Pkk sadece dağda elinde silah alıp insanlarımıza, askerimize, polisimize kurşun sıkmıyor.Bir de pkknın Şehirlerde örgütlenmesi var.
Bunların elinde silah yok ama her türlü pislik bunlarda.
ne mesela bunlar?
1- Uyuşturucu ( pkknın en büyük finans kaynağı)
2- Kadın satıcılığı (%90 hep pkklı itler yapıyor bu işleri)
3- Dükkanlardan haraç alma Türklere huzursuzluk hep pkk yandaşı itler tarafından yapılıyor.
Kesinlikle aptallardır. Meclisteler, ekşideler, twitter'deler, devletin içindeler, partilerin içindeler ve en içimizdeler.. Her yerde deli gibi propaganda yapıyorlar. Bunlara destek çıkan o çocukları da vardır. Gelecekte torunlarımız, bu itlerin terörist olduklarına bile inanmayacaklardır. Propagandalarını çok ilerlettiler. Hatta bu sözlükte bile olabilirler. Sadece kendini gizliyor olabilirler. Elleri silah tutmuyor yalnızca, o pis ağızlarını da çalıştırıyorlar. Haraç kesme, kundaklama, tecavüz falan hep bunlarda. Şimdi daha çok şey söylerdim de birilerinin canı yanabilir..
pkk , kürt ağacının meyvelerinden sadece bir tanesidir .
işid , nurculuk , fetö , menzil , dhkp- c , tikko , rizgari ,
kawa ve tabii ki mafya ve zorbalık kültürü diğer meyveleridir .
Bu Fars kökenli kürtlerin yaptıklarını es geçip kabahati dış güçlerde aramakta hiç gerçekçi değil.
Bu topluluk tarafından icra edilen “Kapkaç, yankesicilik, hırsızlık, töre cinayetleri, taciz, gasp, beğendiği kızı şehrin orta yerinde kaçırıp ırzına geçerek evliliğe zorlama, etnik dayanışma ile gittiği tüm yerleri hegamonyası altına alıp kendisinden başkasına yaşam hakkı tanımama, haklı haksız her mecliste sadece kendisinden olduğu için birbirlerini destekleme, çocuk kaçırma, sapıklık, 9-10 yaşlarında çocukların tecavüz edilip öldürülmesi, elektrik su parası ödememe, vergi ödememe, sahteciliklerle asalak gibi yaşama, turistlik kasabaları ele geçirerek hem yerli halka, hemde turistlere zarar verme, devletin her imkanını sömürme, trafik magandalığı, şehir magandalığı, haraç toplama, liselerde, ilkokullarda çeteler kurup diğer öğrencileri sindirme, sahip olduğu feodal kültürü yaşadığı yere uydurmaya çalışma, uymayanlara zarar verme, sıcak para getiren tüm iş kollarına zor kullanarak hakim olma” gibi mevhumları hangi dış güçler kürtlere nasıl yaptırıyor? Merak ediyorum.
Arkadaşlar, sorun ‘kürtçülük’ ‘bölücülük’ veya ‘terör’ değildir. Sorun kürdün ta kendisidir. Teröristi, esnafı, işadamı, öğretmeni, amelesi, manavı, dolmuşçusu, garsonu, sapığı, eşkiyası, kapkaççısı, anarşisti.... hepsi aynıdır.
Türk milleti için şu an aleyhte bir faaliyet göstermeyen kürtler olabilir, ancak bunların vadesi sonsuz değildir.
Kaldı ki o “sadık kürt” bile sokaklarda, işyerinde veya okullarda gene kürtlüğünün gereğini icra edecektir. Kürtlüğün gereğinin ne olduğunu hepimiz biliyoruz.
Artık ‘bölücülük’ diye bir sorun olmadığı, gerçek sorunun adı ‘kürt yayılması’ olduğu halde bazıları ısrarla ‘bölücülük’ diye yanıltıcı adlandırmalarla uğraşıyor.
Bazıları da ‘dış güçlerin maşası, piyonu, kafasız, zavallı, korkulmaya değer olmayan kürdler’ söylemini bulmuşlar.
Böylece esas büyük suç, Kürtlerin üstünden alınıp kim olduklarını kendilerinin bile net tarif edemediği, gizem perdelerinin arkasındaki, yüce dış düşman güçlere yükleniyor. Hem de Kürt tehlikesi küçümsenip stratejik bir politika boyutuna indirgeniyor.
Oysa ki sorun stratejik veya magazinsel sorun olmaktan daha vahimdir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kimliğini, kurucu ve asli unsur olarak tekelinde tutan Türk ırkının nüfus itibariyle gelecekte aynı şekilde tekelinde tutup tutamayacağı, yani var olma – yok olma mücadelesidir.
. Fakirlik, eğitimsizlik gibi onlarca sebep sıralayıp, sosyal yalanlar uydurup, her gün sizin veya tanıdıklarınızın payına düşeni aldığı yanı başınızdaki kürt terörünün varlığını inkar edebilirsiniz.
Bütün siyasi partiler aynıdır. Kardeşlik masalları ile Türk milletini kürd istilasına karşı afyonlamaktadırlar. Böylelikle kürtlere hizmet etmektedirler.
Sol merkezli görüş onlara herkesten fazla sahip çıkıp tabanını genişletmeye çalışırken, yıllar sonra kullanılıp bir kenara atılacağının farkında değildi.
Sağ tarafta durum daha da vahimdi. Açıkça bir kürt milliyetçisi olan Said-i Nursi'nin kitapları elden ele dolaşıyor, kürtler ırkçılıklarının dozunu giderek arttırırken inançlı Türkler din kardeşliği masalı ile uykuya çoktan dalmış oluyordu.
