hüseyin Nihal Atsız'ın sözleri Plevne için oldukça münasiptir.
"Kürşad ölmüş
Fakat attan düşmemişti"
Kürşad'ın 40 çerisiyle çin sarayını basıp , yüzlerce çinliyle tek başına son savaşını vermesinin ardından son nefesini verdiği anı tanımlayan Hüseyin Nihal Atsız'ın sözleri Plevne için oldukça münasiptir.
"Kürşad ölmüş
Fakat attan düşmemişti"
bu savunma Avrupa'nın ve Dünya'nın çok dikkatini çekmiştir.irlandalılar bizzat Plevne'ye gelerek Gazi Osman Paşa ile görüşmüşler ve desteklerini bildirmişlerdir.Tarihin en büyük savunmalarından biri olan bu savaşa Bir Rus filmi olan Türk hamlesi adlı filmde de değinilmiştir.
gazi osman paşa'nın yaklaşık ikiyüzbin kişilik rus ordusu kuşatmasına karşılık ellibin kişilik ordusuyla hiç bir yardım almadan altı ay boyunca direnmesi olayıdır. sonunda savaş kaybedilsede rus çarı bu direnişten etkilenerek osman paşa'yı serbest bırakmıştır. türk tarihinde bir efsane olarak hala hatırlanır.
PLEVNE MARŞI
Tuna nehri akmam diyor
Etrafımı yıkmam diyor
Şanı büyük Osman Pasa
Plevne'den çıkmam diyor
Olur mu böyle olur mu
Evlât babayı vurur mu
Sizi millet hainleri
Bu dünya size kalır mı
Düşman Tuna'yı atladı
Karakolları yokladı
Osman Paşa'nın kolunda
Beşbin top birden patladı
Kılıcımı vurdum taşa
Tas yarıldı baştan başa
Askerinle binler yaşa.
Nâmı büyük Osman Paşa
Tuna nehri akmam diyor
Etrafımı yıkmam diyor
Şanı büyük Osman Pasa
Plevne'den çıkmam diyor
Olur mu böyle olur mu
Evlât babayı vurur mu
Sizi millet hainleri
Bu dünya size kalır mı
Düşman Tuna'yı atladı
Karakolları yokladı
Osman Paşa'nın kolunda
Beşbin top birden patladı
Kılıcımı vurdum taşa
Tas yarıldı baştan başa
Askerinle binler yaşa.
Nâmı büyük Osman Paşa
türk askeri tarihinin, hatta dünya tarihinin önemli müdafaa savaşlarından biri olan plevne müdafaası, maalesef 93 harbinin kazanılmasına yetmemiş, plevne düşünce önleri açılan ruslar yeşilköye kadar ilerlemişlerdir. bugünse plevne bulgaristan sınırları içerinde küçük bir kasabadır.
Plevne Savunması (19 Temmuz 1877-10 Aralık 1877) 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rus ordusunun kuşattığı Plevne (Bulgaristan) kentinin Osmanlı ordusu tarafında büyük bir cesaretle savunulması olayıdır.
Savaşın başlamasıyla 1877 yılının Temmuz ayında Grandük Nikolay Nikolayeviç kumandasındaki Rus ordusu Tuna nehrini geçerek Osmanlı topraklarında ilerlemeye başlamıştı. Gazi Osman Paşa kumandasındaki Osmanlı birlikleri,savunma amacıyla Niğbolu kentine doğru yola çıktılar. Ancak Niğbolu'ya Osmanlı birliklerinden önce yetişen Rus birlikleri 16 Temmuz 1877'de Niğbolu'yu kolayca ele geçirdiler. Bunun üzerine Gazi Osman Paşa Plevne kentine yerleşerek Rus ordusuna karşı orada savunma yapmaya karar verdi.
19 Temmuz'da Plevne'ye ulaşan General Schilder Schuldner kumandasındaki Rus birlikleri Plevne'yi bombalamaya başladı. Ertesi gün taarruza geçen Rus askerleri bazı Osmanlı siperlerini ele geçirdi ancak Gazi Osman Paşa'nın gönderdiği takviye kuvvetleri Rusları ele geçirdikleri siperlerden geri püskürtmeyi başardı. 2800 Rus askeri ölürken, 2.000 Osmanlı askeri de hayatlarını kaybetti.
