pkk nın, tespit edilebilen yıllık gelirinin 600 milyon euro olduğunu bilmeyen maldır.
adamların derdi kürt davası değil zaten. kartel olmuşlar artık. avrupaya giden her uyuşturucuda bunların parmağı var.
hal böyleyken bazı saf arkadaşlar terörist deyince; sadece dağda gezen çapulcuları aklına getiriyor.
recep tayyip erdoğanın başbakanlığı, malı mülkü bırakıp rize nin yaylalarına yerleşme ihtimali neyse, pkk nın silah bırakma ihtimali de odur.
pkk'liler dağa keyiflerinden çıktı, dağda tatil yapıyorlar, dağdan inmek, normal bir hayat sürmek işlerine gelmez sanan maldan daha mal olmayan maldır.
gerçekten tırstıklarında, götünü kaldıranlar biraz es verdiklerinde, sonraki adımda ne yapacağını bilemez durmda kaldıklarında oluşan durumun kalıcı olacağını sanan iyi niyetlidir.
mal olansa yediği kaba sıçıp hala da tcden fayda bekleyenlerdir...
pkk'nın kürt özgürlük hareketi olduğunu sanan mal ile aynı kafa yapısındaki maldır.
işin günümüzde bu kadar dallanıp budaklanmasını anlayamayıp yorum yapabilme kolayına kaçmamak gerekir. şöyle ki her biri ayrı ayrı incelenmesi gereken çok ayrı konular var.
- pkk - asala ilişkisi. pkk'nın silahlı eylemlere başlamasıyla birlikte asala'nın sahne gerisine çekilmesi.
- pkk'nın aşırı derecede ermeni sevdası. pkk yöneticilerinin büyük bölümünün ermeni kökenli olması.
şimdi bu bağlantıları okuduysanız ve biraz çözümlemeci bir kafaya sahipseniz işin hiç de göründüğü gibi olmadığını anlayacaksınız. pkk uluslarası bir terör örgütü haline gelmesi yanısıra, uluslararası bir taşeron örgüt haline de gelmiştir. pkk günümüzde özellikle ermenistan, israil, iran, suriye ve ırak gibi ülkelerin perde gerisinden türkiye'ye karşı gizli bir savaş aracı konumuna gelmiştir.
pkk yöneticilerinin örgüt yöneticiliğini profesyonel bir geçim kaynağı haline getirmiş olmaları da işin içine eklenecek olursa, pkk terör örgütünün haşmetlümüz tayyüp efendi ve beşir atalay'ın sandığının aksine asla silah bırakmayacağı; bu konuda bölücü başı apoyu bile takmayacağı, sudan bir bahane bularak kanlı eylemlerine devam edeceği anlaşılacaktır.
umarım yanılırım, ancak şu anki konjonktür böyle görünüyor.
pkk ile masaya otursan ve bölünme dışında tüm isteklerini kabul etsen yani özerklik,anayasadaki malum değişiklikler filan tüm bunlara rağmen pkk yine silah bırakmaz çünkü son yıllardaki bölünme değil özerklik istiyoruz türündeki söylemler gülünç bir kandırmacadır.pkk'nın avrupada yapmış olduğu kongreler vardır.80'lerde 90'larda.
ve ilk yıllar yani 90'ların sonlarına kadar pkk'nın tek derdi türkiyeyi bölmekti.bunu gizlemiyordu.
ancak ne zaman ki 90'ların sonlarına doğru pkk'nın başı ezildi mevcudu 1000 civarına düştü.elebaşı hatta diğer üst düzey yöneticilerinin birkısmı yakalandı işte bu noktadan sonra 2004 yılından itibaren akp'nin göz yummasıyla yeniden palazlanan pkk terörü bu kez ağzına bölücülüğü değil özerkliği almaya başladı.