Ancak bunların içinde belki de en acı olanı, kürtler tarafından aldatılmayı halen gururuna yedirip itiraf edemeyen sözde milliyetçilerin (!) durumudur. PKK ve Apo'yu Ermeni, dağdaki kürtleri kandırılmış, sokaktakileri de kardeş ilan eden ülkücü anlayışın Türklere verdiği zarar gelecekte tarih kitaplarına konu olacaktır.
Hocam çok güzel bir yazı. Beğendim açıkçası. Bunu yıllardır anlatmaya çalışıyoruz fakat birileri geliyor faşist diyip gidiyor ve her şeyi bitirdiğini sanıyor. Böyle embesil çok. Sözlükte de bayağı varlar. Bu meseleyi konuşmak işlerine gelmiyor ya da kardeşlik masallarıyla akılları çoktan bulanmış gitmiş. Kürtler, bizi kardeş olarak falan görmüyorlar. Bazı saflar sanıyor ki bu ülkede milliyetçilik etkin değil. Hayır etkin. Hem de çok etkin. Kürdün, ermeninin, arabın milliyetçiliği etkin. Sadece türkün etkin değil. Kendi ülkemizde azınlık muamelesi çekiyorlar bize. Kürtçülük çok ilerledi. Her yerde deli gibi götten uydurma tarihi bilgiler uydurarak, kürtçülüğü yaymaya çalışıyorlar. Sol zaten her türlü bunların yanında. Sağcılar da içten içe bunları destekliyor. Bu ülkede, bu topluluğun gerçek yüzünü görebilen tek grup, milliyetçiler. Milliyetçiler artık açık açık konuşmak istiyor. Size göre önemli değilse, bu meselelere burnunuzu sokmayın. Kürtler, 200 yıl önce çoktan ulusal bilincine ulaştı ve buna göre hareket ediyorlar. Türkler ise, hayır. Hatta bazılarına göre ulus kavramı çok saçma filan fıstık. Ulus kavramı çok mu saçma? Ulan adam seni, ulusal bilincine erişmiş bir şekilde yönetiyor. Sen de koyunlar gibi güdülüyorsun. Olan bu. Kürtler gücünü, birbirini kollamaktan alıyor. Bu da ait olduğun ulusa bağlılık gerektirir. Türklerin çoğunda böyle bir şey yok aslında.. Hep birbirimizle kavgalıyız. Bu da çok eskiden kalma bir durum. Türkler, eskiden de böyleydi. Türkiye'de Türk yok yalanını boşuna çıkarmadılar. Türklerin uyanmasını kimse istemiyor.. Çünkü bu grup tarafından davar gibi güdülüyoruz. istediğinizi düşünün. Gerçek bu.. Adam aşiretiyle gelir, senin şehrini hemencecik istila eder. Sen de böyle izlersin. Neden? Çünkü o aşiretin kaybedeceği bir şey yok. Seninse çok var. Yani uzun lafın kısası, Kürtçülük ve Kürt istilası almış başını gitmiş.. Yüce devletimiz ne yapıyor? Elbette hiçbir şey.. Hatta devlet bunu içten içe destekliyor. Bu yüzden devlete asla güvenmeyeceğim. Çünkü devlet kürdün yanında. Senin değil.. Türkiye'yi bir gün tamamiyle istila ederlerse biz kardeşiz diyen mallar, ne yapacaklar acaba merak etmiyor değilim.. Aman bana ne.. Ne haliniz varsa görün amk.
Bir yandan ABD talimatlı kürt dizileri, diğer yandan Avrupa tavsiyeli gelin-kaynana programları ile giderek daha fazla esir şehrin insanlarına benziyorsunuz.
Kürtlerin hızla neden ürediklerini ve yayıldıklarını anlatıp, önlem almaktan bahsedenlere onlardan önce siz karşı çıkacaksınız. Çünkü bulanık gözleriniz mahallenizde bir eve doluşup, ahlaksızca ve bilinçli bir şekilde üremeye devam eden kürtleri değil ancak dizidekileri seçebilecek.
Artık sokakta sizin ve yakınlarınızın canını yakan tinerciler denince bunun tek sebebi olan kürtleri düşünmeyeceksiniz bile. Eğitimsizlik, fakirlik, sosyal adalet gibi kavramların arasında boğulacak; kafanızı toplayıp gerçek soruyu asla soramayacaksınız.
PKK denince aklınıza kürtler gelmeyecek. O dış güçlerin oyunuydu diyecek, bitti sanacak; öldürülen binlerce teröristin kaç milyon akrabası ve sempatizanı olduğunu hesaplayamayacaksınız.
kürtler göç etmeden önce şehrinizin ne kadar huzurlu olduğunu anlatmaya çalışanları duyamayacaksınız.
Söz azınlık haklarından açıldığında, Kerkük'te Türkçe ders verdiği için eğitim yuvalarına bile saldıran kürtlerin hakkını onlardan çok savunduğunuzun farkında olmayacaksınız.
Sosyal eşitsizlik denince aklınıza sadece ekranda gözünüze sokulan Güneydoğu illeri gelecek. Ülkenin en yoksul beş ilinden ikisi olan Gümüşhane'nin, Kastamonu’nun neden suçlu üretmediğini anlayamayacaksınız. Karadeniz Bölgesinde elektriği ve suyu dahi olmayan köyleri hiç bilmeyeceksiniz.
Ne maşası, ne kandırması? Kürtlerin çıkarları dış güçlerinkiyle örtüşüyorsa kandırmaya ne gerek var? Kürtler saflar, kandılar, komploya düşüyorlar, onun için Türkiye'yi istila ediyorlar, onun için siyaseti ve ticareti ele geçiriyorlar, onun için çoğalıp Türkiye'de çoğunluk olacaklar.