Bu taarruzdan sonra her iki taraf da kuvvetlerini takviye ettiler. Osmanlıların sayısı 20.000'e ulaştı. 30 Temmuz'da Ruslar tekrar taarruza geçtiler. General Şakovski komutasındaki atlı birlikler doğudan, General Mihail Skobelev komutasındaki piyade birlikler ise kuzeyden saldırıya geçti. Ancak Osmanlılar bütün bu saldırıları geri püskürtmeyi başardılar. Ruslar 7300 asker, Osmanlılar ise sadece 2000 asker kaybetmişti.
Bu başarıdan sonra Gazi Osman Paşa büyük bir taarruza geçerek kuşatma yapan Rus birliklerini yok etme imkanını kullanmadı. Sadece 31 Ağustos 1877 tarihinde 1.300 Rus askerinin hayatına malolan, Osmanlıların ise 1.000 asker kaybettiği küçük bir atlı taarruz yapmakla yetindi. Bu esnada Ruslar askerlerini takviye etmeye devam ettiler. Grandük Nikolay Nikolayeviç bizzat kumandaya geçtiği Rus ordusunun sayısı 100.000 askere ulaşmışmıştı. Gazi Osman Paşa'nın kaybedilen Lofça kalesinden katılan Osmanlı askerleriyle takviye ettiği savunma birliklerinin sayısı ancak 30.000'i zor buluyordu. Gazi Osman Paşa savunmanın geri kalan süresinde önemli bir asker takviyesi alamadı, Plevne'yi Rusların ezici bir sayı üstünlüğüne rağmen cesaretle savunmaya devam etti. 11 Eylül de kuşatan birlikler kapsamlı bir taarruza geçtiler. Rus birlikleri Plevne'nin güneyindeki mevzileri ele geçirirken Romen askerler Grivitza mevzilerini ele geçirdiler. Ertesi gün Osmanlılar Rusların ele geçirdiği mevzileri tekrar geri almayı başardılar ama Romanyalılara karşı aynı başarıyı gösteremediler. Bu tarihe kadar Ruslar 20.000 asker kaybetmişti. Osmanlıların kayıpları ise 5.000 civarındaydı.
Ruslar verdikleri bu yüksek kayıplardan sonra ön cepheden yaptıkları taarruzlara son verdiler. Plevne'nin bu kadar uzun süre dayanmasından sabırsızlık duyan Rus ordusunun Genel Komutanı Eduard ivanoviç Todleben bizzat birliklerin başına geçti. Daha önce Kırım Savaşı'nda kuşatma tarzı savaş konusunda büyük bir tecrübesi kazanmış olan Todleben 24 Ekim'de Plevne'yi çember altına almaya karar verdi. Yiyecek ve mühimmatların tükenmek üzere olduğunu gören Gazi Osman Paşa ordusuyla birlikte 9 Aralık'ta kuşatmayı yararak Plevne'den çıktı. Rusların 5:1 asker avantajına sahip olduğu bir çatışma sonucu Osmanlılar tekrar Plevne'ye geri çekilmek zorunda kaldılar. Bu çatışmada Ruslar 2.000 asker, Osmanlılar ise 5.000 asker kaybetmişti. Durumun çaresizliğini gören Gazi Osman Paşa ertesi gün (10 Aralık 1877) kılıcını teslim ederek 45.000'i aşkın askeriyle birlikte teslim oldu.
Teslim olan Osmanlı askerleri aç ve susuz bir şekilde acımasızca kilometreler süren bir ölüm yürüyüşüne tabi tutuldular.
Ancak küçük bir sayıda Osmanlı askeri sağ salim Osmanlı topraklarına geri dönebildi.
kaynak: vikipedi
ek olarak
(bkz: gazi osman paşa)
(bkz: the breakfast war)( http://www.dogankitap.com/kitap.asp?id=213 )
Savaşın başlamasıyla 1877 yılının Temmuz ayında Grandük Nikolay Nikolayeviç kumandasındaki Rus ordusu Tuna nehrini geçerek Osmanlı topraklarında ilerlemeye başlamıştı. Gazi Osman Paşa kumandasındaki Osmanlı birlikleri,savunma amacıyla Niğbolu kentine doğru yola çıktılar. Ancak Niğbolu'ya Osmanlı birliklerinden önce yetişen Rus birlikleri 16 Temmuz 1877'de Niğbolu'yu kolayca ele geçirdiler. Bunun üzerine Gazi Osman Paşa Plevne kentine yerleşerek Rus ordusuna karşı orada savunma yapmaya karar verdi.
