gerçekte pkk'nın sormadığı, bir silahla ne yapılması gerekiyorsa onu yaptığı fantastik sorudur. gerçi soran kişi "bu kadar insan bu kadar silahlanmış, bir şey için mücadele ediyor, akşamdan sabaha bunlara silah bıraktırmak için masaya ne koyuyorsunuz" demeye getirecek, ancak kimsenin söylediğini dinleme gibi bir zahmeti yok, maşallah içinden en çarpıcı olan kısmını seçip ana fikri karartmak, ya da hiç bir halta faydası olmayan faşist politik ağızlardan kusmak daha kolay çünkü...
devam edin anacığım, hiç bozmayın. ama bir zahmet ağlamayın "vah ölenlerimiz, yazık gençlere" diye, zira hiç inandırıcı olmuyorsunuz. bazı aklı evveller de çok zeki olduklarını düşünerek "götlerine soksun" demeye getiren laflar etmişler. aferin size, dedim ya, böyle devam edin, hiç anlamaya, dinlemeye çalışmayın. sonra bu engin fikirlerinizi duyan karşı taraf ne der diye düşünüyor musunuz: "sokuyoruz zaten, ama kendi götümüze değil" derse ne diyeceksiniz? "biz de dağları bombalayıp intikam aldık" diye mi cevap vereceksiniz? ya bir kişi de lütfedip bu işin sonu ciddi ciddi nereye varacak diye düşünüyor mu ben merak ediyorum. gazeteler bile intikam başlıkları atıyor, herkes resmen bu savaştan ekmek yeme derdinde, vay anasını...
birinin gerçekten pkk'nın silahları ne yapacağı, ne yapması gerektiği sorusuna ciddi ciddi cevap vermesi gerekiyor. burası kesin...