1- kandil: pkk'nın silah ve para gücü, şu an türkiye kürtleri üzerinde en etkili yer. ama verdikleri kararlar genellikle tipik ortadoğulular gibi günü kurtarmaya ve kişisel rantlara yönelik. pkk üst düzey yöneticilerinin hepsinin çocukları zevk-i sefa içinde avrupalarda yaşamakta, silah ve uyuşturucu ticaretinin kaymağını bu ekip ve yaverleri yemekte. ayrıca aşiretlerden güvenlik için aldıkları kaçakçılık vergilerinin kaymağını da bunlar yemekte. o yüzden verdikleri kararlar hep bu yiyici team'in menfaatlerine göre şekilleniyor. barzani ile araları da bu yüzden bozuldu.
2- imralı: türkiye'deki aşırı milliyetçi kürtlerinin dinlediği tek isim, bugün ben hdp'den hoşlanmıyorum dese hdp alacağı oyun yarısını alamaz. hdp ile arasında politik çıkar ilişkisi var, yeğeninin vekil olması da bu ilişkinin ürünü. fakat kendisi çok ince bir çizgide, türkiye ile arası iyi olduğu zaman söyledikleri kaale alınabiliyor, eğer türkiye ile arası kötü olursa bir anda kendini çok zor şartlarda bulabilir.
3- hdp: demirtaş'ın ağzı hem doğuda hem de batıda iyi laf yaptığı için hdp içerisinde yükseldi. her ne kadar liberal özgürlükçü görünmek için kadın eş başkan tutsalar da demirtaş'ın hdp'nin lideri olduğu tartışılmaz. fakat kendisi kürt hareketi içinde pkk, imralı ve muhafazakar hdp'liler arasında eziliyor. misal altan tan bazen demirtaş'ı azarlar nitelikte konuşabiliyor. ya da demirtaş kandil'e kamuoyu baskısı altında ezilmemek için çağrılarda bulununca kandil'de 'hadi len oradan cücük' şeklinde cevaplar veriyor. öcalan'a arada bir ethem sancak'ın rte'ye duyduğu aşk gibi nameler dizse de imralı da kendisinin fazla sivrilmesinden egosal olarak rahatsız. o yüzden imralı heyetinde göremiyoruz kendisini.
işte bu üç başlılık yüzünden pkk son günlerde çok ağır kayıplar vermekte. pkk'nın talabani ve barzani ile çıkar ilişkisi kanlı bıçaklı bir hal aldı, batı genel de talabani'den yana. bu durum sürerse pkk-pyd kuzey ırak'taki varlığı bitecek. türkiye'de sadece hücre oluşumlar olarak kalacak.
lider sıkıntısı demek ne kadar doğru olur bilemem ama son dönemde yaşanan olayların nedeni tam olarak burada bahsedilen şeylerdir.
demirtaş fiilen pkk üzerinde "0" evet sıfır yaptırıma sahiptir.
söyledikleri hiçbir zaman bağlayıcı değildir, zaman zaman da ters teper. (ne emanet oyu, yok öyle bir şey açıklaması gibi).
pkk tarafından son dönemde öcalan aleyhinde yapılan(silah bırakma konusunda öcalan'ın sözü geçerli değildir gibi) açıklamalar dışında halk desteğini göz önüne alırsak (bugüne kadar pkk'ya yap deyip de yaptıramadığı bir şeye de denk gelmedik tabii) aslında liderlik vasfını sağlıklı bir şekilde yürütebilir.
zira son yıllarda sürekli barış ve silahsızlanma odaklı konuşuyor ve kandili de bu şekilde adımlar atması konusunda tembihliyor.
ama ne yazık ki şu an uygulanan tecrit ve ambargo öcalan'dan gelecek emirleri durdurduğu için pkk ipi salınmış köpek gibi sağa sola saldırıp duruyor.
hep diyoruz bir kez daha diyelim, pkk öcalan'dan bağımsız hareket ettiriliyorsa devlet savaş istiyor demektir.
şu dönemde uygulanan ambargonun ne terörle mücadele ne de milliyetçi duygularla alakası var.
kaos gerekiyor ve kaos için gerekli adımlar atılıyor.
sövseniz de, kendinize yediremeseniz de pkk elini tetikten çekecekse bunu ancak öcalan sağlayabilir.
Pkk nın hiçbir zaman gerçek anlamda bir lideri olmamıştır.zaten yabancı servislerin taşeronluğunu yapan bir örgütte liderlikten söz edilemeyip ancak genel müdür tabiri kullanılabilir.
