Tavsiye değilde teselli veriyim ben.
Çünkü yaşıyorum!
Seviyorsun köpek gibi, görünce elin ayağın titriyor ama söyleyemiyorsun.
Çünkü ortam şartlar müsait değil, daha önce bi arkadaşın veya abin çıkmış onla
Veya tepkisini kestiremiyorsun, bunu nasıl kullanacağını bilmiyorsun felan filan
Ama zor iş hacı vallaha zor iş Allah yardımcımız olsun.
sizi farketmesini sağlayın, konuşun, tanışın, açılın gerekirse. sessiz kalırsanız eğer, her bir hareketinden kendinize bir pay çıkarmaya çalışırsınız ve zamanla bu ruh sağlığınıza zarar verir.
Gidin söyleyin. Ne kaybederseniz ki? Duygularımı belirtmek istedim eğer konuşmak istemezsen anlarım deyin çekilin. Kendini zor günler için kaldırılan para gibi kullandırtmayın karşıdakine. Yani bi tek işi düşünce ya da kimsesi kalmayınca göreceği bir sığınak olmayın. Uzatmadan mantıklı bi şekilde sonuçlandırmaya bakın. He bi de "ya bilmiorm ki" insanından uzak durun.
Kendinizi kandırmayı bırakın. O sizi sevmiyor, gece müzik dinleyip hayalini kurduğunuz sahneler belki de hiç yaşanmayacak. Herkesten daha önemlisiniz bunu hic unutmayın.
Yüklediğin anlamlarla kendi iç dünyana aşık oluyorsun. Narsistlik olarak algılama kendine değil ona yüklüyorsun çünkü.
Bir şeyin algısı aynıdır ama o algı ruh haline göre şekillenir. Örneğin; Hoşlanmıyor algıdır. Ama sen onu ruh haline göre şekillendirirsin örneğin " hoşlanmıyor "gibi gözükmeye çalışıyor derslerine önem vermek için. O algı gerçektir ruh haline göre şekillendirdiğin değil zaten dostoveyski demiş ki ; sevdiğimiz insanların her yanlışında bir doğru, sevmediğimizin her doğrusunda bir yanlış ararız.