Tsk'nın dünyanın en büyük 4. Ordusu olduğu gerçeği varken ucuz bir örgütle kıyaslanması komedidir. Pkk, yeteneksiz ve beyinsiz insanların silahlı topluluğudur. izah etmek gerekirse teröristler sadece ilk ateşte asker şehit ederler ve kaçarlar. tepelere hakim olmalarına rağmen 4 tane leş bırakırlar. Kaçmaktan başka marifeti olmayan hayvanlar topluluğudur. Hemde ne kaçmak şahit olsanız eminim kahkahalara boğulurdunuz. Hakkari şemdinlide askerdim. Ben gördüm. Her zaman söylerim pkk tıpkı bir fındık faresi gibidir. Peynir yemek icin bu fare dışarı çıkar. Yani mağarasından türkiye sınırına gelir. Sonra bir parça peynir kapalım sansasyon yapalım amacıyla ateş açar. Ardından fındık faremiz iran, ırak tarafına kaçmıştır. Tsk sadece tugaylarda tuvalet temizleyen erleri ile saldırsa siker bu çapulcuları. Biz iran, ırak, suriyeyi sikmeliyiz. Bu üçgene kaçıyorlar tsk hepsini sikemiyor. Bende tsk'yım. Pkk kim ki savaşıcaz lan tsk ingiliz, italyan, fransız, anzac askerini atmış bu ülkeden. Onlar mertti hem..
tsk'nın askeri duruşundan bihaber insan tespitidir. tsk şimdiye kadar sadece bir kez pkk'ya karşı gayri nizami harp anlayışına girmiştir. onda da neredeyse köklerini kuratacaktı. şu anda nizami pozisyondadırlar ki bu da aksi emredilmedikçe defans yapmaları gerektiğini gösterir. bu da harbin en zor tarafıdır. zira ne zaman geleceği belli olmayan bir saldırıya karşı her zaman hazır ve tetikte durmanız gerekir. bunu sağlamak da çok zor. çok iyi disiplin gerektiren bir iştir. saldırmak her zaman defans yapmaktan kolaydır.
kürtçü sanrısıdır. ensest ilişkinin müdafiî ahmet altan'ın ne zamandan beri terörizm uzmanı olduğunu merak etmekle birlikte pkk terörü ve kürtçülük üzerine ciddi birkaç satır (objektif olmak kaydı ile) okumuş her kimse bunun yani pkk'nın tsk'dan güçlü olduğu önermesinin absürd olduğunu farkedecektir.
öncelikle objektif kaynaklardan bu önermenin ne denli yanlış olduğunu ortaya koyalım.
rand corporation dünyanın sayılı düşünce kuruluşlarından biri. zannediyorum ki en fazla imkâna sahip düşünce kuruluşu aynı zamanda.
rand corporation victory has a thousand fathers adlı bir rapor yayınladı. bu raporda çeşitli ülkelerin terörle mücadele süreçleri incelenmiş durumda. söz konusu raporda, türkiye "çeşitli hatalarına rağmen" terörle mücadeleyi başarı ile sonuçlandıran ülkeler arasında gösteriliyor.
ayrıca terörizm konusundaki önemli otoritelerden audrey kurth cronin de, türk güvenlik güçlerinin pkk ile mücadelede başarılı olduğunu belirtiyor.
how terrorism ends adlı kitabına bakabilirsiniz.
sanıyorum ki çeşitli düşünce kuruluşlarını takip etmekten aciz cevvâl solcu arkadaşlar derin saygı duydukları che'nin kitaplarını da okumamışlar. che'nin gerilla savaşını konu alan kitabındaki başarı kriterlerinden birisi de grupların verdiği kayıplardır.
che, gerilla gruplarının (pkk bir gerilla grubudur demiyorum kesinlikle) askerî birlikler kadar kayıp verme lüksünün olmadığını; başarılı sayılmak için güvenlik güçlerinin onda biri kadar kayıp vermek gerektiğini belirtir. che, yani gerilla harbinin en usta isimlerinden birisi bu kriteri koyuyor ortaya.
türk güvenlik güçlerinin pkk ile olan mücadelesine ilişkin rakamlara baktığımızda, che'nin çizdiği çerçevede pkk'nın tamamen başarısız olduğunu görüyoruz.
