ne artistliği yahu. bu zamanda artık faydalı bir şey yapınca adımız artiste mi çıkıcak?
gerçi ne bekliyoruz ki bundan sonra hep böyle bakılcaktır okuyan insanlara.
üniversite yıllarımdan bir anı ile anlatmak ısterım kıtap okumayı. o zamanlar üniversitenin kütüphanesınde pek kıtap bulunmazdı. kütüphanlere bağış yapıldığını duydumuz an gıder bakardık. liste asılırdı. dunya edebıyatından 20 nusha kıtap eklenmişdir ; kıtapların adları yazarlar . felsefe den 10 nusha psıkolojı ve tahlıllerden 7 nusha yıne aynı şekılde kıtapların adları yazarlar. okuduğum bölumun fazla organlı kemıklı kıtaplarından bıkmışlığımdan gidip bır psikolojı kıtapı aldım elıme emanet olarak . ve lakın kıtabı teslım alırken ıcındekıler kısmını ıncelıyorum baktım denemeler anlatımlar bıraz kırıldım tabı ıcten olarak. ben psikolojık hastalıklar aşamaları ustune bır kıtap zannetmışken bu kıtap ınsan ve ınsan ilişkileri üzerine yazılmıştı... bundan sonrası kıtap okuyanları okunması gerekn yerleri ılgılendırıyor ( benım gıbı düşünen ler ıcın ) :
saat ucdekı derse girdim ve ardından korıdordan ınıp kantınden kendıme 1 şekerlı kahvemı alıp unıversıtenın cımenlerıne doğru yola cıktım . ama heryer doluydu cımende oturanlar o zamnın hıpılerı özgurluk ustune konuşanlar . cam ağacı vurduranları . kendıme sessız ve kımsenın olmadığı bır cımen bulana kadar bır yarım saatım gectı ama nasıl heycanlıyım. en son bılgısayar muhendıslığının oradakı yaşlı doruk ağacının altına bır baktım 1 kışı 25 m aşada cımende fınalden bayılmış uyuyor attım kendımı oraya kıtabımı okumaya başladım. kıtap okurken ınsanların gözune soka soka okumazdık unıversıte hocamız bıze herşeyın bır zmanın olduğunu hayatımızın eskısı gıbı yollarda gecmıyeceğını artık herkesın oturak yaşamı benımsediğini anlatmıştı . kıtap bır kultur sımgesı değildir. bır entellık gösterkesıde değildir. kultur ınsandır edepdir kı başkasının gözune sokmayasın .
cünkü mantık var 35 derece sıcaklıkda sen kıtabın anlattığı hangı konuya odaklancaksın ayrıca yanında bır kalemın kucuk bır not defterın olacak öyle kıtap kuru kuruya okunup bırakılırmı ıcınden guzel sözlerı cıkarcaksın her söze bır deneme yazmak lazım yazamasan bıle ustunde düşünülücek kı kavrayasın. şimdinin metrobüs kıtapcıları anlık bır ıkı paragraf okuyup 20 dk sonra okuduğunu da unutuyr bır anlamı kalmadı kıtap okumanın.
eğer elinize bir tablet ve akıllı telefon alıp oradan makale, e-kitap okursanız herkes sizi çağın insanı ilan eder. kimse kalkıpta size entel görünmeye çalışan biridir yada kesin okuduğunu anlamıyordur demez.
ama bildiğin kitap alırsan "aaa entel bu, geber, siktir git, ortam adamı değil, defol" diye çıkışır.
hayır bir de bu amına koduğumun karaktersiz itleri genellikle plajda kitap okuyandan daha entel, işe yarar kişi gibi görünmeye çalışır. ironik... her çeşidi tanıyorum amk boşuna götünüzü yırtmayın.
valla hiç unutmuyorum plaja gitmeden daha doğrusu tatile gitmeden olasılıksıza başlamıştım. tatilde bu kitabı plajda bitirdim. istersen artistlik de istersen mallık de.
bu sene de game of thrones okumaya çalıştım ama o kadar sarmadı. onunda anca yarısını okuyabildim.
okumak güzeldir mallar siz de okuyun. mekan fark etmeksizin okuyun. hayatınızda tek okuduğunuz şey porno dergisi olmasın ki siz ona bile yetişememişsinizdir amına kodumun liselileri.
nasıl nazik başlayıp sonra küfre bağladım. bunlar hep kitap okuma sebebi ile geliştirilen yetenekler.
Napıyım la dalga seslerini dinleyip , yakıcı güneşin bedenimi kavurmasıyla meissner's ve krause's corpusclelerim hissizleşirken yıl içi okuyamadığım kitabi okumayacağım da napacağım.