dünyanın her tarafında başarısızlığın bir faturası olur. 30 yıldır alınan yolu toplasan bir kaç arpa boyu anca eder. bu sorun saysız siyasiyi tarihe gömdüğüne göre artık hiç bir kurum kendini fatura ödemenin dışında tutamaz. piyonlar çarpışsın, vezirler ve şahlar yerinden kımıldamasın yolunun sonuna gelinmiştir.
artık halk iktidarlardan olan bitenin hesabını soracak, onlarda görev ve sorumluluk alanındaki herkesten.
yazılı cocuk düşüncesi.
böyle söylüyorum cünkü; aptalca, cahilce!
ceyrek asırlık bir süre 'asimetrik savaş' yapılmak zorunda bırakılan türk silahlı kuvvetleri, savas yöntemleri ve psikolojisi üzerinde engin bir deneyime sahiptir kuşkusuz.
küresel emperyalin ortadoğu coğrafyasında uyguladığı,terörizme karşı savaş yutturmacısı ve taktiğine bağlı olarak bölgenin işgalini cabuklaştırdığı, bölge insanının 'cihat' tekniği üzerinde kazandıkları kanlı deneyimleri, sömürgeci olamayacak ama savunma sistemleri acısından nato eliyle amerikaya bağımlı avrupayı ve tsk'nın ülkemizde cumhuriyetin neredeyse tek koruyusu olduğunu da eklersek listemize; türk silahlı kuvvetlerinin nicin güclü olması, kalması gerektiği derhal anlaşılacaktır.
pkk ile mücadelesinde de ise son derece başarılı olduğunu tüm dünya kabullenmişken bu düşüncelere sahip ülke insanları icin ise söylenecek cok şey yok.
darbe hicbir şekilde savunulmayacaktır, ama darbenin gercekleşmesi icin oluşturulması gereken şartlardan biri de siyasi destek almak-cesaretlendirilmektir. darbe oyunu coklu girdaplarla dolu, iyi analiz etmek gerekiyor.
ayrıca hani darbe?
izlediği dizinin hala etkisinde olan çocukların erişebileceği tek sonucun bu olacağı şaşırtmamalı.
osmanlıda başarısız olmuş paşanın kellesi giderdi. o eskide kaldı falan demeyin, bu kural star wars ta bile hala geçerliliğini koruyor, kimse de kelle istemiyor.
dik nöbete kürt memeti, türk memeti, görev tamam diye fosur fosur uyu. kimse onlardan samanlıkta terörist avla, illada yılanıı deliğinden çıkar diye beklemiyor, önce kendini ve sana teslim edilen mehmetçikleri pusuya düşürmelerinden koru, pusuya düştüğünde ise üzerine gök kubbeyi yık diye bekliyor. bir sizden, bir bizdenle de bir yerlere varılır.
atatürk yaşasaydı, yok tayyibi şöyle yapardı, yok arınçı böyle yapardı. acaba bu komutanlara aferin çok iyi, çok güzel oturuyorsunuz mu derdi?
- ulan darbe yapacam utanıyorum
+ niye komutanım hayırdır
- ne bileyim be oğlum bi can sıkıntısı var içimde
+ hayır olsun komutanım sıkıntı ne ola ki
- pkk yı bitiremedik şimdi darbe yapmaya utanıyorum.
+ siz üzülmeyin paşam ben yaparım sizin yerinize.
