magazin programlarinda cikan, bir veya birkac gecelik birlikteliklerin, karsi cinslerin birbirine olan duygusal ve fiziksel hislerin adi ask olmus günümüzde. kültürümüze birde platonik ask masali girdi ki oda evlere senlik. siz birine asik olacaksiniz ve o sizin askinizdan haberi olmayacak !!, na mümkün!!..
tensel baglilik bedenle olur, ruhsal baglilik kalp ile olur.
platonik ask denen sacma ve bir okadarda komik olan ask bimecesi, kendi kendini cürüten basit, bedensel bir arzuyu icinde barindiran içi bos bir söylemdir. cünkü kalp sevildigi kadar sever ve özlendigi kadar özler, ayni ölçüde nefretlerde esittir. kalp'in ahengi bu sekilde isler. örnegin: veysel karani'nin, peygamber'e besledigi sevgisi büyüktü, fakat peygamberini hiç görmedi, hiç tanimadi, aralarinda çook uzun mesafeler vardi, peygamberi görmemesine, tanimamasina ragmen, hz.muhammed vefatindan önce hirkasini miras birakti veysel'e, sevgisinin karsiliksiz kalmadigini görsün diye. veysel ile h.z muhammed arasindaki bagliligin adi ''hissi kablel vuku'' dur. platonik ask degil.(!)
eski ask, yeni ask, ilk ask, ikinci ask veya ücüncü ask diye birsey yoktur. ask'i; gercek anlamini bilme suuru ile, kalben ve beyinen, bütün olarak, samimi, manevi ve teslimiyetci ruhuyla karsi cinse olan bagliliktir. ask kendi anlami geregince, özdeki anlamini bulmasi için bitmemesi gerek, zira biten bir beraberlige ask demek, acizlik ve basiretsizliktir. cünkü ask'in özünde bitis yoktur, ask'in özünde hep hasret ve hep özlem vardir. ask'ta vuslat'a ermek yoktur. ask'i üç harften olusan bir kelime yada iki farkli cinsin birbirlerine olan duygusal ve sehvetsel özlemi olarak görmek ask'a cok tezat bir düsüncedir. günümüzde, iki cinsin bir birine hissettikleri duygusal anaforun adina ask denmis. ''tele vole'' asklari .(!) , ben bu üç harften olusan ve içinde kutsiyyet barindiran bu kelimenin çok kolay teleffuz edilmesini dahi yadirgiyorum.
bir erkegin karsi cinsine hissettiklerini, karsi cinsi dünyanin en güzel ve en cekici kadini olarak tasavvur ettigini düsünürsek sayet ve o aradaki hasretin, özlemim vuslata erme durumunda tasavvur edilen duygusal ve sehvetsel arzularin amacina ulastiktan sonraki hali aynen sudur. heva, heves ve sehevi duygularla arzu dolu ihtirasla tasavvur ettigi kadiniyla, beyninde canlandirmis oldugu o olaganüstü birlesme gerçeklestikten sonraki durumu biraz düsünmeye davet ediyorum. arzulanan, atesli bir hale sürükleyen o kisacik zevk dolu birlesmesi gerceklestikten sonraki hal aynen sudur. fiziksel birlesme, hayaldeki dünyanin en güzel ve en sexi kadini ile dahi gerceklesse, hayalinde canlandirdigi sac teline kadar ki fantazilerini sonuca ulastirdiktan sonraki netice, o delice tutkuyla bagli oldugu kadina arkasini dönüp uykunun tadini cikarmaktir. o kisa süren sehvetsel andan tasavvur ettiginiz ve onun için ölürüm, yanarim, ferhat olur daglara sondaj acarim dediginiz kadina arkanizi dönüp yatiyosunuz ve sonrada bunun adina ask denilecek...!!(?)
şimdi var olmayan, oldukça nitelikli müzisyenleri olan grup mozaik'in bir albümünün adı. bu grupta jazz sanatçısı ayşe tütüncüdiye muhteşem bi kadın da vardı.
Bu çocuk zor bilecek aşklar neydi eskiden
Büyük bir kristal kavanoz gibi
Nasıl kırılırdı değmeden
Şimdi seyret zamanı
Yapma, seyret zamanı
Yapma çiçekler sunuyor sana
Tut iliştir göğsüne
Bu çocuk zor bilecek
Umutlar neydi eskiden
Sevik bir ahşap salıncak gibi
Nasıl hızlanırdı kendinden
Şimdi tutun zamana
Bakma tutun zamana
Rahat koltuklar sunuyor sana
Çek de otur üstüne
Sakla kendini bilmesin çocuk
Bu çocuk zor bilecek
Ayrılmak neydi eskiden
Parlak bir deniz feneri gibi nasıl sönerdi üflemeden
Şimdi söylen zamana
Durma söylen zamana
Artık dert değil ayrılık
Plastik aşk hep güçlü