vay be dedirten olay.
içinizde büyüttüğünüz sevgiyi aylarca yıllarca gizli saklı tutarsınız.
her gece yatakta 'bir gün sevgilim olursa ne yapayım, nerelere götüreyim? acaba akşam yemeğe çıkarsam hoşuna gidermi? yemek sonrasıda evine bırakırım ve evinin önünde yanağıma bir buse kondurur utanarak. ve hızlı adımlarla eve koşar. evet en iyisi böyle yapmak' şeklinde hayaller kurarsınız. işte bu sizi mutlu etmeye yeter.
...
bir gün eskaza sokakta onu görürsünüz, içinizde yeni bir siz oluşturanı. ilk baş heyecanlanırsınız ama gördüğünüze sevinirsiniz. lafı dolaştırırken birden çantasındaki zarflara takılır gözünüz. 'hayırdır postacılığa mı başladın' der ince bir espri yaparsınız çünkü yüzü gülerken bilirsiniz tüm dünya güzelliklerinin yüzünde toplandığını.
o ise 'haa unutmadan evleniyorum buyur sanada vereyim davetiyeyi' diye bir cümle söyler. ...****
insan bi garip oluyor işte. Tabi bide şu soruyu soruyor kendine insan: "gerçekte hiç görmediğim biri için bile böyle tuhaf olurken; ya gerçekten sevdiğim kız ellerin olunca nasıl olurum acaba'