19 Temmuz'da Plevne'ye ulaşan General Schilder Schuldner kumandasındaki Rus birlikleri Plevne'yi bombalamaya başladı. Ertesi gün taarruza geçen Rus askerleri bazı Osmanlı siperlerini ele geçirdi ancak Gazi Osman Paşa'nın gönderdiği takviye kuvvetleri Rusları ele geçirdikleri siperlerden geri püskürtmeyi başardı. 2800 Rus askeri ölürken, 2.000 Osmanlı askeri de hayatlarını kaybetti.
Bu taarruzdan sonra her iki taraf da kuvvetlerini takviye ettiler. Osmanlıların sayısı 20.000'e ulaştı. 30 Temmuz'da Ruslar tekrar taarruza geçtiler. General Şakovski komutasındaki atlı birlikler doğudan, General Mihail Skobelev komutasındaki piyade birlikler ise kuzeyden saldırıya geçti. Ancak Osmanlılar bütün bu saldırıları geri püskürtmeyi başardılar. Ruslar 7300 asker, Osmanlılar ise sadece 2000 asker kaybetmişti.
Bu başarıdan sonra Gazi Osman Paşa büyük bir taarruza geçerek kuşatma yapan Rus birliklerini yok etme imkanını kullanmadı. Sadece 31 Ağustos 1877 tarihinde 1.300 Rus askerinin hayatına malolan, Osmanlıların ise 1.000 asker kaybettiği küçük bir atlı taarruz yapmakla yetindi. Bu esnada Ruslar askerlerini takviye etmeye devam ettiler. Grandük Nikolay Nikolayeviç bizzat kumandaya geçtiği Rus ordusunun sayısı 100.000 askere ulaşmışmıştı. Gazi Osman Paşa'nın kaybedilen Lofça kalesinden katılan Osmanlı askerleriyle takviye ettiği savunma birliklerinin sayısı ancak 30.000'i zor buluyordu. Gazi Osman Paşa savunmanın geri kalan süresinde önemli bir asker takviyesi alamadı, Plevne'yi Rusların ezici bir sayı üstünlüğüne rağmen cesaretle savunmaya devam etti. 11 Eylül de kuşatan birlikler kapsamlı bir taarruza geçtiler. Rus birlikleri Plevne'nin güneyindeki mevzileri ele geçirirken Romen askerler Grivitza mevzilerini ele geçirdiler. Ertesi gün Osmanlılar Rusların ele geçirdiği mevzileri tekrar geri almayı başardılar ama Romanyalılara karşı aynı başarıyı gösteremediler. Bu tarihe kadar Ruslar 20.000 asker kaybetmişti. Osmanlıların kayıpları ise 5.000 civarındaydı.
Ruslar verdikleri bu yüksek kayıplardan sonra ön cepheden yaptıkları taarruzlara son verdiler. Plevne'nin bu kadar uzun süre dayanmasından sabırsızlık duyan Rus ordusunun Genel Komutanı Eduard ivanoviç Todleben bizzat birliklerin başına geçti. Daha önce Kırım Savaşı'nda kuşatma tarzı savaş konusunda büyük bir tecrübesi kazanmış olan Todleben 24 Ekim'de Plevne'yi çember altına almaya karar verdi. Yiyecek ve mühimmatların tükenmek üzere olduğunu gören Gazi Osman Paşa ordusuyla birlikte 9 Aralık'ta kuşatmayı yararak Plevne'den çıktı. Rusların 5:1 asker avantajına sahip olduğu bir çatışma sonucu Osmanlılar tekrar Plevne'ye geri çekilmek zorunda kaldılar. Bu çatışmada Ruslar 2.000 asker, Osmanlılar ise 5.000 asker kaybetmişti. Durumun çaresizliğini gören Gazi Osman Paşa ertesi gün (10 Aralık 1877) kılıcını teslim ederek 45.000'i aşkın askeriyle birlikte teslim oldu.
Teslim olan Osmanlı askerleri aç ve susuz bir şekilde acımasızca kilometreler süren bir ölüm yürüyüşüne tabi tutuldular.
Ancak küçük bir sayıda Osmanlı askeri sağ salim Osmanlı topraklarına geri dönebildi.
kaynak: vikipedi
ek olarak
(bkz: gazi osman paşa)
(bkz: the breakfast war)( http://www.dogankitap.com/kitap.asp?id=213 )
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar