plastik çatalla makarna yemeye çalışmak eylemini icra etmektir.
demir çatal yokluğu çeken gariban üniversite öğrencisinin düşebileceği en vahim, en acınası, en komik ve aynı zamanda en trajik durumlardan biridir.
dikkat edin, plastik çatalla makarna yemek demiyorum, makarna yemeye çalışmak diyorum. çünkü bu öyle bir eylemdir ki, ne makarna yediğinizin ne de bin bir emekle hazırladığınız soslu, çeşnili, yoğurtlu makarnanın tadına varabilirsiniz. bu öyle bir eylemdir ki dostlar, öğrenci kişisine çekebileceği en büyük dertlerden birini çektirir.
önünüzde iki seçenek vardır. ya insanlıktan çıkıp hiçbir şeyi umursamadan makarnayı elinizle yiyeceksinizdir. ya da çatalı normal haliyle, yani işaret parmağı ile orta parmak arasında tutmak yerine çorba içerkenki kırsal kesim kaşık tutuşu olan baş parmak ile işaret parmağı arasına alarak makarnanızı yemeye devam edeceksinizdir. medeniyet, insanlık namına ikinci seçeneği seçmişsinizdir ve insanlığınızdan gram eksiltmemiş olmanın verdiği gururla başınızı dik tutar, kendinizle iftihar duyarsınız.
tebrikler. artık bulaşığınızı yıkayıp dersinizi çalışmaya başlayabilirsiniz.