fatih altaylı'nın yazısında konu ettiği önermedir. terörle mücadele birimlerinde strateji uzmanı olarak çalışan bir görevlininde doğruladığı önermedir aynı zamanda.
biter mi bitmez mi bilmiyorum ama terörle mücadelenin pozitif anlamda değiştiği kesin.
son günlerde artan etkisiz hale getirilen pkk'lı terörist haberleri, doğudaki bazı illerde yaşanan gösteriler ile bdp lilerdeki sıra dışı gerginlik ve hırçınlık bu tespiti destekler nitelikle. türkiye suriye ilişkisindeki bozulmanın, gayri meşru ppk- suriye ilişkisinden kaynaklandığı, uluslararası ilişkiler açısında dile getirilmese de, konuya vakif olanlar tarafından bilinmekteydi. görünen o ki; süreçte türkiye'nin esad'a karşı takındığı kararlı tutum meyvelerini vermeye başlıyor. son tahlilde ppk'nın ciddi boyutta köşeye sıkıştığını rahatlıkla söylebiliriz.
eğer kapalı kapılar ardında "bitirelim artık" diye karar alınmışsa, biter, diyeceğim "son kış" mevzuudur.
terör örgütleri onları besleyen kaynaklar kurutulduğu zaman biter. pkk´yı besleyen kaynaklar, egemen, hegemonial devletlerin kaynaklarıdır. pkk´ya mermi sevkiyatını bitirsen, adam taş atmak zorunda kalacak, dişsiz timsah gibi olacaktır. türkiye´nin sittinsene beceremediği iş, budur. sonra parasal kaynakları, hesap numaralarının takibi, gayet sağlam teknik takip ister. teröristi öldürmek diil ki esas konu. o terörün baronları var. ya o terörün baronlarını bitireceksin. ya da onları o yardımları yapmamaya ikna edeceksin. israil öyle durumlarda ajanlarını gönderip, kapalı kapılar ardında , suikastlerle öldürüyor o terör baronlarını.
belki son zamanlarda biz duymamış olsak da , bizim gizli servis de böyle bi iş yapmıştır. kimbilir. ama mesela teröristlerin nerelerde toplandıkları istihbaratını nereden aldılar acaba?...şimdiye kadar alamıyorlardı öyle istihbarat, ne değişti acaba?...