işbirlikçisi akp ile kararlaştırılmış anlaşmadır. akp'nin doğuda örgüt yandaşlarına imtiyazlar vermesi ve bu verilen imtiyazların, taviz durumuna dönüşmesidir.
efendim kimse laf çevirmeye çalışmasın, görünen köy ortada. adamlar masa başında anlaşarak neyin ne olacağı konusunda uzmanca anlaşmışlardır.
asker hükümetin bu politikası dahilinde terör yapılanmasına silah doğrultamıyor, sadece uyarı ateşi açarak mevzilerde pasif olmalarını amaçlıyorlar hepsi bu. bunun bedeli olarak da pkk yapılanmasının kolpaları karakola saldırmıyor. çünkü hükümetin ağız tadını bozmalarına niyetleri yok. felaketi göze almak istemiyorlar. e haliyle abdullah öcalan'ı pasif durumda belirtmekte de işlerine gelmeyeceğinden karakolla aralarına mesafe koyuyorlar, peki geriye neresi kalıyor; tabi ki karayolları...
burada teröristlerin amacı biz hala mücadele ediyoruz diyerekten, 30 yıldır kaldıkları yerden devam çizgisi oluşturmak. zaten örgüte gönül vermiş kürt yandaşlarını kaybetmeyi göze alamadıkları için böyle bir düzensizliğe ihtiyaç duyuyorlar. aslında denge politikası uyguladıklarını söylemek mantıklı. zira hükümetin yapacak hiçbir şeyi yok. kandile talimat verdiklerinde kendisine dönüş yapan üst yöneticinin bizim sorumluluğumuzda değil bunları yapanlar. bizde bilmiyoruz kim olduklarını diye cevap almaları olası seçenekler arasında.
Artık sokaktaki bebelere kadar yediden yetmişe herkes biliyor pkk denilen terör yapılanmasını birleşik devletler gibi emperyalistlerin desteklediğini. Başbakan olası bir cemaat çatışmasında birleşik devletlere muhtaç olmadığını çin'den füze alarak gösterdi. elbette bu durum Washington tarafından kuşkuyla karşılandı ve bizim kasımpaşalı'yı kızdırmanın gereksiz ve yersiz olduğunu düşünüyorlar. Sebep böyle olunca pkk yapılanması, talimatla geri plana çekildi. elbette belirli bir süreliğine. tabi bu durumun yan etkileri neler diye soracak olursanız; doğuda otoritesi kaybediyoruz ve merkeziyetçi yönetimden taviz veriyoruz. aman başım ağrımasın siyaseti yarın bir gün aman başım kopmasın mevzusuna dönüşecek.
Sonuç olarak başbakan, arkasına takılmış suçlular ordusundan beslenmekte ve yaşanan büyük toprak kaymasının hepimizin üstünü örteceğini görememekte. yahut görüpte önemsememekte.