gece gece ismini görünce duygulandıran konsol oyunu. o zamanlar çocukken düşünürdük lan ileride teknoloji çığ gibi büyüyecek kim bilir oyunlar ne gerçekçi olacak derdik. ama inanın şu konsolda oynadığım oyunların zevkini hiç bir oyundan alamadım daha. belki de nostalji severliği yapıyorum ama bilmiyorum. az mı oynardım crash bandicoot oyununu.
Medal of Honor'un ilk oyununu oynayabileceğiniz aslında teknik olarak birşeye benzemez gibi görünsede garip bir çekiciliği olan modern zamanların ilk konsolu.
Doğumu bile ayrı hikayedir. Az daha yeni bir Nintendo konsolu olacaken, ilaki kartuj isteriz diye kazan kaldıran Nintendo sayesinde o kadar para harcadık çöpe mi atacağız diyen Sony'nin çekişmesi sonucu ortaya çıkmıştır.
çocukluğımızun yıllarını çalmış, iyi de yapmış olan oyun konsolu.
hafta içi oynamam yasaktı benim. ama hafta sonu dershane yoksa ya da maç yapmaya müsait yaz havasının yerinde yağmur çamur varsa haftasonunu bununla geçirirdik. tekken 3, gran turismo, premier league menajerlik, this is football, fifa, medievil, twisted metal, vigilante 8 ve daha nicesi.
güzel günlerdi. çok güzel günler.
Bütün Playstationları kullanmış birisi olarak söylüyorum, en iyisi 1. Hatta gelmiş geçmiş en iyi konsoldur Playstation 1. Çocukluğumun konsolu, ne günlerdi o günlere geri dönme şansımız olsa keşke, her şeyimi verirdim o Tekken 3, Quake 2 oynadığım zamanlara dönmek için. Şuan elimde Playstation 1, Quake 2, Tekken 3 sayamayacağım kadar çok oyun var ama çocuklukta ki gibi olmuyor... Bu konsolun yanında Playstation 4 falan çöptür, en iyisi 1'dir sonra 2.
Lan var ya bütün çocukluğum bu alete özenerek geçti. Cafelerde falan sınırlı süreyle oynamak Yetmiyordu, hayallerimi süslüyordu. Sahip olabildim mi peki, hayır!
Nasıl içimde kalmışsa 30 yaşından sonra temiz bir tane bulup aldım. Şimdi bütün gün oynuyorum. Cafede parası sadece bir saat oynamaya yetip de yanında tost falan yiyememiş o çocuğa inat çift Kaşarlı tost yapıp öyle oynuyorum.
Yıllar önce gazetenin kuponla verdikleriyle atari serüvenine başlamıştım.O zamanlar 1 in 99999 diye kasetler vardı,5 farklı oyunun binlerce değişik versiyonunu yeni oyun diye yuttururlardı.
Biraz daha büyüdüğümde Sega Mega Drive aldi babam.Abimle benim en sevdiğimiz atari oyunu buydu.Siyahti,havaliydi.Şu anda adını hatırlayamadığım harika bir motor yarışı vardı.Yarışırken rakibe zincirle veya yumrukla saldirabiliyordun.Japon alfabeli Tsubasa vardi var oğlu vardı.
Bir süre sonra bu PlayStation çıktı piyasaya.Hic unutmam 350 Tlydi.Babam bize bundan almamıştı nedense.Ama kuzenimde vardı.Bu piç hiç oynatmazdi beni, misafirliğe ne zaman gitsek konsolun kurulu olduğu odayı annesi kilitlerdi, nadiren izin verdikleri zaman da hep bu piç oynardı.
Bir süre sonra babam bu durumun farkina vardi amcamin ağzına sıçtı.Ertesi gün gitti bana bir PlayStation aldı.Kutusu o kadar güzeldi ki ilk arabamı aldığım gun bile o kadar güzel bir his yaşamamıştım.Ertesi gün babamla kuruluma oturdk cdleri taktık.Taktikca hata verdi.Tukurerek temizledik,kolonyayla temizledik cdler çalışmıyordu.Saalerce uğraştık,en son herkes uyudugunda gizlice denemeye devam ettim karanlıkta korka korka.
Sonuç başarısız oldu,Sony jeneriğini izlemekten midem bulanmisti.Ertesi gün babam bozuk diye konsolu iade etti.Yillar sonra öğrendik ki cd korsanmiş ve makinaya çip takılması gerekiyormuş.
Sonra ne oldu buyuduk iş güç sahibi olduk bu serinin son modelini aldım.inanin o heyecanın yarısını bile hissetmedim.
insanın en güzel küçüklük anılarından birisidir bu meret.Son olarak kuzen sen küçükken de pictin şimdi de piçsin.