çünkü 84'den bu yana yapılan teröre ve içeriden dışarıdan türlü desteklerle yürütülen propogandaya rağmen kürt halkının türkiyeden kopmak gibi bir derdi yok.ne yaptılarsa bu bağı kıramadılar.örneğin bölgedeki en azılı pkk sempatizanı vatandaşların bile büyük bir kısmı türkiyeden ayrılmak gibi bir niyet beslemiyorlar.haliyle özellikle bölgede daha fazla yandaş edinebilmek için pkk, bu niyetini gizleme kararı aldı ve demokratik özerklik söylemlerine sarıldı.yani amaç bu yolla bölge halkı üzerinde tasarladıkları ideolojik asimilasyonu gerçekleştirmekti başarılıda oldular tabi akp'nin katkıları da inkar edilemez.2002'de geldiklerinde terörün t'si kalmamıştı.kandile sığınmış 1000 kadar pkk'lı vardı.ırak sınırının 10 km kadar içinde sarp dağların bittiği bugün pkk kamplarının olduğu yerde 30 bin kadar türk askeri vardı.akp gelir gelmez abd istiyor diye bu askeri geri çekti.zaten 1-2 ay sonrada abd ırak'a saldırdı.
neticede o bölge yine pkk'nın palazlanmasına hazır bir hale getirildi.abd işgaliyle biti kanlanan barzani pkk'nın hamiliğine soyundu.pkk yeniden palazlandı.tabi akp de bir yandan pkk'nın bitme noktasına gelmiş burnunu dışarı çıkaramaz durumdaki şehir yapılanmalarına yol verdi.böylece şehirlerde yeniden vücud bulan pkk başladı dağa adam toplamaya.2 yıl içinde mevcudu yeniden 5-6 binlere ulaştı ve zaten 2004'ten itibaren de terör başladı artan oranlı olarak da sürüyor.
sonuç itibariyle pkk'nın amacı türkiyeyi bölmektir.abd emperyalizmi pkk'yı peydah ederken bu amacı ilke edindi.haliyle özerklik, millet içinden millet peydah etme, kürtçenin resmi dil yapılması gibi konular abd'yi kesmez.bunlar bölme amacına hizmet edecek konulardır sadece.
belirttiğim üzere pkk bu göstermelik istekleri verilsede silah bırakmaz çünkü varlık sebebi türkiyeyi bölmektir.ayrıca biraz mantıklı düşünülürse pkk'nın amacı sadece mevcut istekleri olsaydı bile bunlar masada verilse dahi yine silah bırakamazlar çünkü yarın bir gün başka bir hükümetin bu verilenleri kabul etmeyip masada kabul edilen metni yırtıp atma ihtimali vardır haliyle aklı olan terör örgütü zaten böyle bir ahmaklık yapmaz ve zaten o yapsa onun kurucusu patronu abd buna izin vermez.
pkk'nın silah bırakması, ışid'in silah bırakmasına veya nazilerin silah bırakıp müttefiklerle masaya oturmasına benzer. yani bu tür örgütlerle uzlaşma yapılmaz. müttefikler mal mıydı da savaşı daha uzatıp nazileri tamamen bitirdiler halbuki adamlar aman dediğinde masaya otursalar bir kaç milyon insan ölmeyecekti. birkaç milyon insan diyorum, bizi tehdit ettikleri gibi 30.000 falan değil-ki bunun 25.000i kürddür-
şu an akp'nin yol açacağı büyük infialin birinci perdesi açıldı. ikinci perdede iki sonuçtan biri karşımıza gelecek:
1. özerklik, ki türk halkı bunu kabul etmeyecek.
2. her şeyin aynı tas aynı hamam devam etmesi, ki bunu da pkk kabul etmeyecek.
her ikisinde de büyük bir infial olacak. akp bu ayaklanmayı sri lanka veya peru modeli gibi bastırırsa bir 15 yıl daha iktidarını sürdürür. bastıramazsa bastıracak olanlar gelir ve o saatten sonra akp'nin tabelasının önünden geçmiş biri hiçbir yere gelemez.