erkeklerden taş gibi kadınlar yaratabilirken nasıl olur da kadınlardan hiçbir şeye benzemeyen farecikler yaratabilindiğini anlayamadığım ana bilim dalı.
sanıldığı gibi sadece güzelleşmek için varolmayan daldır.
doğuştan gelen sağlığı tehdit eden, sosyal hayatı zorlaştıran fiziksel bozukluklar, yanıklar, yara izleri gibi bilumum derde müdahale edilir.
mesela suratın yanmış, hatta eriyip gitmiş bir kısmı, vücudun başka bir bölgesinden alınan deri yardımıyla tekrar olabildiğince noramle döndürülebilir. ve daha birçok yaratıcı ve hayati müdahale.
ama günümüzde sırf "güzelleşmek için" anılıyor olması da normaldir. çoğu kişi "burnum biraz eğri sanki, bir koşu kaldırtıp geliyim" moduna geçmiştir, güzelliğe akan paralar ve biçilen değer hayvanidir zira.
tus ta ortalama 60 70 puan arasında kendini yer bulmuş bölüm. asistanları çok artisttir. doç ve profları kokoşlara hizmet eder. ortalam günde 10.000 tl lik ameliyat yaparlar. popüler bir estetik cerrah ayda 100.000 tl kazanabilir. örnek mi al sana örnek; reha yavuzer
meme büyütme, dudak doldurma gibi ıvır zıvırların çok ötesinde işlerin yapıldığı bölümdür.
yanıktan anasının-babasının tanıyamayacağı hale gelen insanları sosyal hayata kazandırmak gibi.
plastik latince şekil verme anlamına gelir. plastik cerrahi ise cerrahi yöntemlerle vücuda şekil verme olarak açıklanabilir. rekonstrüksiyon cerrahisi kelimesi de kullanılır.
sanıldığı gibi güzelleştirme operasyonları ile çokça uğraşmaz, % 1 lik bir kısmı bu konuyla ilgilidir. asıl görevi doğuştan veya sonradan meydana gelen şekil bozukluklarını form(şekil) vererek ve fonksiyon bozukluklarını fonksiyon(görev) yapar hale getirmektir. örneğin üzerinden traktör geçmiş bir yüz yok olduğunda yerine mümkün olan yeni bir yüz ve bu yüzde fonksiyon görebilen burun, ağız, dudak, göz gibi oluşumların şeklini düzeltir.
bir yanlış bilgi daha vardır. tv'lerde gördüğünüz gibi tamamen farklı yüzler oluşturulamaz. ezel dizisindeki gibi farklı bir yüz oluşturulamaz. yani kamyon üzerine jaguar kaportası yerleştirilemez. yapılacak değişiklikler çok sınırlıdır. bu yanlış bilgi yüzünden yanıklarla, türlü kazalarla yüzünde deformite oluşanların boş bir umutla eskisinden daha iyi olacağını sandıklarını görüyoruz.
bu arada türkiye'deki en iyi plastik cerrahi uzmanları konya selçuk üniversitesinde görev yapmaktadır. son yıllarda aldıkları ödül ve yayınları ile tüm dünyanın dikkatini çekmişlerdir. yabancı üniversitelerden asistanlar başvurup bu bölümde eğitim almak için çabalamaları ve aldıkları ödüller bunun en iyi göstergeleridir. yalnızca 3 uzman ve 10 asistana sahip bir bölümün alanında adını duyurması üniversitenin değil o 13 kişinin başarısıdır. bu konuda akla üniversiteyi üniversite yapan hocalar mı, hocaları hoca yapan üniversitenin adı mı önemli sorusunu getiriyor. yani hoca üniversiteye mi katkıda bulunuyor, üniversite hocaya mı katkıda bulunuyor. mesela oxford'da çalışmak bir hocaya prestij mi kazandırır, çok iyi bir uzmanın oxford'da görev yapması mı oxford'a prestij getirir meselesi. neyse bu konunun yeri burası değil.