askeri sorunların çözümü askeri olur ve bir şekilde biter. ancak pkk askeri bir sorun değildir. siyasi olarak devleti yönetenler faşist bir devlet oluşturmuş ve faşist bir yönetime devam etmişler, devamında ise pkk gibi bir örgüt çıkıp demokratik yolla haklarını alamayan insanların desteğini almış. siyasiler ise böyle bir sorunu çözmek için silahlı kuvvetlere devretmişler. siyasi sorunlar askeri çözümlerle hal edilmez. kaldı ki anayasamıza göre silahlı kuvvetlerin görevi yurt savunmasını dış düşmanlara karşı korumaktır. şimdi yasalarımızda değişiklik yapıp orduya görev verilmiş olması ve bunun yıllardır sürmesi bizim bu noktayı kaçırmamıza neden oluyor. adam gibi bir anayasa mahkemesi olsa ve bu meseleyi anayasa mahkemesine taşıyacak adam gibi kurumlar olsa askerin pkk ile savaşamayacağı, bunun kanunlara aykırı olduğu ortaya çıkar. iç güvenlik meseleleri polis ve jandarma ile çözülür. bunları geçelim. siyasilerin ve devleti bir ideolojiye sahip bürokratların yönettiği bir ülkede kendi halkına karşı çözüm askeri olamaz. dünyanın hiçbir yerinde iç güvenlik meseleleri askere bırakılmaz. asker sadece savaş alanlarında dış devletlere karşı savunma ve saldırılarda rol oynar. faşizan bir devlet yönetimi kurup siyasi olarak insanların dertlerini çözmeyip bunu silahlı insanlara devrederseniz bu sorun çözülmez ve gittikçe büyür. arasıra darbelerle kendi vatandaşına silah doğrultmakla pkk'ya karşı silahlı kuvvetlerin savaşması arasında çok az fark vardır. sonuçta pkk denilen kanlı örgütte çoğunlukla bu ülkenin vatandaşlarından oluşuyor. darbeler de yine bu memleketin insanlarının düşüncelerine karşı yapılıyor. biz türklerin hakları darbelerle sınırlandırılırken, kürtlerin hakları da sınırlandırılıyor. darbeden sonra bizim haklarımız yavaş yavaş verilse de kürtlerin hakları çiğnenmeye hala devam ediyor.
sonuç olarak askerin pkk bitirilmesinde veya darbe yapmasında suçlanacak insanlar askerlerimiz değil darbe yapması, pkk ile mücadele etmesi için onlara görev atfeden siyasiler, siyasi düşüncedeki bürokratlar, kendine aydın diyen kesim. utanacaksa onlar utansın. bir meseleyi görevi olmadığı halde askere devretmek en büyük başarısızlıktır. chp ve onun zihniyetindekiler dindar insanların sıkıntılarını demokratik çerçevede, insan haklarına uygun bir şekilde çözmeyi kabul etseydi, muhalefet etmeseydi, aynı şekilde kürt halkının sorunlarına eğilmeye bu kadar muhalefet etmeselerdi askere darbe veya pkk mücadelesinde görev düşer miydi? şimdi utanmadan önce pkk silahını bıraksın diyorlar. silahı olmayan dindar insanlara, politikacılara karşı darbe düzenlemeye çalışan devletçi bir örgüt varken pkk'nın geri adım atmasını istemek çözümsüzlük istemek demek. sen kendinden olanı darbelerle sindirmek istiyorken kendinden saymadıkların silahını bıraksa daha neler yaparsın... yapılacak şeyler insan hakları ve demokrasiye saygılı bir devlet haline gelmek... terör de, darbeler de kendiliğinden sona erer. yoksa pkk bitirilir başka ad ile yeni örgüt çıkar, kapatılan refah partisi yerine akp çıkar, darbe üstüne yeni darbeler planlanır ve ömrümüzü, enerjimizi bunlarla bitiririz.
toplumsal mutabakat sağlamayan kanunlarla yönetilen ülkeler eninde sonunda sıkıntı yaşar. bu sıkıntıları askeri çözümlerle çözmek geçicidir ve zordur. öyleyse herkesin mutabakat sağladığı asgari müşterekler bulacaksın ve yasakları azaltacaksın. kendini ilgilendirmeyen konularda yasak konulmasını isteyenlerin lafına bakmayacaksın. maalesef biz ters yönde ilerliyoruz. baro kendini hiç ilgilendirmeyen bir meselede ben tarafım diyerek danıştaya katsayı uygulaması konusunda başvuru yapabiliyor. evrensel hukuk dava açabilmek için o işten zarar görmüş olmayı gerekli görürken bizim danıştay evrensel hukuka aykırı bir kararla başvuruyu kabul edebiliyor. hakkı gaspedilen insanlar katsayı kararı yüzünden örgüt mü kursun illa... anlayacağınız sorunları çözmeyip askere görev düşürenler utansın.