plastik kılıçlı şövalye

    1.
  1. Son kez geçirdi içinden adam, son kez gem vurmayı bıraktı hislerine.

    Onca tükenmiş beklentiye rağmen, bilmeden bir hayal kırıklığını daha nasıl kaldıracağını, son kez feragat edeceğim her bir zerremden diye geçirdi. Tüm sonları geçirdi bir an gözlerinin önünden. Son kez dediği tüm zaman dilimlerini..

    Çocukken korsan olurdu ranzasını gemi yapıp, plastik kılıçlarla bir şövalye kimi zaman, bazı zamanlar plastik tüfeği ile avlanan bir avcı. inandırırdı her birinin gerçek birer gemi, birer kılıç ve tüfek olduğuna kendisini. Oysa ki artık çocukluğu çok gerisinde bırakmış genç bir adamdı. O zamanları yaşadığını hissetti bir an. Hala 10 yaşında olduğunu.. Tek fark bu sefer kendisini inandırmakta zorluk çekiyor, zorlayarak yapmaya çalışıyordu "son kez" kalıbını bedenine yerleştirmeyi.
    Ve efsaneleşmiş fakat bitecek olan bir filmin, elbet bir gün başka yapımcılar tarafından tekrar vizyona aktarılacak olması beklentisiyle kabullendirmeye, hazırlamaya çalışıyordu kendisini muhtemel bir sona.

    Asırlardır bulunamamış bir hazine, yayılamamış bir destan misali bakış atmıştı karşısındaki gizeme. Bunca zaman yalnızca gözleri önünde uzun çabalar sonrası canlandırabildiği siluetin tekrar vücut bulmasını izlemenin verdiği hayranlık;aynı siluetin onu izleyen bir çift göz ile saniyelik bir dilim kadar da olsa karşısında duruyor oluşunun ona mucizevi gelmesinden kaynaklanan şaşkınlık bedenindeki her bir hücrenin çekirdeğine kadar işliyordu. Vücudu o kadar uyuşmuş, eklem noktaları o kadar hissiz bir hale bürünmüştü ki sol tarafında atan kalbi hücum borusu sonrası taarruza geçmiş ordu hissi yaratıyordu.

    Tüm hızıyla ve kuvvetiyle çarpan kalbinin göğsüne her bir teması adeta acı vermeye, beyni içerisinde yankılanan tahammülsüz bir çığlık oluşturmaya başlamıştı. Bedeninin bir bütün olduğunu unutuyor; hissettiği tek şey göğsünde eşlik etmesi zor olan ritim haline geliyordu. Nefes alışverişleri hızlanmış, düzensizleşmişti. Nefesini göğsündeki ritim ile senkronize hale getirmek için istemsiz bir çaba içerisinde bulunsa da gittikçe hızlanan kalp atışları buna izin vermiyordu. Birbirini izleyen dakikalar sonrası yoğun bir uğraş vererek aldığı derin bir nefes ile kendisine gelmiş, tekrar bütün bir bedene sığabilmişti.

    Bilincinin yerine gelmesi için verdiği mücadelenin ne kadar sürdüğünü henüz idrak edemiyordu. Gözleri, idrak edemediği zaman dilimi kadar önce gözlerine değmiş olan gözbebeklerini arıyordu. Ve rastlayabildi bakışları tekrar gizemine. Kavurucu güneşe eşlik eden hissedilmesi zor bir esintiyi yararak ilerliyordu. Az önce değdiği gözler yerini uzun, düz saç tellerine bırakmış, birkaç saniyelik koşu mesafesi kadar uzağında kendisi selamlıyordu. Olduğu yerde çakılı kalmış olmanın,zaten giz sıfatına sahip olan gözlerin artık bir sır halini alacak olmasının yarattığı düş kırıklığı, adeta boynuna inmesi için komut verilmiş bir giyotinin vücuda verdiği son his olan endişe dalgasının bir benzerini yaratmıştı bedeninde.

    Az evvel kalp ritmini ve nefes alışlarını kontrol etmek için harcadığı çabayı şimdi kendisini taşımakta zorlanan ayakları için harcamak zorundaydı. ilk adımını atan bir bebeğin hissettiği gariplik, tedirginlik ve farkında olmayışlıkla attı ilk adımını. Sonra bir noktaya takıldı zihni, attığını hissetmediği adımlarla ilerlerken.

    Gözleri..

    Gözleri tekrar ona bakmıştı ve anımsamıştı artık okyanus misali derinliklerini. Yeniden yaratmaya başlayacağı siluete artık bir çift bakış eklemişti belki fakat zihninin takıldığı noktayı es geçemiyordu bir türlü:

    Ya bir senfoni orkestrasının içinde bulundurduğu enstrüman sayısı kadar zengin, Ravel'in bir elini yitirmiş piyanist dostu için yazdığı Sol El Konçertosu kadar anlamlı bir o kadar da farklı tınılar içeren keskin gelen sesi ?

    Okuma yazma bilmeyen bir çocuktan ismini yazmasını istemek, beklemek gibiydi bu soru.

    Söylendi kendi kendisine birden:

    - Sesini hatırlamıyorum bile. Ama söyledikleri hala aklımda..

    https://m.youtube.com/watch?v=Yp1QqS8e2DY
    10 ...
  2. 2.
  3. Okuyan varsa helal olsun demek isterim.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük