paradokstur. çünkü günümüzde kürt açılımı adı altında bir hükümet adımı varsa kürt gençlerin çözüm için dağa çıkması saçmadır. yoksa kürt gençlerin derdi hak ve özgürlük değil de bölünmek mi?
hava saldırıları ve karadan harekatların pkk yı nasıl çözdüğünü, lider kadroyu dahi nasıl kaçırdığını hep beraber görmüştük.
bugün pkk ya katılım artıyorsa; bu "açılım" ve "barış" mevzusunun ne kadar yanlış olduğunu, örgüte yapılan operasyonların durmaması gerektiğini ve türk'ün sınırları için savaşmasının gerekliliğini kanıtlamaktadır.
apo ile fikir birliği yapanların da (bkz: akp hükümeti) görmesi gereken bir gerçektir.
abd desteği, hükümet güleryüzü, amatör askerlerlerden kurulu ordu, tüm yetiştirilmiş bordo bereli askerlerin istanbul'da, ankara'da yattıkları yerden para kazanmaları, işsizliğin alıp başını gitmesi, bölgelere yardım ve yatırım yapılamaması, kürt nüfusunun beklenen artışı, kürtlere karşı yapılan faşizan tutum gibi bu hükümet ve muhalefetle çözümü mümkün olmayan gelişmelerin sonucunda beklenen olaydır.
bu saatten sonra engellemek zordur. zira, türkiye son 30 yılda özellikle güneydoğudaki kürtlerin önemli bir kısmı nezdinde tüm güvenilirliğini kaybetmiştir. 30 ağustos kutlamalarına asker ve polisten başka kimse katılmazken, bir büyükelçi resepsiyonu tarzında geçerken, dandik bir pkk anmasına bile onbinler katılmaktadır.
30 yıldır örgüt dağılıyor geyiğine inananlar ile her boku dış mihraklara, abd destekliyor geyiğine bağlayanların yine aynı, hiç değişmeyen yorumlarını yapmaya devam ettikleri konudur. yani ben bildim bileli bu örgüt hep dağılıyor, dağılmıyorsa abd sayesindedir. bu sığlık ise asıl sorunların tartışılmasını engellemektedir. yani sanki amerikan emperyalizmine karşı savaşan bir tsk var ya abd emperyalizmi yüzünden bitmiyor bu örgüt. zaten ordu natocu, amerikancı değil. israil'den yıllık milyar dolarlık silahlar almıyor. ahh canlar ahh.