sanırım en önemli işimiz somali ve filistin çünkü onlar bizim iç işlerimiz ama kaçırılan devlet görevlileri sağ salim ailelerine kavuşturmak ne de olsa somali ve filistin'den sonra gelen bir önemlilik arz ediyor. nedense füze kalkanı ile israil'i adam etmeye çalışma aynı zamana denk geldi bu bir tesadüf müdür acaba? acaba kaçımız kaçırılan kişilerin ailelerinin perişan olduğunu biliyor?? bu ülke vatandaşına böyle mi sahip çıkacak? esas milliyetçilik vatanseverlik tek bir ırkı yüceltip diğerlerini yok saymak mıdır yoksa bütün vatandaşlarının insani onuruna, vatandaş değerine yaraşır şekilde karşılık bulması mıdır? doğru ya bu ülkenin bir bakanı askerin sağ salim kurtulmasına sevinemediğini ölmesinin daha iyi olacağını belirtmişti üstelik bu belirtme o kadar açık yapılmıştı. bu 5 kişinin değeri ne kadar olsun ki onlar için? ya peki biz sivil halk için bu 5 ailenin pırlanta gibi çocuklarının sağ salim kurtarılması hiç mi umurumuzda değil? filistin'den, somali'den daha mı önemli? gerçek hayatta herkes bilir bir insan şayet ailesine değer veriyorsa, seviyorsa bu enerjisi herkese yansır. peki biz bir aile isek bu ülkenin vatandaşları olarak, ailemizdeki bireylere değer veriliyor seviliyoruz muyuz? başkasına değer verelim sevelim? boy aynasında önce kendimizi bakmamız gerekmez mi? samimi söylüyorum bizim insanımızın değeri ne kadar?
ne zaman adam oluruz sorusunun cevabı;
bu ülke ne zaman en çok değeri kendi vatandaşına verirse işte bir o zaman adam oluruz!.
israil bir askeri için dünyayı ayağa kaldırırken, ülkemiz aynı israille başka işlerle meşgul.
ha, israille uğraşsın demiyorum, tabii ki onu da yapacak.
ama başka insanlarda var bu ülkede.
bunu unutanların başına umarım aynı olay gelir ve onlar da neyin ne olduğunu o zaman anlarlar. öyleyse askerde çatışmada ölen askerleri de şehitten saymayın fırıncılara söyleyin onların da ailesine ekmek vermesin!.
önem duygusunun köreldiğinin ifadesidir. daha bugün videolar izledim kaçırdıkları asker, memur ve köylülere nasıl adice açıklamalar yaptırdıklarını. mutluyuz biz burada ifadelerini hangi şartlar ve zorluklar altında verdiklerini tahmin etmek zor değil.
9 Temmuz ile 1 Ekim tarihleri arasında kaçırdığı 3 asker ile bir polis ve bir kaymakam adayı halen bulunmadığı gibi ne yazık hem balık hafızalı halkımız hem uludre için tazminat ödeme hazırlığında olan haşmetli hünkarımızın unuttuğu insanlarımızın başına gelen durumdur.