eskiden ''ben plastik topla oynamam. 200 bin daha koyar futbol topu alırım.'' diyen koca bir neslin zenginleri varken;
artık ''lan nıke'ın altı, adidas'ın üstü kesmez beni. ben babam gibiyim. parlement mavisine aşık malbora tutkunuyum.'' diyen bir mesil var. hatta bu nesil zengin değil. bu cümleyi kuran sadece ve sadece bir avuktaın çocuğu.
düşünüyorum bu varlık ne tür bir yokluğa gidecek...
dilerim dedelerine söven koca bir nesil gelmez ileri bir tarihte...
9 kat kames tabirini bilmeyen elemanlardır. dikişli topları* artık her yerde bulunabiliyoruz ve eskisi kadar paraya değer vermediğimiz için -deli gibi harcamaktan bazen başımızı kaldıramaz oluyoruz ya- ne kadarsa alırım oğluma mantığıyla top mop alınıyor. plastiklerse denizde biraz ileri gidip alınmaya tenezzül edilmeyen şey haline geldi. halbuki ne kıymetlilerdi.*
işte bunların muhasebesini yapmayan nesildir.
bir gün elimizdeki futbol topu yola fırlamış, üstünden araba geçmişti..top yarıldı, 5 liraya almıştık, para da yok ! hemen sivri zeka bir arkadaş patlak topu biraz daha açtı, içine plastik topu soktu. sonra da annesine götürdük; kalın bir iple tekrar futbol topunu tek parça birleştirdi. topumuz eskisinden daha iyiydi! uzun bir süre de sonu meybuzla biten maçlara götürdü o bizi..