pkk ile mücadelede türk güvenlik güçleri 7.000 civarında kayıp vermişken (ayrıca 300 kadarı çocuk olmak üzere 5.000 sivil. ayrıntılı bilgi için ümit özdağ, pusu ve katliamlar kronolojisi, kripto yayınları) terör örgütü 30.000 üzerinde kayıp vermiştir.
nerede che'nin 1 gerillaya karşı 10 güvenlik personeli oranı, nerede türkiye'deki oran?
pkk'nın hedeflerine baktığımızda da türk güvenlik güçlerinin başarılı olduğunu görüyoruz. eğer bir başarı arıyorsak, hedefin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine bakmak gerekiyor.
pkk terör örgütü bağımsız bir kürdistan kurabilmiş midir?
kurtarılmış bölgeler yaratabilmiş midir?
cevap sizin de bildiğiniz üzere hayır.
tüm bunlara ilave olarak bir terör örgütünün eylemlerinin tamamen sona erdirilmesi diye bir kaide söz konusu değildir. elinde bıçak olan bir kimse bile terör yaratabilir. terörle mücadelede hedef terör eylemlerini asgarî seviyeye indirmek, terörü marjinalize etmektir. nitekim birçok solcu örgüt hayatını sürdürüyor olmasına rağmen eylemleri asgarî seviyeye düşmüş, marjinalize olmuşlardır.
pkk da '99 yılına geldiğinde marjinalize edilmiştir. o kadar ki pkk eylemleri şırnak-hakkari bölgesine çekilmek zorunda kalmış; bölücü örgüt tavuk kümeslerine saldıracak kadar güç kaybetmiştir.
Kıyaslamada kullanılan kriterler nelerdir bilinmez fakat;
Tsk düzenli ordudur, savunması gereken alanlar vardır ve belli kurallar dahilinde hareket eder.
Pkk aşağılık bir yapıdır, savunması gereken herhangi bir noktası yoktur, pusu kurar asker çocuk kadın ayrımı yapmaz herkesi yeri geldiğinde provakasyon amaçlı olarak kürt vatandaşları da hedef alır suçu tsk ya atar.
(bkz: amı olduğu halde sikerim diyen kız)lar vardır, onlar gibi saçma sapan konuşmaktır. ahmet altan kimmiş de bu konu hakkında yorum yapıyormuş. bir iki araştırma yapıp kitap yazdı diye bu adam, konu hakkında yetkin kişi mi oluvermiş?
bunda başka bir etmen tsk kurumunun sokakta topladığı her insanı 2 ay eğitip savaşa sürmesi, pkk militanlarının ise kamplarda 2 sene profesyonelce eğitilmesidir.
Herhalde, BDP Eşbaşkanı Demirtaşın cümlesi tarihe geçecek.
Çukurca-Şemdinli arasındaki 400 kilometre PKKnın kontrolü altında dedi.
400 kilometre dediğiniz mesafe, istanbulla Ankara arasındaki mesafe kadar, Demirtaşın söylediğine göre böylesine geniş bir bölge PKKnın denetiminde.
Demirtaş, o bölgede ordunun operasyon yapmadığını, operasyonu PKKnın yaptığını da söyledi.
Ordu ancak havadan karakollara lojistik destek götürebiliyor, dedi.
Hükümet susarken ilk kez biri Şemdinliyle ilgili bir açıklama yapıyor.
Bu açıklamaya rağmen Şemdinli esrarı sürüyor.
O bölgede, söylenenlere göre 700 PKKlı var.
Yüz bin civarında da asker ve korucu.
700 kişi, yüz bin kişinin elinden 400 kilometrelik bölgeyi nasıl aldı?
700 kişi, 400 kilometrelik bölgeyi nasıl denetimi altında tutuyor?
Kilometre başına iki PKKlı bile düşmüyor bu hesaba göre.
Eğer Demirtaşın dediği doğruysa, bu devletin bittiğini de ilan edebilirsiniz.
400 kilometrelik bölgeyi 700 kişilik bir güce kaybeden devlete devlet, orduya ordu denmez çünkü.
Ordu fiilen yok demektir.
Ya PKK 1500 kişiyle gelseydi ne olacaktı?
Ankaraya kadar denetimi ele geçireceklerdi herhalde.
